Silahların susarak sözde barışın sağlanması için Erdoğan’la Öcalan arasında varılan gizli anlaşmanın ipuçları yavaş yavaş ortaya çıkıyor.”PKK’ye hiçbir vaadde bulunmadan onları sınırlarımız dışına çıkmaya ikna ettik”diyen Erdoğan’ı,terörist başının elçisi BDP Eşbaşkanı; ”26 maddelik koşullar listesinde yazılı olan hususlara uy” diyerek yalanlıyor.BDP‘nin Avrupa temsilcisi de Erdoğan’ı, ”anlaşmanın içeriğini açıklarım” diyerek  tehdit ediyor.Yani diyorlar ki Erdoğan’a; ”silahların susması karşılığında Öcalan’a verdiğin sözleri yerine getir.”

Bunlar Erdoğan’ın,Öcalan’a verdiği sözlerin gereğini yapmaktan kaçışının olmadığını,onun bu vaadleri,konjonktürü kollayarak ve Türk halkını buna alıştırarak yavaş yavaş yerine getireceğini,getirmek zorunda olduğunu  biliyorlar.fakat Erdoğan’dan önce davranarak,yaptıkları karşılığında  ona gidebilecek olan Kürt oylarını bloke etmek istiyorlar.Erdoğan da bu oyunu bozmak için yardımcısı aracılığıyla Kürtler’e,”sizlere vereceğim siyasi-sosyal haklar BDP’nin  mücadele vererek sizlere sağladığı haklar olmayacaktır” mesajını vermeye çalışıyor.Yani Erdoğan,BOP Eşbaşkanı olarak  ABD’nin kendine verdiği görevi ifa ederken  bir yandan da Kürt oylarına oynuyor.

Erdoğan’ın,silahların susması karşılığında PKK’ye vermeyi taahhüt ettiği tavizler arasında özerkliğin de olduğu,örgütün Cizre’de sergilediği alçaklıkla açıkça görüldü.PKK’nin Türkiye sınırları dışına çıkma karşılığında Kürtler,Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı gereği,bölgede mülki amirlerini seçeceklerini,anadilleriyle eğitim yapabileceklerini,kendi öz savunma birliklerini kurarak özerkliklerine kavuşacaklarını alenen dillendirirlerken Erdoğan,böyle bir şeyin olmayacağını söylüyor.Söylüyor ama yaşananlar,söylenenler onu hep yalanlıyor.

Sıkışan Erdoğan tek vatan,tek devlet,tek bayrak hamaseti yaparak milleti avutmaya çalışıyor.Her zaman yaptığını yapıp akı kara göstermeye uğraşıyor.Ama hayat onu, ”direnişçiler camide içki içtiler,türbanlı bacılara  saldırdılar” yalanında olduğu gibi bu olayda da mahçup ediyor.

30 Haziran günü,ülke sınırları dışına çıktığı söylenen PKK Cizre’de,ilçe halkının da katıldığı bir tören düzenleyerek Kürt halkının “Öz Savunma Gücü” dediği polislere diploma veriyor.Alkışlar arasında diplomalarını alan bu yüzleri örtülü sözde polisler,törenin ardından yol kontrollerine çıkarılıyor,bu esnada bir TSK mensubunu alıkoyup kaçırıyorlar.

Egemen bir ülkenin sınırları içinde güpe gündüz bu alçaklığın yaşandığı ilin Valisi,tv’lerde gösterilen tören görüntülerinin başka bir ülkeye ait olabileceğini söylüyor.Sıkılmadan bunu söyleyebiİiyor.İlçenin Kaymakamından ve polisinden hiç ses çıkmıyor.İçişleri Bakanı ve Başbakan,ülkemiz topraklarında böyle bir olay yaşanmamış gibi susuyorlar.Taksim olayları nedeniyle günlerce konuşan,Mursi’nin ardından ağıtlar yakan Erdoğan,bu rezalet karşısında ağzını açmıyor.

Koca Türk milletine bu onursuzluğu yaşatanlara,yaşatanları görmezden gelenlere yazıklar olsun.Bu utanmazlığı halkın dikkatine sunmayan muhalefete de yuh olsun.