Ne oldu,nasıl oldu da İmam-Hatip ikliminde yetişen,antiemperyalist Erbakan’ın rahlei tedrisinden geçen AKP kadrosu,İsrail’le kol kola girdi?

Bu şöyle oldu:Erdoğan önce Başbakanlık koltuğuna oturtuldu,ardından ABD’nin Ortadoğu- İslam ülkelerine yeniden şekil verme tasarımı olan BOP’un Eşbaşkanlığına getirildi.BOP Başkanı olarak ABD’nin bu coğrafyada çıkarlarını korumak,İsrail’le iyi ilişkiler içinde olmayı hatta bu ülkeye tabi olmayı gerektiriyordu.Bu nedenle Erdoğan İsrail’e yakınlaştırıldı.Bu yakınlaşmayı perdelemesi için Erdoğan’ın İsrail karşıtı çıkışlar yapmasına izin verildi.Çünkü Erdoğan’ın İsrail’le aynı kulvarda görünmesine,Siyonizm düşmanı Erbakan taraftarları ve dolayısıyla AKP tabanı izin vermezdi.Bu nedenle Erdoğan,”van münit!” diyerek AKP’lilerin tasavvurundaki Başbakan resmi çizdi;ardından İsrail’le siyasi,ticari,askeri işbirliğine girerek bu ülkeyle sarmaş dolaş oldu.

İsrail,Araplar’ın idolü,Filistinliler’in kahramanı olmaya yeltenen Erdoğan’ı,Mavi Marmara baskınıyla  sertçe uyarınca iki devletin arası açıldı.Bu durum ABD’nin çıkarlarına aykırıydı.Buzlar eritildi.İsrail’in,Suriye’ye saldırmasına ses çıkarmaması hatta İsrail’le birlikte Suriye’ye karşı birlikte hareket etmesi için  İsrail’in Türkiye’den,şekilsel olarak da olsa  özür dilemesi sağlandı,soğukluk giderildi.Şimdi İsrail’le Türkiye,Mavi Marmara baskınında öldürülenlere ödenecek kan parasının miktarını görüşüyor.

Yazılan mizansen gereği biçimsel şartlar yerine getirilerek,Erdoğan’ın Arap dünyasındaki prestijine zarar vermeden Suriye’ye karşı Türkiye-İsrail birlikteliği böylece sağlanmış oldu.

İsrail havadan,Erdoğan’ın lojistik destek verdiği isyancılar karadan  Suriye’de kan döküyorlar.yanlarına PKK’yi de almış olarak  Suriye halkına karşı savaşıyorlar.Yani ABD planını uyguluyorlar.10-15 yaşlarındaki Suriyeli  çocuklara kendi halkını boğazlatıyorlar.ÖSO adı altındaki bu cinayet şebekesinin içinde El Kaide militanları var,ABD güdümündeki İslam ülkelerinden devşirme savaşçılar var. Bunlar yalnız kılıçla kelle koparmıyor.BM yetkililerine göre sarin gazı da kullanıyorlar.Bu kitlesel öldürücü kimyasal silahı bunlara kimlerin sağladığını dünya biliyor.Buna rağmen Esad yıkılamıyor.

İki yıl önce Esad’a bir aylık ömür biçen Davutoğlu,hala aynı şeyi söyleyerek çapsızlığını sürdürüyor.Erdoğan ABD’yi,resmen ve alenen Suriye’ye saldırmaya çağırıyor.Bu devletin Irak’ta yaptığını burada da yapmasını istiyor.Bunu yaparsa Türkiye’nin  ABD’ye yardımcı olacağını söylüyor.

Her şeye karşın bu savaşı;Suriye’yi yutmaya,halkını yok etmeye kalkışan emperyalizm değil,ülkesini savunan Suriye halkı kazanacaktır.Öyle olmalıdır.