Erdoğan neye dayanarak,kime sorarak “akiller” diye ilan ettiği 63 insanı cepheye sürünce aklıma şu sorular takıldı:

1-Kimi arabeskçi,kimi artist,kimi yazar-çizer olan bu insanların ”akil” olduklarına kimler nasıl karar verdi? Bunlara bir zeka testi uygulandı da akıl seviyeleri belirlendi mi?Bunları kim,ne kadar tanıyor?

2-Otuz yıldır ülkede terör kan dökerken,çocuklar yetim kalır,analar ağlarken,terörün nasıl önlenebileceği konusunda ipe sapa gelir bir görüş beyan etmeyen,çözüm önermeyen,öneremeyen bu sonradan olma ”akil”ler şimdi milletin karşısına hangi yüzle çıkacak,halka ne diyecekler?Hangi bilgiyle,hangi birikimle halkı ikna edip teröristlerle helalleşmeye razı edecekler?

3-Ülkenin yedi bölgesine gönderilecek olan bu “nasihat heyetleri”,Dolmabahçe’de yapılan görevlendirme  toplantısı dışında herhangi bir meslek içi eğitimden ya da kurstan geçirilecekler mi?

4-“Akil”likleri kendilerinden menkul bu zatı muhteremler acaba ülkemize yönelik terör konusunda,terörün kaynağı ve arkasında kimlerin olduğu konusunda,teröre muhatap olmuş ülkelerin bu sorunu nasıl çözdükleri hususunda herhangi bir kitap,rapor okudular mı?İngiltere’nin bu belanın üstesinden nasıl geldiğini biliyorlar mı?Teröristlerin, ellerindeki silahları teslim etmeden onlarla görüşmenin uluslar arası hukukta yeri olmadığını biliyorlar mı?

5-Erdoğan’ın,”teröristbaşıyla barış” konusunda halkı ikna etmekle görevlendirdiği bu “akil”ler, Erdoğan’ın istemediği bir şeyi söyleyemeyeceklerini,halkın bildiğini biliyorlar mı? Hemen hepsi “ihsası rey”de bulunmuş yani PKK ve Öcalan konusunda ne düşündüklerini açıkça ortaya koymuş bu sözde “akil”ler,milletin kendilerine itibar etmeyeceklerini bilmiyorlar mı?

6-Teröristlerin en kısa zamanda Türkiye’yi terk edeceklerini,ülkeye barışın geleceğini anlatacak olan “akil”lere halk,teröristlerin bunu ne karşılığında yapacaklarını sormayacaklar mı?Allame-i cihanlar bu soruya ne cevap vereceklerini biliyorlar mı?

7-Emperyalistlerin yurdumuza saldırdıkları,Türk’ün ateşle imtihana girdiği o bunalımlı yıllarda halkın,Kurtuluş Savaşı’nı örgütlemek için Anadolu’ya çıkan M.Kemal’in ardından gitmelerini önlemek için,işbirlikçi Damat Ferit hükümetinin Anadolu’ya gönderdiği nasihat heyetlerinin,”akil”ler heyetlerine benzediğini,en azından onu çağrıştırdığını  bu sözde aydınlar bilmiyorlar  mı?

8-“Akil” sözcüğünün bir anlamı da “yemek,beslenmek”tir.Kendilerine tahsis edilen kamu araçlarıyla yurda dağılan bu AKP propagandistleri, halkın parasıyla yiyip içecekler,ayrıca da bunlara toprak bastı parası ve yolluk da ödenecektir. Millete Öcalan’ı masum ve barışsever göstermek için Anadolu’da 2 ay teşriki mesai yapacak olan bu psikolojik savaş erleri ülkeye,millete ve barışa hizmet etmeyeceklerini bilmiyorlar mı?

Öcalan’ı,yalnız PKK terörünün değil,Kürt sorununun da tarafı haline getiren ve onu muhatap alan Erdoğan,gelinen bu noktadan sonra PKK ‘ye ne terör örgütü diyebilir ne de dünyadan bu örgütü terör örgütü olarak tanımasını isteyebilir.Çünkü artık kendisi de ,Öcalan’a “terörist başı” demiyor,”Abdullah Öcalan” diyor.