Hazret,ülkenin temel kurumlarını yerle bir edip iktidara iyice yerleşince,”dershaneler kapatılacak” dedi.Neden bunu parti programına almadı,ya da  iktidarının ilk yıllarında yapmadı da son yıllarda gündeme getirdi?Çünkü iktidara birlikte yürüdüğü ortağı,dershanelerin kapatılacağını parti programına almasına izin vermezdi.

Erdoğan, iktidarının ilk yıllarında dershaneler gerçeğiyle hiç ilgilenmedi.Oralı bile olmadı. Çünkü ortağı ile işi,al gülüm ver gülüm ilişkisi içinde iyi götürüyordu.Ne zaman ortak isteklerini artırmaya,ölçü tanımaz bu istekleriyle Erdoğan’ın hükümranlık alanını daraltmaya başladı, işte o zaman Erdoğan ortağını tehdit olarak görüp ona aba altından sopa göstermeye başladı.Ortak,devlet içinde epey yol aldığı için Erdoğan’dan korkmuyordu artık.

ERDOĞAN’NIN AMACI

İktidarının ancak sekizinci yılından sonra dershaneler konusunu gündeme getiren Erdoğan’ın amacı,belirttiği gibi çocukları ve velileri düşünmek,devlette çalışan öğretmenlerin başarılarının dershaneler tarafından gölgelenmesini önlemek değildi.Milli eğitimi ve emniyeti ele geçirdiği hükümet sözcüleri ve yandaş basın mensuplarınca alenen itiraf edilen tarikatın önünü kesmek,onu durdurmaktı amacı.Bunun için ortağı,sıcak karnı dershanelerle tehdit etti.

Dershaneler tarikatın gerçekten de hayat damarıydı.Çünkü para ve insan kaynağı burasıydı.Tarikatın  tek geliri,öğrencilerden aldığı dershane ücreti değildi.İlkokuldan Üniversite hazırlığa dek öğrencilere sattığı milyonlarca dergi ve kitaplardan da büyük paralar elde ediyordu.15 Milyar Liralık bu pastanın 5 milyarlık dilimini alıyordu.

Erdoğan’ın dershane tehdidine,elindeki gizli silahların ucunu  göstererek  karşı çıkan tarikat,ilk raundu kazandı.Bununla da yetinmeyerek Erdoğan’ı siyasi olarak hırpalamayı sürdürdü.Bunun üzerine Erdoğan dershanelerin kapatılmasını,çocukların gençliklerini yaşayamamasını ve velilerin soyulmasını unutarak  iki yıl sonraya erteledi.Hakkını yememeli,Erdoğan’ın bu geri adımı atmasında Kılıçdaroğlu’nun da dolaylı katkısı oldu.

KILIÇDAROĞLU’NUN BAŞARISI

Şöyle ki: AKP,ABD’ye hareket etmeden önce CHP’lilerden, Kılıçdaroğlu’nun Amerika’da Gülen’le görüşüp görüşmeyeceğini,medyadaki elemanları marifetiyle öğrenmek istedi.Çünkü dershaneler konusunda buna göre bir strateji izleyecekti.

ABD’ye hareket etmeden önce,orada Gülen’le görüşülüp  görüşülmeyeceği konusunu  saklamaya çalışan CHP’liler,ABD’de işi gizleyemediler.Gülen’nin çevresiyle görüşecekleri ortaya çıktı.Erdoğan,bu görüşmede hasıl olabilecek muhtemel yakınlaşmayı,yani Cemaat-CHP işbirliğini önlemek için tam görüşme öncesinde,dershanelerin kapatılması konusunu,bakanı aracılığıyla  iki yıl sonraya ertelediğini duyurdu.Son anda yaptığı bu taktik hamleyle Erdoğan Pensilvanya’ya,“anlaşırız” mesajı yolladı.Oyun içinde oyun oynanıyordu.Hem de 10 milyon öğrenci ve bir o kadar da aile üzerinden…

CHP’nin strateji hatası Erdoğan’a bu oyunda da “şah-mat”dedirtti.Temizliğe giderek kazandığı paralarla çocuklarını dershaneye gönderen analar artık Kılıçdaroğlu’na minnettardır.