KUMPAS

Erdoğan’ın Başdanışmanı,Bakan oğullarının gözaltına alınıp bakanların da görevden alındığı  17 Aralık operasyonunun ardından,24 Aralık’ta Star gazetesindeki yazısında,Balyoz ve Ergenekon’u kasdederek  dedi ki; ”Türk Ordusu’na kumpas kuruldu.”

“Kumpas” tertip,tuzak demektir.Bu tarihi itirafıyla Akdoğan,TSK mensubu yüzlerce komutanın sahte delillerle ve uydurma suçlarla ağır cezalara çarptırıldıklarını söyledi.Daha önce Kumpasın büyük faili, CİA’nın  Türkiye masası şefi Henri Barkey de aynı şeyi söylemiş,Balyoz,Ergenekon,Casusluk davalarıyla,” TSK’yi kafesledik” demişti.

HUKUK KATLEDİLİYOR

İçte ve dışta,Balyoz ve Ergenekon’un  tezgah olduğunu bilmeyen yoktu.Senaryo öyle ustalıkla yazılmıştı ki kurbanlar ve yakınları,suçsuzluklarını anlatacak makam-merci bulamıyorlardı.Hukuk yoktu.Meclis Başkanı’nın da dediği gibi “hukuk ölmüştü”.Temel hak ve özgürlükler ayaklar altına alınmıştı.”Ortada darbe yok.Darbe girişimi de yok.Bu bir tertiptir.Hedef Türk Ordusu’dur”diyenler Ergenekonculukla,darbecilikle suçlanıyordu.Uyduruk delillerle,sahte  CD’lerle  mahkum edilmek istenen komutanları,yurtseverleri savunmanın önü kesiliyordu.Göz göre göre adalet adına cinayet işleniyordu.

KUMPAS İTİRAFI NİÇİN YAPILDI?

Başbakanın en yakın adamı olan Akdoğan,Bakanları da hedef aldığı söylenen  son operasyonun yoğun biçimde tartışıldığı ortamda bu açıklamayı ne amaçla yapmıştı? AKP’yi bunaltan,milletvekili istifalarına yol açan  gündemi değiştirmek için mi,Türk Ordusu’na yapılanların sorumluluğunu Tarikata yükleyip işin içinden sıyrılmak için mi?
Bu itirafı Akdoğan’ın ağzından Erdoğan,Balyoz ve Ergenekon mahkumu komutanları,aydınları,yazarları,gazetecileri özgürlüklerine kavuşturmak için yapmış olabilir mi? Akdoğan’ın,”Orduya kumpas kurdular”sözü,arka planı olmayan,masum,düz bir söz olarak düşünülürse Erdoğan’ın Balyoz ve Ergenekon davalarının yeniden görülmesini istediğine hükmedilebilir.Ama durum öyle değil.

Erdoğan,bunaldığı gündem baskısından kurtulmak,muhalefetin eleştiri oklarını tarikata yöneltmek  için danışmanının ağzından bir itirafta bulunmuş,yaptığı hatayı düzeltme çağrısı yapmışsa,içinde bulunduğu psikoloji nedeniyle bunun sonuçlarını,kendisine ne gibi ek maliyetler getireceğini yani işin nereye varacağını düşünememiş demektir.Dava yeniden görülüp  tertip bozulsa da bunun siyasi,hukuki sonuçları mutlaka olacaktır.Erdoğan bunu hesap edememiştir.Ya da etmiştir de,başka çıkış yolu bulamadığı için buna “evet” demiştir.
Erdoğan “Gezi”de yaptığı gibi,yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra da yanlış yola girerek sorunu daha girift hale getirmiş,hatta sorun sayısını artırmıştır.Önümüzdeki süreçte Erdoğan yalnız yolsuzluk ve rüşvetle değil,bunun getireceği ardışık  sorunlarla da uğraşacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi