Sanayileşmek,tarımdan  vazgeçmeyi gerektirmediği için artık ülkeler tarımla sanayiyi birlikte götürüyor.ABD her yıl genel bütçeden tarım ve hayvancılığa daha fazla kaynak aktarıyor.Ülkemiz de Atatürk döneminde bu stratejiyi izlemiş,bir koldan sanayi hamlesini yürütürken,diğer koldan da tarım ve hayvancılığı canlandırmıştır.Böylece 15 yılda Türkiye % 12 kalkınma hızını yakalayarak dünyanın en hızlı kalkınan ülkesi olmuştur.

Son 10 yılda özelleştirme adı altında emperyalistlere peşkeş çekilen iktisadi kuruluşlarımızın hemen hepsi o dönemde kurulmuştur.Demirçelik,şeker,bez,çimento fabrikaları;alüminyum,bakır,kömür işletmeleri hep o milli iktisat politikalarının eserleridir.Son 10 yılda bu eserlerden eser kalmamış hepsi satılmış,satılanların kapılarına kilit vurulmuştur.Ülkemiz,iç organları boşaltıldığı için zar-zor ayakta duran yarı ölü insana dönmüştür.

On yıldır ne sanayileşebiliyoruz ne de tarım ve hayvancılığımızı geliştirebiliyoruz.Bize,”tarımı bırakın” diyen AB,Yunanistan’a tarımsal destek sağlıyor.Bize dayatılan ve AKP hükümetlerince gözü kapalı uygulanan gayri milli politika sonucu bugün Yunanistan’dan pamuk,ABD’den tütün,İtalya ve Romanya’dan canlı hayvan;ot,sap,saman alıyoruz.Yalnız sap-saman değil emir de alıyoruz.Ortadoğu politikamız Atlantik ötesinde belirleniyor.On yıl önceki komşularımızın hemen hepsiyle kanlı bıçaklıyız bugün.

On yıldır AKP hükümeti ülkeye tek bir fabrika yapmadı.İktidara geldiğinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya fabrikalar yaparak o yöreyi kalkındıracağını söyleyen CHP’yi de devletçiliği savunmakla suçladı.              Bu çirkin siyasetti hatta ihanetti.Ülkenin bu bölgesini yokluk ve yoksulluk içinde yaşamaya mahkum etmekti.Bu bölge insanının yoksulluğunu sürdürmesini istemekti.Çünkü Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi için tek çözüm yoluydu devletçilik.

AKP Hükümeti,Doğu ve Güneydoğu’da az da olsa var olan iktisadi kuruluşları yok ettiği gibi,bu bölgelerimizdeki tarım ve hayvancılığı da öldürdü.Bu yanlış politikalar sonunda Türkiye,dışarıdan tarım ürünleri, canlı hayvan hatta bakliyat almak zorunda kaldı.Türkiye’nin  sadece 2012’de canlı hayvan ithalatına verdiği para 805 milyon dolar oldu.Son 3 yıldaysa 3 milyon canlı hayvan ithal ederek dışarıya 3 milyar dolar ödedik.Bu parayla Türk hayvancılığı ayağa kaldırılabilirdi.

Hayvancılık yaparak,hayvanları için ot,sap ve saman üreterek geçimini sağlayan milyonlarca köylümüz,AKP’nin yanlış politikaları sonucu  aç ve işsiz kaldı.Son üç ayda İtalya,Romanya ve Ukrayna’dan 10 bin ton sap-saman ithal ederek kendi köylümüzü işsiz bıraktık, bu ülkelerin çiftçilerine destek verdik.

AKP döneminde yalnız sığır ve saman değil başka şeyler,mesela  pilot da ithal ettik.THY bu yıldan itibaren artık THK’den pilot almayacağını,pilot ihtiyacını Yunanistan’dan karşılayacağını kararlaştırdı.Yani artık uçaklarımız Türk pilotlara değil,Yunan pilotlara emanet edilecek.

Etek boyları uzatılmış fesli hosteslerimiz eşliğinde Rum pilotlarımızla  hayırlı yolculuklar.