PERDENİN ARKASINDA NE VAR ?

 Aralarında CNN Internatıonal ve BBC gibi ünlü televizyon kanalları ve Reuters gibi haber ajanslarının da bulunduğu yabancı medya kuruluşlarının Taksim gezi parkındaki olayları 'iç savaş' havasında yansıtması, AB komisyonu'ndan yapılan yazılı açıklamada 'Her türlü aşırı ve orantısız kuvvet kullanımını kınıyoruz' denildi. Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye Raportörü Hollandalı Hristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten de yazılı bir açıklama yaparak, gezi parkıyla ilgili gelişmelerden kaygılı olduğunu belirtti.
Sayın Başbakanımız ve hükümet yetkilileri, içişlerimize müdahale olarak algıladılar ve sert tepki gösterdiler. Bağımsız bir ülke olduğumuza göre bu tepkileri yerinde görüyorum.
Kapı komşumuz Ahmet efendi eşi Fatma hanıma her gün şiddet uyguluyor, kadıncağızın artık dayanacak mecali kalmadı, bir iki sefer 'yapmayın, etmeyin, yazıktır' dedik, 'siz işinize bakın, size ne aile sorunlarımızdan' denildi, kapılar suratımıza kapandı, elimizden bir şey gelmeyince polise haber verdik.
Şimdi Amerika'ya, Fransa'ya Suriye'ye girilmeli, müdahale edilmeli diyenlerin polis'i Amerika mı ?, Fransa mı? Komşumuza gelen polislerin işi uzun sürerse onlara nezaketen çay, kahve, yemek ikram etmek lazım değil mi ? Bir tarafta 40 yıllık komşumuz Ahmet efendi, bir tarafta polis var, zannedersem Ahmet efendi ne polise ihbar ettiğimize kızar, ne de yaptığımız ikramlara bozulur. Bizimle 40 yıllık dostluğuna güle oynaya devam eder !
Esad Alevi. Sünnileri katlediyor diyenler var. Esad güçlerinin hepsi Alevi mi ? muhaliflerin hepsi Sünni mi ? Hayır. Muhaliflerin içinde Alevi, ordunun içinde sünni askerler var. Bu Alevi-Sünni ayrımcılığını kendileri söylemiyor, biz dillendiriyoruz. Sokakta bu ayrımcılık konuşuluyor. TEHLİKE !
'Aç gezip, tok sallanmak' diye bir söz vardır. Esad aç gezip, tok sallanıyor. Türkiye'ye de vururuz açıklamaları geliyor. Amerika'nın, Fransa'nın, İsrail'in ortasında 'evet' Türkiye'yi de vurur, macera olsun diye bir füze de bize gönderir. Bu durumda biz ne yapacağız, bu füzeyi sinemize mi çekeceğiz, yoksa misli ile cevap mı vereceğiz.
İşte son perde, perde açılacak, lakin perdenin arkasından ne çıkacağını iyi tahmin etmemiz lazım. Kan, göz yaşı, sefalet, yoksulluk, sonsuza dek sürecek düşmanlık çıkacak, ne Esad'ın füzesi kim Alevi kim Sünni diye soracak, ne de Amerika'nın, Fransa'nın, İsrail'in füzeleri kim Alevi, kim Sünni diye soracak, katliamlar olacak. Allah korusun, işimizi gücümüzü bırakıp Alevi-Sünni bilançosu çıkarmaya kalkarsak tırnağı etten bağırta bağırta sökeriz.
Komşumuz Ahmet efendinin evine gelen polislerin içinde Alevi'de yok Sünni'de, hatta belkide hiç Müslüman da yok. Irak'a polis geldi, ne oldu ? Fatma hanım'ı kurtardı mı ? Bırakın kurtarmayı, Ahmet efendinin başını yediği gibi Fatma hanım'ı da çocukları ile çatışır durumda bıraktı gitti. Yıllar geçmesine rağmen halen bombalar patlıyor, onlarca insan can veriyor.
'Barışta çocuklar, savaşta babalar ağlar'. Savaş yanlısı olmayalım, gençlerimizi çocuklarımızı kırdırmayalım, babaları, anaları ağlatmayalım. Polis işini bitirir gider. Komşumuz Ahmet efendi ile baş başa kalırız, evde tuz biterse Ahmet efendinin kapısını çalarız. UNUTMAYALIM !
Aleviden kız aldık, aleviye kız verdik, kanlarımız aynı damarda dolaşıyor, oyuna gelmeyelim, ayrıştırmayalım, bölmeyelim, kimseye de fırsat vermeyelim.
Perdenin arkasında el ele tutuşmuş, barış türküleri söyleyen çocukları, burcu burcu kokan papatyaları görmek istiyoruz.
06 EYLÜL 2013 İSTANBUL - İlhan ŞAHİN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlhan Şahin Arşivi