ŞANTAJA BOYUN EĞMEYİZ!

PKK ve yandaşlarının ülkede başlattığı ölüm orucu kritik aşamaya girince Erdoğan,PKK‘nin meclisteki uzantısı BDP’lilerden bu işi bitirmelerini istedi.Bunun üzerine BDP Eş başkanı Erdoğan’a,her zaman yaptığı gibi çözümün adresinin İmralı olduğunu yani Apo’yla görüşmesini söyledi.Erdoğan,Öcalan’la açık görüşmenin siyasi risk taşıdığını bildiği için,”bu tehdittir,şantaja boyun eğmeyiz” dedi fakat el altından da İmralı canisiyle temasa geçti.İlk önce Mudanya-İmralı arasında Apo’ya ulaşımı sağlayacak motor temin edildi;PKK’li mahkumların Kürtçe’yle savunma yapabilmeleri için yasa tasarısı hükümet tarafından alel acele meclise verildi;sonra da hükümet adına Apo’yla görüşmeyi kimin yapacağı arayışına girildi  çünkü Apo,”artık MİT’ le görüşmeyeceğim” diyordu.Görüşmeyi yapacak kişi ayarlandı fakat bu kez de ortada,eylemin sonlandırılabilmesi için

PKK’nin dayattığı üç koşul vardı.Hükümet bunlardan ilk ikisini kabul etti,Kürtçe’yle eğitim-öğretim yapılması şartı  için de fırsat kollayacağını ima etti.PKK’nin,Türkiye Cumhuriyeti Devletini dize getirmeyi ve Apo’yu çözümün merkezi yapmayı hedeflediği üç koşulunu kamuoyu önünde sürekli reddeden,daha doğrusu reddeder görünen Erdoğan,bunlardan ilk ikisinde anlaşmaya varılınca yardımcısı Arınç,tüm yurtta ölüm orucunun kısa süre içinde biteceğini ve bundan büyük mutluluk duyacağını açıkladı.

Erdoğan,medya önünde farklı konuşup kapalı kapılar ardında farklı şeyler yaparak güya hem PKK’nin isteklerine buyun eğmeyen,hem de uyguladığı üstün siyasi manevralarla  ölüm orucunu sonlandıran kişi görüntüsü vermek için yazılan senaryoyu oynuyordu.Yani her zaman yaptığı gibi takıye yapıyordu.Ama mizansen ince olmadığı için Erdoğan’ın şantaja boyun eğdiğini kamuoyu açıkça görüyordu.

Bu arada,ülke çapında ölüm orucu tiyatrosu oynanırken,milleti derinden yaralayan,kahreden  birkaç acı olay yaşanıyor ve bunlar gözlerden kaçıyor;kaçırılıyordu.Bu olaylardan birincisi,PKK-hükümet pazarlığının bittiğinin hemen ertesinde PKK eşkıyasının Şemdinli’de beş askerimizi katletmesiydi.İkincisi,“açlık grevinde tek bir can yitirilirse bunun sorumlusu hükümet olur” diye tehditler savuran PKK hamisi entelektüel bozuntularından,bu beş vatan evladının alçakça katledilişine tek söz edilmemesiydi.Bu ölümler için ne Başbakan’dan,ne de herhangi bir Bakan’dan bir taziye yoktu.Adalet Bakanı “adalet”i,Milli Savunma Bakanı milletin evlatlarını unutmuştu sanki.Üçüncüsü,hükümet yanlısı “ceride”lerde bu şahadet olayı ya hiç verilmemiş ya da 3.sayfalarda küçük puntolarla verilmişti.Bütün bunlar,olup bitenlerden  Erdoğan’ın sorumluluğunun gizlenmesi ve hükümetin yıpranmaması adına yapıldı.

Dördüncüsü ve en dramatik olanı da,pusuya düşürülerek öldürülen ”Efeler Timi”nin subay-astsubay kahramanları vatan toprağına emanet edilirken,Genel Kurmay Başkanı,Cumhurbaşkanı’nın geçmiş olsun dileklerini içeren mektubunu,hasta  Suudi Kralı’na iletmek için Arabistan yollarında olmasıydı.Ne hazin…   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi