SÖZÜN BİTTİĞİ YER…

Sözün gücü anlatılamaz.Bazen kurşun gibi ağır,bıçak kadar keskindir;bazen buz gibi soğuk,ateş gibi yakıcıdır;bazen de güneş kadar sıcak,su gibi azizdir söz.Tabi yerinde ve ustalıkla söylenirse.Ama bu yapılsa da sözün anlatamadığı,güçsüz,yetersiz kaldığı  durumlar vardır.

Öyle olaylarla karşılaşır ki insan,ne diyeceğini,hangi sözleri seçeceğini bilemez.”Nutkum tutuldu” deriz ya,işte o an,böylesi andır.Edeceğimiz sözlerin gördüğümüzü anlatmaya,yaşadığımız dehşetin bizde yarattığı etkiyi ifadeye yetmeyeceğini düşünür,susarız.Susarız ama bu,olanı onayladığımız anlamına gelmez.Dipsiz bir kuyuda gibi hissederiz kendimizi.İçimizde fırtınalar kopar,isyan ederiz fakat çaresizizdir.

Son günlerde güzel ülkemde milletçe yaşamakta olduğumuz kahredici olayların insanımıza verdiği acının ifadesidir bu sözler.Nasıl olmasın ki? Büyük insan Atatürk’ün öncülüğünde kanla,irfanla kurduğumuz Cumhuriyet,gözlerimizin önünde hançerleniyor,yıkılıyor.

Tüm kurumları yerle bir ediliyor.”Atatürk biraz Mussolini biraz Hitlerdir”sözü bu topraklarda,Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin egemenlik sahasında halka,devlete karşı söyleniyor.Cumhuriyet sayesinde bir ilimizin Belediye Başkanı olabilen bir nankör,”bu ilin sokaklarından,caddelerinden Kazım Karabekir adını kazıyacağım”diyor.O kahramanın o ili düşman işgalinden kurtaran asker olduğunu bildiği halde bunu söyleyebiliyor.

Söylüyor çünkü gücü iktidardan alıyor.İktidar o bölgede Atatürk’ün sözlerinin yazılı olduğu levhaları kaldırmış,devlet kurumlarından TC’yi silmiştir.

Açılan yoldan gidiliyor.Bu zavallı adamın dayandığı çeteler şehirlerarası yolları kesmiş,ülke sınırları içindeki topraklarda araç kontrolleri yapıyor,kimi araçları ateşe veriyor,içindekileri dağa kaçırıyor.Eşkıyanın şehirlerdeki kolları,okullarda İstiklal Marşı’mızı söyletmiyor,bayrağımızı gönderden indiriyor.Bölgede görevli güvenlik güçlerinin evlerine  bombalar atılıyor,sokakta görülenler taranıyor.Tıpkı kurtuluş yıllarında Yunanlar’ın işgal ettikleri İzmir’de;Fransızlar’ın Antep’te,Maraş’ta yaptıkları yapılıyor.

Bütün bunlar,eli kolu bağlanmış askerimizin,polisimizin gözleri önünde olurken,bölge illerinden birisinin Valisi,eşkıyanın en başındakine takdir mesajları gönderiyor,ona teşekkür ediyor.Çünkü valinin bağlı olduğu iktidar Diyarbakır’da eşkıyanın siyasi temsilcileriyle sonu belli yolculuğun yol haritasını çiziyor.
Bu gidiş nereye?.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi