Her ölüm erkendir.
Ancak öyle ölümler vardır ki onlar yaşadıkları ülkelerde ve Dünyanın her köşesinde yüreklere saplanmış acısı asırlarca sürecek birer zehirli ok gibidir.
Böyle ölümler toplumun ortak vicdanıdır.
Kara gözlü güzel çocuk BERKİN ELVAN’IN ölümü yüreklerimize saplanan zehirli oktur.
Milyonlarca insan tek yürek olmuş bu zehirli okla kanayan yaralara merhem olmak için.
O bizim vicdanlarımızda uzun yıllar iyileşmeyecek derin yaralar açmıştır.
İçinde insan sevgisi barındırmayan
 Kişisel çıkarı yaşam biçimi haline getirmiş,
Kendini ölümsüz ve sonsuz güç sahibi gibi gören,
Soyguna sömürüye hırsızlığa olan duyarlılıkları yok etmek için toplumu ayrıştırma bölme parçalama öfke ve kinle insanları birbirine düşürerek susturma aracı olarak şiddeti tek ve biricik çözüm olarak sunan diktatörlerin,
 Vicdanlara attığı zehirli oklar bir gün o yüreklerden sökülüp atılacaktır.
Bu ölümler patlamaya hazır bombaların, 
Unutulanların,
Çaresizlerin,
Dertlerine derman bekleyenlerin,
Emeğine alın terine el konanların,
 Soyulanların,
 Sömürülenlerin,
Köşeye sıkıştırılanların,
Kendini ifade edemeyenlerin ezikliklerinin kıvılcımı olur.
Ve bu kıvılcımlar büyük yangınlara sebep olur.
Yanan toplumun vicdanıdır.
Kokuları asırlarca çıkmaz.
Yangına sebep olanlar gelecekte nefret ve kinle anılırken toplumsal vicdanı oluşturan ölüler sonsuza dek yaşar.