CHP üst yönetiminin üç büyük kentin ilçe belediye başkan adaylarını,o belde halkına sormadan kafasına göre belirlemesi  ilçe örgütlerinde büyük tepkilere neden oldu.Emeklerinin ve iradelerinin göz ardı edildiği duygusuna kapılıp isyan eden partililer,isyanlarını Genel Merkeze de taşıyarak yapılan yanlıştan geri dönülmesi için günlerce uğraştılar.

Partililerin bu iyi niyetli ve haklı çıkışına makul bir açıklama yaparak onları teskin edemeyen Genel Başkan,onlara gereğinden de fazla tepki göstererek birçok partiliyi küstürdü, partisinden kopardı.Kısa zaman içinde partililerin,içine düştükleri bu siyasi travmanın etkisinden kurtularak belirlenen adayın arkasında yerlerini alabilecekleri öngörülemedi.Yani lider gibi davranılamadı.Partide beliren bu krizin yönetilememesi yüzünden partiden birçok kopmalara sebebiyet verildi.

ŞAKŞAKÇILAR…

Bunun sorumlusu,tabi ki siyasi iradesi hiçe sayılan partililer değil Genel Merkezdi.Genel Merkezin bu sancılı süreci yönetemeyip partiden kopmalara yol açmasına,her durumda Genel Merkez şakşakçılığı yapanlar da katkı sundu.Bu kraldan çok kralcılar,partide beliren ateşi söndürmek yerine,yangına körükle giderek Genel Merkezin gözüne girme yarışına girdiler.

Bunlardan biri ve en ateşlisi,kamuoyunda partinin kanalı olarak bilinen kanalın ünlü(!) “analiz”cisiydi. Bu zat,11 Şubat akşamı yönetici olduğu tv’de yaptığı “analiz”le,o hassas ortamda yaraya tuz ekerek birçok partili yurttaşın partisinden kopmasına vesile oldu.Aday belirlemede yanlışlar yapan Genel Merkezi,gözü kapalı alkışlamak bir yana,Genel Merkezin önüne dek gelip dilek ve şikayetlerini dillendiren partilileri aşağıladı,kırdı.Daha da ileri gederek onların bağlı olduğu  parti örgütünü Ergenekon’a benzetti.”Örgütmüş!..Ne örgütü?..Hangi örgüt?..” gibi sözlerle bu insanları küçümsedi.Onları  incitti,partilerinden kopmalarını adeta teşvik etti.CHP’nin yereldeki örgütlerini Ergenekon’a benzeterek parti emektarlarını  zan altında bıraktı.

Partide beliren bu bunalımı fırsat bilip partililere hakarete,yönetime yalakalığa yeltenen bu “analiz”cinin analiz esnasında ettiği sözler dışında,ekranda beden diliyle de söylemeye çalıştıklarını ifade etmekte zorlanıyorum.Sözcük bulamıyorum.Partide yaşanan kopmalar için,“yüreğim yağ bağladı”diyebilen bu sözde parti yandaşı(!) analizciyi,aşağıladığı parti emekçileri adına kınarken,bu fırsatı ona ve onun gibi sözde partililere  tanıyan Genel Merkezi kutluyorum(!)