Hitler Alman halkını felakete,yalanlarla götürdü.Onun propaganda bakanı Gobbels,ürettiği yalanları defalarca dillendirerek  önce Führer’i, sonra da Alman halkını inandırıyordu.Hazret de yalanı propaganda malzemesi olarak kullanıyor.Öyle çok kullanıyor ki,ancak yalan bulamadığı zaman doğru söylüyor.

“Van münit”i İsrail Başbakanı’na değil moderetöre çektiği, Gezicilerin Kabataş’ta başörtülü bir kadına saldırdıkları,camide içki içtikleri,12 yıllık ortağı Gülen’in darbe yapmaya kalkıştığı,İzmir’de bir kadının kendisine parmak salladığı,17 Aralık günü oğluyla telefon görüşmesi yapmadığı,Soma’da bir madenciye yumruk atmadığı ve daha birçok iddiası doğrulanamadı.   

Kuran’ın Ali İmran Suresi’nin 61.ve 94.ayetlerinde; Nisa Suresi’nin 50.ayetinde;Nahl Suresi’nin 56,105, ve 116. ayetleri’nde;Nur Suresi’nin 13. ve Ankebut Suresi’nin 13 ve 68. ayetlerinde iftira ve yalan şiddetle yasaklanırken hazret,siyasi çıkar için muarızlarına iftira ediyor,olmamış işleri olmuş gibi göstererek insanları suçluyor.Bu siyaset yapma tarzı yüzünden bütün toplumca eleştiriliyor,tıp çevreleri onun içinde bulunduğu bu durumu,”anti-sosyal kişilik bozukluğu” olarak değerlendiriyor.

Gerçekleri tersyüz ederek konuştuğu için çok sık çelişkilere düşüyor,tutarsızlıklar sergiliyor.  Mesela,Şırnak’ta Türk milliyetçiliğini ayaklarının altına aldığını söylüyor,Rize’de “milliyetçiyiz” diyor. “Bedelli askerlik ne demek? Bu haksızlıktır.Parası olan yırtacak,olmayan askere gidecek.Böyle şey olmaz” dediğini iki ay sonra unutup,bedelli askerlik yasasını çıkarıyor.Bu çelişki kendisine sorulduğunda da susuyor.

“PKK’li eşkıyalarla kucaklaşan BDP’li milletvekillerinden bu davranışlarının hesabı sorulacak” diyor,on günsonra onlarla oturup çözüm sürecini konuşuyor.Bu çelişkinin nedenini soranlara da,”milletvekili siyasi çalışmalarında serbesttir,biz özgürlüklerden yanayız,” diyor.Yolsuzluk iddialarıyla bunalırken,”sosyal medyayı kapatacağız” diyor,baskılarla karşılaşınca da “yok öyle bir şey” diyor.

Yalana dayalı bu ikiyüzlü siyaseti iktidarda kalabilmek uğruna mübah gören bir siyasi figürle nasıl mücadele edeceğini bilemeyen,onun anladığı dili bulamayan,stratejisini çözemeyen muhalefetin,bu engeli nasıl aşıp da başarıya ulaşacağı sorusunun cevabı hala bulunmuş değil.Bu yapıldığı gün,yol açılacak.Ama o güne dek yalancının mumu yanacak.O mumun fersiz ışığı altında siyaset yapıyor gibi yapanlar da ortalıkta dolaşmaya devam edecekler.

Hayırlı işler…