YİNE AYLARDAN TEMMUZ

“ON” numara bir yere geldim dün akşam.  

On numara derken, plakası bile “on” numara. Yani bu güzel yer gerçekten bu numarayı almayı hakediyor ...Temmuz benim en sevdiğim aylardan.  Çabucak geçen zaman içinde takvime baktığımda neredeyse  Temmuz’ un  yarılandığını gördüm, yaz bitecek diye panikledim valla.  

Kaçıp gitmenin vakti geldi. En sevdiğim yerlerden birine yolculuk var.  Benim hayatta en çok sevdiğim şeylerden biri deniz, görmeden yaşayamam herhalde.  Mutlaka gün içinde saatlerce bakışırız uzun uzun.  İlk defa bu yıl bu kadar hasret kaldık birbirimize. Hasretiz derken, her gün birlikteyiz ama tenlerimizi kavuşturamadık daha.
Attım çantaya bir iki eşya, düştüm yola. Ben, namı diğer “Modern evliya çelebi” uzun yıllardır ilk kez bu yaz, fotoğraf makinamı omzuma vurup çıkamadım yollara bir türlü.  Bu ismi de bana yakın dostlarım taktılar, varolsunlar.  

Özlemişim otobüs yolculuğunu,  zaten artık otobüsler çok konforlu. Tercih ettiğiniz taktirde “Tek” koltuklarda yolculuk yapabiliyorsunuz, çayımızı kahvemizi içerken etrafı seyrede seyrede kendimizle başbaşa kalıp bir sürü şey düşünebiliyoruz.  Benim için yorgunluk değil, dinlenme oldu. 

Buraya, en son Ekim ayında gelmiştim. Her şey aynı, yerli yerinde…  Sadece ben eksikmişim anlayacağınız. Sanki buraya daha dün gelmişim gibi hissettim, oysa aylar geçmiş. Kültür gezisi değil aslında bu, size şuraya gidin, burayı görün demeyeceğim. Ben ne yapacağım peki?  Çok sevdiğim bir can arkadaşımı göreceğim, sessiz sakin bir yerlere gidip kitabımı okuyup, yazılarımı yazacağım.  Zeytin ağaçları içinde yürüyüş yapıp, denize gireceğim bol bol.

Şimdi bir kahve hazırladım kendime.   Ayaklarımın dibinde bizim koruyucu köpeğimiz “Bady”, yanı başımdaki sandalyede de yavru kedimiz  “Eliza” mışıl mışıl uyuyor. Yan komşunun evinden gelen Cem Karaca’nın “Islak ıslak” şarkısını dinliyorum. Bu şarkı bana dokunuyor, keşke tanısam da kapattırsam diye düşündüm ama mümkün değil maalesef…  Birazdan kalkıp en sevdiğim yerlerden birine gideceğim.  Biraz güneş, biraz deniz, gözlerimi kapatıp ruhumu dinleyeceğim.  Yanlış yazmadım haa, “dinlendirmeyeceğim” sadece “dinleyeceğim.” 



Birkaç gece sonra da  “Ay” , Dolunay evresine girecek, kumsalda denizle beraber onları izleyeceğim.

Dolunayda buluşur belki kalbimiz. Huzurlu bir hafta diliyorum hepinize.
Sevgiyle kalın
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi