İlyas Öztekin

İlyas Öztekin

17 ARALIK DARBE Mİ KİRLİ ÇAMAŞIR SERGİSİ Mİ?

77 Milyonun ikişer gözünden 154 milyon gözün gördüğü kutulardaki dolarlar kasalardaki paralar hayırsever iş adamları devletten ihale alıp millete ana avrat küfreden muteber iş adamlarına salma salınarak toplanan paralarla el değiştirilen yandaş yapılan gazete ve televizyon kanalları,muhalefet partilerinden birinin genel başkanının haberi şu anda yayınlanıyor onu hemen kesin diyenlerin basın sansürleri, ülkenin bir çok yerindeki villalar ören yerleri korunan eski eserlerin tarihsel kalıtların sit alanlarının yasalara rağmen konuta açılması, sahillerin ormanların yağmalanması, devlete ait kurumların özelleşme adı altında peşkeş çekilmesi, kentlerde ki yeşil alanlara onlarca katlı binalar dikilmesi, köyden köye eşekle gidebilenlerin 4x4 jeepler de gezdiği, saltanat köşklerinin yaptırıldığı bir dönemde; yıllardır merdiven altlarında cami avlularındaki tarikat ve cemaat dergahlarında eğitilen insanların devletin tüm kurumlarına  sızdıktan hatta devleti yönetmeye başladıktan sonra ayni öğretiden gelmiş yıllarca ortaklık yapmış insanlar arasında yukarda sayılan işler sonucu oluşan büyük rantların paylaşımında çıkan kavganın adı 17 ARALIKTIR.Buna darbe demek abesle iştigaldir.Parelel devlet ise ailenin çocuklarının “BARFİKSTE”kol çekme paralel jimnastik hareketlerinden başka bir şey değildir.

17 Aralık bir kirli çamaşır sergisidir. Yıkanmayı bekliyor. Yıkayıcılar millettir. Sandık yıkama yeridir. Ancak bu sandığın altı mayınlarla döşenmiştir.

 En tehlikeli mayın asırlardır Müslüman olan Türk halkına 12 yıldır dayatılan kuran dışı inanca ve ranta dayalı soygunu hırsızlığı yetim hakkı yemeyi mubah gören göstermelik ibadetle milleti kandıran din anlayışının insanlara afyon olarak sunulması sonucu 77 milyon gördüğü yolsuzluğa inanmasına rağmen sandıkta kirli çamaşırları yıkama konusunda hala kararsızdır hatta o kirli çamaşırların bir 5 yıl daha giyilmesini düşünmektedirler.
ARİSTOTELES;”En büyük suçlar gerekli olanı değil de fazla olanı elde etmek için işlenir”demişti.

Bir başkası ise;”Arsız güçlü olunca haklı suçlu olurmuş”demiştir.

Milletin gözleriyle gördüklerine dezenformasyon demek dış güçler demek faiz lobisi demek muhalefet demekle bu kirli çamaşırlar yıkanacak mı?
Şimdi bu “DEZENFORMASYON “neymiş bakalım”Yanlış ve doğruluğu bilinmeyen ve kasıtlı olarak yayılan bilgi”
Kutulardaki paralar göz yanılması mıydı? Kasalar da pırasamı vardı?

Paralar sahtemiydi? Paralar neyin karşılığı idi? Bu dezenformasyona rağmen bakanlar niye istifa etti? Haklarında düzenlenen fezlekeler sahte olduğu için mi bir süre bekletilip tbmm’ye sunulmadan c.savcılığına iade edildi?
Villa resimleri ihale alan ve millete galiz küfür eden iş adamlarının sözleri söylenmemiş miydi? Salma salınan ve 100 milyon istenen konuşmalar yok hükmünde miydi?
Eğer bütün bunları açıklığa kavuşturacak kanıtları milletin önüne koyarsanız gerçekten dezenformasyon olduğu anlaşılmış olacaktır.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlyas Öztekin Arşivi