Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

90’LILAR, 78 KUŞAĞININ ÜLKEYE ARMAĞANIDIR!

Hani son günlerin o meşhur 90’lılardan bahsediyoruz ya. Hah işte onlar!

Onlar, yargısız infazların yoğun yaşandığı bir dünyaya doğdular.

Onlar doğduğunda; Adapazarı-İzmit-Sapanca bölgesinde (şeytan üçgeni, Ölüm üçgeni) sürekli faili meçhul cinayetler olurdu.

Evler basılır, teslim ol çağrısı yapılmadan insanlar öldürülürdü.

O yıllarda hükümet olanlar hakkında ne yazık ki mahkûmiyet hiç olmadı.

O çocuklar, yani 90’lılar, işte tam o zaman, merminin namluda durmadığı zamanlarda doğdular bu barut kokan dünyaya.

Bu çocukların baba ya da annelerinden biri ise muhakkak 12 Eylülde işkencehanelerden geçirilen 78 kuşağıydı! İşte bu çocuklar, 78 kuşağının ülkeye armağanı olan fidanlardır...

Bu çocuk bazen “Uçurtmayı vurmasınlar” filmindeki Barış olur. Bazen ayağında terlikleriyle kapı önünde sefere gidecek olan babasının kamyonunu hazırlamasını izlerken 13 kurşunla Öldürülen Kızıltepeli Uğur Kaymaz.

Bazen ise Lice’de koyun otlatırken havan mermisiyle paramparça olan 14 yaşındaki Ceylan Önkol’un ölüsüne bile sahip çıkılmasa da, adı bu ülkeye armağan olur!

Bir gözü %36 görme kaybına uğramış, ayak, kol, kaburga toplamda 9 kırıklı Gezi Parkı mağduru Okan Aynalı olur!

Antakya’da Abdullah Cömert veya Ankarada Ethem Sarısülük!

Evet, 90 lı bu çocukların bazılarının babası yargısız infazlarla öldürülmüştü. Faili meçhuldü halen!

Bunların hemen hepsinin ya babası ya annesi veya çok yakın birkaç akrabası Kenan’ın işkencehanelerinden geçmiştir.

Bu çocukların bir kısmı Kürt’tü, doğudaki zulümden kaçan aileleriyle sığınmışlardı büyükşehirlere!

Bir kısmı Anadolu’nun köylerinde devlet tarafından unutulmuş Türkmen, Yörük, Laz, Çerkez, Abaza’ydı ekmek için kocaman şehirlere göçmüş.

Evet, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arnavut, ancak hepsinin ağzında tek slogan vardı “Faşizme karşı omuz omuza”. Dayanışmanın ne olduğunu bu sloganla öğrendiler/öğrettiler, omuz omuza vererek.

Hele bir tanesi vardı ki dayanışmanın en vurucu sloganı olmuştu “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”.

Bu çocuklar Annelerinden Babalarından, dayı veya amcalarından dinlemişlerdi faşizmin zindanlarındaki zulmü.

Gidişatı çok iyi hissettiler, zulme dur dediler.

Ve en sonunda Gezi parkında korkuyu kaybettiler!

Elbet ki, bu direnişlerde sadece 90’lılar denilen yaş grubu yoktu. Her yaştan her cinsten insana rastlamak mümkündü. Ancak tarihin her zamanında ve dünyanın her yerinde toplumsal olaylarda gençler önde olurlar. Türkiye deki bu olaylarda da bu yaş grubuna denk geldi. Bunların en büyük özelliği ise 78’liler denilen ve Türkiye’ye özgü bir jenerasyonun çocukları olmasıydı.

Bundan sonra, ne Türkiye eski Türkiye olacak ne siyasi partiler eski partiler olacak.

Zamana ve halkın talebine ayak uyduran Parti ayakta duracak, gerisi tarihin tozlu raflarındaki yerini alacak!

Kim mi yollayacak?

Hah işte bak şu gördüğün, hani 90’lı dediğimiz bizim çocuklarımız var ya, işte onlar yollayacak, hemde çok kısa zamanda!

 

twitter.com/HasanHinisli

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi