AÇILIMIN SONU
İnsanların siyasal erki belirleme iradeleri adeta felce uğradı. Şehidine sahip çıkamıyor.Evlatlarını şehit edenleri telin mitingi bile düzenleyemiyor.Özellikle Avrupa’yı etkileyen Amerika’nın da sırada olduğu küresel kriz son günlerde bir iki bakanın çelişkili açıklamaları hariç dikkate alınmıyor. İçerde işsizlik, açlık, sefalet, manevi değerlerin alabildiğine günlük çıkarlara alet edilmesi, halkın uyur kalması için hızla gündem değişiklikleri yapılmaktadır. Bunların sonucu milletin toplumsal hafızası yok edildi. Doğrusunu söylemek gerekirse bu son derece akıllıca kurgulanmış emperyalist amaçlara yönelik çok iyi bir bölme parçalama ve güçsüzleştirme planıdır.
Yüzyıldır birlikte barış içinde yaşayan, anayasa ve yasalar karşısında eşit haklara sahip olan, seçme seçilmede ayrıcalık yapılmayan, devlet kadrolarında yer alma, yurt savunmasında gerektiğinde canını ortaya koyma, özgürce mal mülk edinip dilediği yerde yaşama hakkına sahip, etnik farklılıkta ki yurttaşların sorunu ırk sorunu değildir. Buna ülkeyi yönetenler başta olmak üzere belli çevreler Kürt sorunu diyerek başlangıçta yanlış yapmışlardır. Bu bölgede yaşayan insanların başta dil olmak üzere ekonomik ve kültürel sorunlarının yıllardır göz ardı edilmesi bu güne kadar gelmiş tüm cumhuriyet hükümetlerinin ihmalidir.
Etrafına gözlemci gözüyle bakıp bulunduğu her yörede halkla sıcak ilişkiler kuran özellikle o bölgeyi çok iyi bilen emekli bir kamu görevlisi olarak sorunun Kürt sorunu değil, doğu ve güneydoğu Anadolu sorunu olduğuna yürekten inanıyorum. Adına önce açılım denen, sonra milli birlik ve kardeşlik projesi gibi lanse edilmeye çalışılan, içerde kamuoyu oluşturup dışardan desteklenen bu projenin sahipleri o bölgede Osmanlıdan bu güne var olan toprak düzenini sosyal, siyasal ve ekonomik yapılanmayı, bilmiyorlar mı?
Feodal ağaların, aşiretlerin, şeyhlerin şıhların, törenin geleneğin baskısında ki halk son yıllarda birde terör korkusu içinde yaşamaktadır. Bu halkın milleti ile devleti ile sorunu yoktur. Onların demokratik tercihleri, feodal ağanın, şeyhin, şıhın, aşiretin, törenin işaret ettiği iradedir. Ankara da kendisini temsil edenler, topraksız köylünün, marabanın, içinden çıkan birileri değildir. Yıllardır yöre halkını temsil edenler Kasr-ı Kanco’nun feodal ağaları ve benzerleridir. Ağalığı, şeyhliği, şıhlığı, karşısına almayan, halkın bütünü ile ilişki kurmadan feodal ağalarla, halkı sindiren teröristlerle pazarlık yapıp ağaların baskıya dayanan düzenini güçlendirecek açılımlara Kürt açılımı demenin adı birlik bütünlük mü, bölücülük mü ihanet mi bunun takdiri gelecek kuşakların olacaktır.
Bölgedeki orta çağdan kalma feodal ağalık düzeninin, aşiretin ve din adına şeyhi, şıhı Allahın elçisi gören anlayışın, toprak dağılımının, eğitimin, ekonomik ve sosyal gerçekliğin yeniden yapılandırılması gereklidir. Dağa giden kaç tane feodal ağa çocuğu ve kent rantlarını yiyen zengin Kürt çocuğu vardır. Dağdakilerde yoksul halk çocuklarıdır. Kendi halkına kurşun sıksın diye onları eğitenler bu gün devletle pazarlık halindeler. İşte acı olan budur. Siz bu ülkeyi yönetenler o bölge ile ilgili bir şey yapacaksanız samimi iseniz sorunun adı da çözümü de bellidir. Merkezi otoriteye bağlı yerinden yönetim adil toprak düzeni feodalitenin yıkılması için sürekli eğitim işsizliğin çözümü için devletin tam desteği yapılması gerekenlerin özüdür. Diğer sorunlar detaydır. Silahla daha çok güç kullanmakla sorun çözülmeyecektir. Bu gün önümüzdeki tablo ateşe körükle gitmenin sonucudur. Kaldı ki tarihin hiçbir döneminde terör konusunda bu kadar açık destek ve çek veren muhalefette olmamıştır. Muhalefetin uzattığı el tutulup sorunu birlikte çözeceğiz mesajı acilen verilmelidir. Geçmişte olduğu gibi kontrolü elde tutulamayan faili meçhul cinayetler kişisel hesaplaşmalar infazlar yapan devlet içinde illegal çete örgütü haline dönüşebilecek özel birlikler kurma asker polis tercihleri çözümsüzlüğün devamından başka bir şey değildir.
