Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Acıyorum Sana İşkencecim!

Dün dev gibiydin, yıkılmaz kalelerin, o kalelerinin burçlarında silahşorların, okçuların, kızgın yağcıların vardı. Hepsi senin için ölürdü veya sen, ben, biz öyle sanırdık.

Adamların sabah akşam değil günde en az beş vakit, her daim koşulsuz ayırımsız hasta, sakat, yaşlı, çocuk, kadın demeden sıra dayağından geçirirdi zindanlarda sana karşı gelenleri, ama ne dayak.

Sabahlara kadar uyuyamazdık, sonradan Müşerref Akay olan önceki Müşerref Tezcan’ın “Türkiye’m Türkiye’m” şarkısını en yüksek sesle binlerce kez tekrar etmelerinden.

O yetmez gibi sabah karga bokunu yemeden işkence acısından uyuyamayan bedenlerimize tekmelerle dalar, kar yığını içinde buz gibi avluda sadece donla söyletmeye çalıştığınız marşları inadına söylemezdik.

Söylemezdik de iyimi yapardık?

Bugün bir kez daha anladık hemde çok iyi yapıyormuşuz sizi memnun etmemekle(!)

Kimimiz 18 yaşına gelmeden boynumuza taktığınız iplerle dans ettik, dalga geçtik, devrimci marşlar söyleyip yüzünüze tükürdük.

Kimimiz onlarca yıl zindan kardeşliği yaptık birbirimizle.

18 yaşına gelmeden derneğe dahi üye olamaz dediğiniz kendi yasanızı bile çiğnediniz, 18 yaş olmadan örgüt üyesi yaptınız 8-10 sene yatırıp gençliğimizi çaldınız!

Yüzlercemizi işkencede öldürürken binlercemizi sakat bıraktınız.

Sayısız arkadaşlarımızı yok ettiniz, kaybettiniz.

Açlık grevlerinde ölüm oruçlarında onlarca arkadaşlarımız öldü, hayata dönüş dediniz; üzerlerine benzin döküp yaktınız birçoğunun.

Diyarbakır’da, Mamak’ta, Metris’te Sağmalcılar ve daha yüzlerce işkencehanende dökülen kanlarımızı şarap niyetine içtin.

O kanlardan sarhoş oldun, sarhoşluktan bir türlü ayılamadın asıl düşmanın yanı başında, hatta eline silah tutuşturan büyük abin(!)

Sonra sıra sana geldi. Önce suçüstüne suç işletilerek dosyanı kabarttılar.

12 Mart, 12 Eylülde hizmet ettiğin abilerin artık sana ayar çekmeye başlamıştı. 28 Şubatta asıl seni öldürmüşlerdi de haberin bile olmamıştı.

Biraz geç geldi salanın okunması, günlerden 27 Nisandı.

Ölmeyi bayılmak sanıyordun o güne kadar, lakin ertesi gün sende öldüğünü anlamıştın ancak iş işten çoktan geçmişti.

Cenaze namazın rutindi, Sahipsizler mezarlığına gömdüler seni.

Zaten mezarlığa da ancak üç beş kişi gelmişti!

Acıyorum sana be işkencecim!

Sende bu hallere düşecekmiydin(!)


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi