Tarabya'daki Huber Köşkü'nde basına kapalı olarak gerçekleşen kabul, yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan Boyner, geçen haftadan itibaren Hükümet ile 2011-2015 yasama dönemine ilişkin beklentilerini paylaşmaya başladıklarını anımsattı.
Bugün de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bu çerçevede kendi yaptıkları hazırlığı aktardıklarını belirten Boyner, ''Türkiye'nin yeni dönemdeki öncelikleri 5 ana başlıkta sıralanıyor. Onları Sayın cumhurbaşkanı ile de istişare etme imkanı oldu. Demokratikleşme, AB üyeliğine yakınlaşmış, sürdürülebilir büyümeye geçmiş, düşük karbon ekonomisine geçmeye hazırlanan ve daha üretken bir Türkiye konularında kendisiyle istişarede bulunduk'' dedi.
Kabulde yeni anayasaya konusunun konuşulup konuşulmadığına ilişkin bir soru üzerine Boyner, ''Demokratikleşme sürecinin devamı bağlamında Sayın Cumhurbaşkanı'na anayasa sürecinde bizim de katkı yapmaya hazır olduğumuzu aktardık'' dedi.
Türkiye bir kriz yaşamıyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünkü ''kriz teğet bile geçmeyecek'' açıklamalarının sorulması üzerine Boyner, şunları söyledi:
''Türkiye'nin önünde bu dönemde çok önemli, 'ince ayar' dediğimiz, yapması gereken reformlar var. Türkiye halihazırda ticaret açığı olan bir ülke. Biz maalesef ithal ettiğimiz kadar ihraç edemiyoruz. Demek ki bizim sanayi modelimize bakmamız gerekiyor. Türkiye içinde daha fazla katma değer üretiyor olmamız lazım. Bunun için yapılması gerekenler var. Bu da enerji liberalizasyonundan tutun da eğitimde yapılacak birtakım reformlara kadar çok geniş bir reform penceresini içeriyor. Bizim bence esasen orta ve uzun vadede odaklanmamız gereken yer burası. Şu anda Türkiye bir kriz yaşamıyor, bunu çok net söylemek lazım.
Kaldı ki dünyanın ve özellikle Avrupa'nın ve ABD'nin bu kadar yoğun bir kriz yaşadığı bir dönemde Türkiye kamu maliyesinde sağladığı yetkinlikte ve geldiği noktada... evet tabii ki dışarıdaki her ülke gibi çalkantılardan etkilenebilir ama bence burada önemli olan gündemi ve beklenti yönetimini doğru yapmak. O da iş dünyasının, üreticinin, tüketicinin güvenini sarsmayacak şekilde, politikalarında belli bir süreci hiçbir sapma olmadan, ani değişiklikler olmadan ve tüm söylemlere dikkat ederek yapmak. Bence önemli olan piyasadaki güveni muhafaza etmektir. Yoksa bizim kısa dönemde kriz beklentimiz yok.''
"Moral bozmaya hiçbir şekilde gerek yok''
Standard and Poors'un (S&P) açıklamalarının sorulması üzerine Boyner, ''Ben bu tip konjonktürel değerlendirmelerin çok üzerinde durmayalım diye düşünüyorum. Bizim Türkiye olarak yapısal anlamda cari açık problemi yaratan noktalara gerçekten de katma değer üretimimize bakmamız gerekir diye düşünüyorum. Moral bozmaya hiçbir şekilde gerek yok'' diye konuştu.