DAHA KAÇ İNSANIMIZ ÖLECEK!

Depremin ardından İzmir'de yaptıkları incelemeleri aktaran İç mimarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Kaymak, çok can kaybı yaşanmasının nedenini, "Gerekli mühendislik hizmetlerini almama, gerekli zemin etüdünün yapılmaması, eksik ve yetersi

TMMOB İçmimarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Kaymak, "30 Ekim 2020 Tarihinde Millet olarak acı bir haberle sarsıldık. Bizler olası bir İstanbul depreminde binaların sağlamlığını tartışırken, maalesef Seferihisar körfez açıklarında 6.9 şiddetinde bir depreme maruz kaldık. İzmir merkezine yaklaşık 70-80 km uzaklıkta deniz içerisinde meydana gelen depremde, 114 insanımızı kaybettik. Yine binden fazla insanımız bu depremde yaralı olarak kurtuldu. İçmimarlar Odası olarak bizimde arasında bulunduğumuz TMMOB heyeti ile İzmir'de yapmış olduğumuz saha gözlemlerinde, yıkıma uğrayan ve ağır hasa alan binaların genellikle 8 kat mertebesinde olduğu gözlemlenmiştir. Değerlendirilen bölgedeki kısmi ve tamamen yıkılan binaların sayısı 12'dir. Bu 12 binanın tamamının ruhsat tarihinin 1999 öncesi olduğu tespit edilmiştir" dedi.

Hatalı imalat ve hatalı tamir

"Yapılardan önemli bir kısmının kooperatif olarak yapılan ve yapımı uzun yıllar süren binalar olduğu bilgisi alınmıştır. Ruhsat bilgilerinde de ruhsat ve yapı kullanma tarihleri arasındaki uzun süre dikkat çekmektedir" diyen Kaymak, "Bunun yanında, yıkılan yapıların birçoğunun zemin katlarının dükkân ya da otopark amaçlı olarak kullanılan alanlar olduğu gözlenmiştir. Maalesef ülkemizin farklı illerinde meydana gelen depremlerde hatalı imalat ve hatalı tamir ve tadilat gibi nedenlere bağlı sebeplerle binalar çökmekte, oluşan can kayıpları yanında maddi ve manevi zararlar oluşmakta, insanlarımız acı çekmektedirler. Sebep olarak; gerekli mühendislik hizmetlerini almama, gerekli zemin etüdünün yapılmaması, eksik ve yetersiz niteliksiz malzeme kullanımı, projeye uygunsuzluk ve hatalı projelendirme gibi nedenler kök neden olarak gösterilmektedir. Bununla beraber, yetkinlik ve uzmanlığı olmayan kişiler tarafından yapılan iç mekân tadilatlarının da bu gibi felaketlere dönüşebileceği gerçeği gözden ırak tutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Sandviç şeklinde yıkılmışlar

Yıkılan binaların 5 tanesinde sandviç tipi döşemelerin bir biri üzerine oturduğunu belirten Kaymak, "Bu tip göçmede göçme nedeni; Malzeme eksikliği uygunsuzluğu, güçlü kolon zayıf kiriş prensibinin uygulanması, yetersiz eleman dayanımı, yumuşak kat veya uygulama hatası gibi nedenlerin bir veya bir kaçının göçme nedeni olduğu büyük bir ihtimaldir. Yıkıma uğrayan yapıların birçoğunun altı dükkan ve otoparklardan oluşmaktadır. Zemin katlarda yatay rijitliğin üst katlara göre zayıf olmasının sonucu olarak yumuşak kat temelli göçme mekanizmaları oluşmuştur. Alt katlarda kolon kiriş bağlantılarının koptuğu görülmüştür. bina sahipleri ile yapılan mülakatlarda dükkanlarda yapısal sisteme müdahale ediği tespit edilmiştir. Basına yansımış beyanlarda; 14 Dairesi bulunan Rıza Bey Apartmanı'nın zemin katında dükkanlar ve otopark olduğu ve yakın zaman içerisinde bazı kolonlarının kırıldığı, perde betonun kaldırılarak alan genişletmesi yapıldığı yer almaktadır. Eğer bu doğru ise vahim bir durumdur" dedi.

HERKES AYNI HAVUZDA

"Zengini de fakiri de herkes aynı havuzda. Üstünden dumanlar çıkan bir şehirde 10 milyonluk bir dairede oturmanızın hiçbir değeri yoktur" diyen Kaymak, "Deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak birçok deprem yaşadık. Son olarak, İzmir'de yaşanan depremin sonuçlarını derin bir üzüntüyle izledik. Yukarıda teknik olarak yaptığımız izahatta da görüleceği üzere, deprem sonrasında yapılan tüm araştırmalarda, uygun olmayan bina yapılarının can ve mal kaybına neden olduğu gibi, iç mekân, tadilatlarının bilinçsizce yapılması, bir projeye ve ruhsata bağlanmaması, ayrıca iç mekan düzenlemelerinin bir esası bağlanmamış olması de aynı düzeyde kayıplara neden olduğu araştırma sonuçlarında belirlenmiştir. Yine proje ve ruhsata bağlanmamış tadilat düzenlemeleri yanında, depremlerde meydana gelen ölüm ve yaralanmaların önemli bir bölümü de;

Yapısal iç mekânda eşyaların üzerimize devrilmesi, çıkış yollarımızda bulunan mobilyaların tahliyeyi zorlaştırıp kaçışımızı engellemesi, mobilya kapaklarının açılıp içinde var olan eşyaların dökülmesi, kapıların malzemesi, konumu ve kilit sistemi, aydınlatma konumları ve ağırlığı, mobilyada kullanılan malzeme ağırlığı, pencerelerde kullanılan cam, dekoratif ürünler gibi birçok iç mekan donatılarında yapılan hatalı tercihlerden kaynaklandığı raporlarda yer almaktadır. Bu bağlamda, merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin acilen, izinsiz ve ruhsatsız yapılan iç mekân tadilatları üzerine eğilmeli, yapı içerisinde her türlü tadilatın içmimar onayı olmaksızın yapılmamasına ilişkin düzenlemeler hayata geçirilmelidir" açıklamasında bulundu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri