HAYLAZ GÜNLÜĞÜM…

Dilek Altınkeser

Her gün başka biriyim ben…Sevgili,sevgisiz,huylu huysuz,bilgin,cahil,pasaklı,titiz,halsiz,enerjik,güleç,somurtkan..Aynı yürekte,aynı bedende yaşayan  ama her güne göre  ayrı ruh hali giyinebilen bir kadınım ben…Herkes içinden istediği Dileği seçsin..Ben de hepinize verecek bir ben var…İşte size yedi günlük, “haylaz günlük”…Acaba “bugün ne giysem?”

1.gün*Rüzgarlar soğuk esmeye başladı,sınırda sıcak hala hakim..Kimi yağmurdan kardan korunuyor,kimi de bombadan, mermiden kaçıyor…

İnsanlarölüyor,insanlar doğuyor…Bunun adına hayat deniyor…Hastalar için nefes almak ızdırap,sağlıklılar için ölüm kıyamet..Böyle gelmiş,ama böyle gitmiyor…

2.gün*Bugünlerde kaleme kâğıda bulaşmayan bir ele sahibim. Faton kuşağına girmiş olmamızdan mıdır, yoksa sabahların ve gecelerin kıç donduran soğuklarından mıdır bilemedim. Sıkı bir diyet, ölümüne spor, ilahi duygulara dalış ve erken yatış…

3.gün*Feodal yapımdaki içe dönük yanıma ,hücre cezası verdim ben..Uzun yıllar değil ama uzun aylar sürdü bu gönüllü mahpusluğum..Ev yapımı cezam,tamamen organikti…Dokunmuyordu,yan tesiri sıfırdı…Yani;kendim ürettim,kendim tükettim evcil yalnızlığımı…Ahmet’in şarkılarındaki doğruluğu tespit ettim..Gerçekten de konuşmayan duvarların,açık unutulmayan pencerelerin ayrı bir dili vardı..Onu öğrendim,mecburi gecelerin,kasıtlı yalnızlıklarında…Hece hece,satır satır tekrarladım…

4.gün*Acılarım sanki gerilla, özlem duyar inadına dağlara… Sancılarım mağaralarda yankı, isyanım devrim türkülerinde nakarat, gülüşlerim ölü yüzlerdeki son ifade gibi bu aralar…

5.gün* Sonbahara dargınım, doğdum diye. Şekeri az gelmiş hayatın içinde, kıvamsız kaldığım için. Tadım-tuzum, ooof aslında bu hikâye çok uzun… Sen serseri, ben mayın… Suskunluğuma kanmayın, patlamaya hazırım, Yeter ki beni, yanlış hedefte harcamayın… Ertelenmiş savaşların, sipersiz yiğidiyim.Aç açık, yarı akıllı yarı kaçık.Yere düşmüş düşman miğferiyim.Her yanım kanlı balçık..


 6.gün* İstem dışı girilen yolun, çıkmazlarında kaldım. Sağa dön, sola dön, hiç biri sana çıkmadı.   Kokun rüzgâra yenik, yüzün güneşe dönük, İzlerini silmiş çakallar. Şimdi yol boyu tüm ışıklar sönük...

7.gün* Çok sığ gömülen acılarım var, her an keskin bir it burnuna yenik düşerim ..Arsız bir rüzgara boyun eğerim..Açılır toprağı acılarımın,ben yeni acılar peşine düşerim...
Unutmayın; “bazı sırlar vardır ki, günlükten bile saklanır”…