Kaset Siyaseti!

Hasan Hınıslı

Biz, bu durum dâhilinde “vardır yoktur, montajdır veya değildir tartışmalarına dâhil olamayacağız.” Varlığının, ülkedeki sefaleti, işsizliği, yoksulluğu, terörü bitirmeyeceğini bildiğimiz için varlığını da yokluğunu da savunmayacağız!

Diyelim ki var. Size ne, bize ne, kime ne!

Efendim çıkmış birkaç sabıkası kendinden menkul sapık, bölgede yıllardır halkın ahlaksız dediği hiçbir durumda adı çıkmamış, aksine aile babası duruşuyla örnek olan birkaç başkandan biri sayılan bir siyaset adamına özel hayatın mahremiyetine tecavüz ederek çamur atıyor.

Biz bu durum dâhilinde çamur atılan kişinin aynı yazıda yer almaması için ismini kullanmayacağız. Kullanmayacağız çünkü insanların özeline, mahremiyete önem veriyoruz, doğruluğuna inanmıyoruz. Çünkü çamuru atanın sapıklığıdır diyoruz! 

Ve ayrıca; Size ne, bize ne, kime ne!

Biz o videoyu izleme gereği hissetmedik.

İzlemedik çünkü çirkefi gördük. İzleyerek çirkefe taviz vermek istemedik. Kısacası ey çirkef seni önemsemiyoruz, hatta tınmıyoruz bile.  Bize düşen “al bu görüntüleri bir yerine monte et” demektir.

Ayrıca baştan dediğimiz gibi; Diyelim ki var. Size ne, bize ne, kime ne!

Yine ayrıca; Halka mal olanların özel hayatı halkı ilgilendirirmiş!

Doğrudur belkide. Çünkü bu çamuru atan kişi veya kişilere de ne yazık ki halk deniliyor!

Siyasette sorun ülke sorunudur. Siyasetçinin sorumlu olduğu kurumu nasıl kullandığıdır! Ayrıca, hortumculuk, dolandırıcılık, sahtekârlık, nüfus suiistimali, arsızlık, hırsızlık gibi ahlaksızlık ülke genelini ilgilendirir.

Lakin yerelde herkes birbirini tanır. Kim kimdir, kim ne iş yapar, kim kimim kızıyla evlidir. Kim kime sarkar konuşup durulur, lakin sonunda durulur. Çoğu zaman bu durumları gerçek dahi olsa kimsede kale bile almaz!

Şimdi gelelim çirkeflerin sıçratmaya çalıştığı çamura; İnsani boyutuna ben inanmadım. Ahlaki boyutu ise; yapanların namus eksikliğidir diyoruz. Kimse kimsenin özeline girmemeli. Hele ki böyle faaliyette bulunmak; ne basına, ne siyasete, nede namustan bahseden birilerine asla yakışmaz.

Bu çirkef, çamur atananın yakasındaki lekedir.  Bu lekeyi torunlarına kadar taşıyacaktır.

Efendim bu kişiyi savunmak bize mi kaldı?

Biz bu soruya hayır diyoruz, lakin biz köşe yazarıyız yorum yapmak haddimizdir!

Yorumu ise çamur atan çirkefi teşhir için yapıyoruz!

Dünyanın her yerinde zaman zaman yapılır bu oyun. Adına da değişik isimler takılmıştır. Türkiye’de ise “tezgâh kurmak” denilen tezgâha getirme taktiğidir bu oyun!

Örneğin Mahpus damlarında “adam, adam gibidir”. Sevilir, saygıda kimse kusur işlemez. Dediği kanun, sözleri itibarlıdır. Ağzını açtı mı herkes suspus olur sözü dinlenilir.

Hepimizin bildiği bir film kahramanını örnek verelim. Adam Tatar Ramazan gibidir.

Hapishane çakalları, idareyle iş birliği yapar. Adamı bir punduna getirip vuramazsın, vurursan idarenin güvenlik açığı ortaya çıkar müdürün siciline işlenir. Öyleyse adamımıza hapishane tezgâhı denilen bir tezgâh kurulur.

Adamımız derin uykudayken yatağına adı çıkmış bir parlak oğlan atılır, atılır atılmaz da çakallar saniye kaybetmeden uyuyan adamın üzerine çullanır, bir panik çıkartırlar. Derler ki Tatarı parlak oğlanla yakaladık. Hapishane çalkalanır. Çünkü hapishanelerin en kötü suçudur; Başka bir mahkûmun tayın’ını (Ekmek) çalmak ve oğlancılık!

Dürüst adama itibar kalmaz. Yerin dibine sokulur, hatta aç kalır meydancı tayınını bile vermez. İtibarlı adamımız gitmiş yerine bir zavallı gelmiştir.

Adam ceza ve tevkif evleri genel müdürlüğüne dilekçe verir, başka cezaevine naklini ister, istek kabul edildi diyelim. Adamımız gitmeden atılan iftira diğer cezaevine gitmiştir. O dev adam mı geldi yoksa bir zavallımı geldi belli değildir, çünkü linç orada da devam eder!

Biz yine başa dönelim ve diyelim ki gerçek!

Her gerçek doğrumudur veya doğru olan her şey ortalık yere atılır mı?

Bu video komplosunu yapan sapığın Annesiyle babasının onu dünyaya getirmek için yaptıkları yatak odası faaliyeti; gerçek değilmi?

Evet, gerçek.

Peki doğrumu?

İşte o yanlış, çünkü namuslu insanların içinde namussuzlara yer yoktur!

Bu ülkenin gerçeğidir bu durumlar. Hatta atasözü olmamış mıdır; Çamur at izi kalsın! Fakat bu ülkede sokakta bir söz daha vardır; Yemezler!

Baştanda dediğimiz gibi; Size ne, bize ne, kime ne!