Pelesenkler

Mehmet Mert
Ne çekti bu halk sizden.
7 Haziran seçimleri olur.
Tek başına iktidar dönemi son bulur.
Yeni Türkiye'ye hazır olun yaygaraları başlar.
Artık her şey daha demokratik olacak!
Artık her şey eskisi gibi olmayacak!
Artık özgür bir ülkede yaşayacağız!
Artık dikta rejim son bulacak!
Söylemleri herkesin diline pelesenk olur
*
Bir anda düğmeye basılır ve hooppp yine yeni yeniden.
Bir erken seçim.
Sonuçlar daha farklı çıkar.
Kaldığımız yerden devam.
Bu defa 180 derece U dönüşü yapılarak sanki daha dün bu yaygaraları başkaları yapıyordu.
Sanki dün şu dillere dolanan söylemleri ben söylüyordum gibi.
Neymiş efendim yeni Türkiye'ymiş.
Has... ordan diyeceğim de neyse!
*
Yav arkadaş insan bir dediğini iki etmez.
Dün ne söylediğini unutmaz.
Daha aradan üç beş gün geçmeden ne değişti de hemen u dönüşü yaparsınız.
Hani dün yeniliklere açık olacaktık.
Daha özgür olacaktık.
Daha huzurlu olacaktık.
Daha aydınlık yarınlara koşacaktık hep beraber.
*
Bakın dün AKP'yi cezalandırarak tek başına iktidar hakkını elinden alan da aynı halk.
Bu gün yeniden o hakkı AKP'ye veren de yine aynı halk.
Üç ayda aramıza Çinliler gelmedi.
Hintliler gelmedi.
Zenciler gelmedi.
Araplar gelmedi.
Papua Yeni Gineliler de gelmedi.
Hani gelseler bile daha oy hakları yok.
*
7 Haziran’da da aynı kişiler oy kullandı.
1 Kasım'da da.
Tek farkları 7 Haziran'da şu CHP, MHP, HDP'ye biraz şans tanıyalım.
AKP'yi de biraz cezalandıralım diyen halk.
Baktı ki bizim CHP, MHP ve HDP'yi yönetenlerden bir numara olmuyor.
Yine bunların en beteri olan AKP'yi yönetenlerin beterliği bunların masum hallerinden daha iyi diyerek yeniden tek başına iktidar fikrine ve kararına yöneldiler.
*
Kursaydın kardeşim koalisyonu.
Olsaydın başbakan Devlet Bahçeli.
Sana teklif edilen her şeye NAYIR NAYIR NAYIR OLAMAZ!
Diyeceğine.
Evet buna da varım, buna da varım, buna da varım deseydin.
Şimdi o koltukta oturarak neye inanıyorsan, neyi benimsiyorsan, ne hedefliyorsan o doğrultunda yönetseydin ülkeyi.
Ama yemedi değil mi!
Haklısın!
*
O zaman ortaya çık ve mertçe bunu söyle.
Yok efendim ben yine hayır derdim.
Yok efendim ben PKK ile bir araya geleceğime yerimde otururum ve o günü beklerim demek kolay.
Üstelik tutturmuşsunuz bir twitter açıklaması.
Soru almak yok.
Yüz yüze bakarak açıklamak yok.
Kamera karşısına geçmek yok.
*
Benim dangalak medyam da bunu haber yapıyor.
Yapmayın kardeşim bu tür açıklamaları haber.
Kamera karşısına geçmeye cesareti olmayanları ne haber yapıyorsunuz.
Kemal Kılıçdaroğlu hiç olmaz ise adam çıktı ortaya ve evet başarılı değiliz ama yapacak bir şey yok biz yine buradayız dedi.
Hoş Kılıçdaroğlu da 1 Kasım'da yenildiğinin farkında.
CHP'ye umut vaad etmediğinin farkında.
Giderek kendisine güvenenleri mahçup ettiğinin farkında.
*
Ama adam zaten bu göreve talip değildi ki.
Adamı getirdi koydular oraya.
Ne zaman yeter kardeş derlerse o güne kadar orada oturmak zorunda!
Arkadan gelerek zaten kendisini zorlayan birileri de yok.
Muharrem İnce azıcık kıpırdadı bir önceki kurultayda ama onun da havasını erken söndürdüler.
Metin Feyzioğlu, Umut Oran, Mustafa Balbay...
Bunlarla da olacak iş değil.
*
Bekir Coşkun ağabey gibi üstatlar yazıp duruyorlar.
Bize yeni bir lider lazım diye.
Kusura bakmayın ama nerde o lider.
Biraz kızanlar olacaktır ama şunu da söylemeliyim.
Şayet bu süreçte CHP'nin başında Kemal Kılıçdaroğlu olmasaydı (yani mevcut aday adayları ile seçimlere gidilseydi) korkarım şu yüzde 25 bile hayal olurdu.
Kimse bu açıdan bakmıyor.
CHP başarısız değil.
AKP tek başına kaldığı için çok başarılı sayılıyor.
*
Geçmişte olduğu gibi diğer küçük partiler de birazcık oy alsalar.
O zaman CHP birinci parti olarak iktidara gelebilir.
Yani demek istediğim şu; CHP'nin alıp alacağı en yüksek oy zaten son seçimlerde aldığı oranlar.
Kimse CHP'den yüzde 30 üzeri oy beklemesin.
*
HDP'ye diyeceğim şey yok zaten.
Seçim öncesi yazdık çizdik.
Bir tarafta eli kanlı, silahlı terör örgütü ile kol kola duracaksın.
Diğer taraftan ülke yönetimine talip olacaksın.
Bugün HDP eğer TBMM'de kendisine güvenenleri temsil ediyorsa bu durumu bu ülkede; yenilikçi, özgürlükçü, demokrasiye inanan, ezilenlerden yana olan gençliğe borçludur.
Alınan yüzde onbuçuk oy HDP'nin gerçek oyu değildir.
*
Sözümüzün özü şu diline pelesenk yaparak her dönem sahte söylemler söyleyenlere.
Halkı aşağılayanlara.
Halka inanmayanlara.
Bu halk kimi ne zaman ödüllendireceğini, kimi ne zaman cezalandıracağını iyi biliyor.
Bu gün Türkiye halkı bu profili oluşturmaktadır.
Bu halk biziz.
Akrabayız.
Arkadaşız.
Komşuyuz.
Dostuz.
Bu halkın oyladığı her seçeneğe saygı duyarak yaşamaya alışmalıyız.
Saygılar....