ARENA OLAYINI BİRDE BENDEN DİNLEYİN
Geçtiğimiz hafta sonu taraftarı olduğum GS gibi dünya markası bir kulübün stadının açılışına bende katıldım.Bir yakınımın son anda karaborsadan tanesini 200 liraya temin ettiği iki biletle torunumu da yanıma alıp stada gittim.Aracı bir hayli uzaktaki maslakta park ettim ve metroyu kullanarak sanayi durağında aktarma yaptıktan sonra stada geldik.Metrodan indiğimiz yerle stat arasında 600-700 metre yürüdük.Stad metroya bu kadar uzaktaydı.Aldığımız biletin hangi türbünden ve nerede olduğunu bilmiyorduk.K-9 girişinden yerimize çıktık bizim numaramızda başkaları oturuyordu.Tüm türbün gençlerden oluşmuştu.Bize yukarı doğru çıkın boş bulduğunuz yere oturun burada ayni grup var dediler boş bir yere oturduk ancak baktım ki bizden başka oturan yok.Herkes ayakta ve yeni koltukların üstüne tünemiş sürekli 30-40 yıl önceki sloganlar ile durmadan koltukların üstünde tepinip bağırıyorlardı.Yeni stat da yeni şeyler söylemeli yaratıcı sloganlar bulunmalı.Bu bölümde daha maç başlamadan 4-5 koltuğun kırıldığını gördüm.Etrafa baktığımda benden başka tek bir yaşlı insan yoktu.Maç başlayıncaya kadar 3 saat hep ayakta ve bağıran insanların arasında arkada stadı görmeden oturdum ara sıra etkinlikler için ayağa kalkıp stada baktım.İkinci yarı başlamadan da stadı terk ettim.Stadın akustiği tam bir garabet.Konuşanların sözlerinin çoğu anlaşılmıyor.Sayın Polat’ın söylediklerinin onda birinin anlaşıldığı konuşmadan sonra Toki başkanı konuştu.Polat konuşurken de cılız bir ıslık sesleri vardı.Ancak toki başkanının konuşmasında GS kulübüne dokundurduğu bölümler de ıslık ve yuh sesleri yükseldi.Böyle bir atmosferde sayın başbakanında stat için ne yapmış olursa olsun toplum pskolojisi ile tepki göreceği açıkken Polat’ın ve başbakanın yanındaki yetkililerin kendisini uyarması gerekmez mi idi.Başta Polat hatalıdır.İkincisi Ali Sami Yen’den geçmişteki kulüp başkanlarından söz edilmemesi stadın tokiye bedelsiz devredilmesinin karşılığı bu stadın toki tarafından yapıldığı.İnşaatı duran stadın sayın başbakanın girişimi ile tamamlandığını söylemesi gerekirdi.Sen koskoca dünya devi kulübü sadaka kültürünü kabul etmiş gibi göstereceksin birilerinin siyasi şovuna alet etmeye çalışacaksın sonrada taraftarı polise ispiyonlayan ihbarcı durumuna düşeceksin ve hala bu kulübün başında oturacaksın.Tüm olanların sorumlusu sensin sayın Polat.Hatanı taraftara fatura edemezsin.İhbar ettiğin görüntülerini verdiğin insanlardan biride ihtimalen benim.Oturduğum yer tamamen fanatik gruplardan üzerine amigoların çıktığı platform olan bölümdü.Bende topluma uyarak Polat’ı mı başbakanı mı toki başkanını mı birinizi ıslıklamışımdır herhalde.Sayın Polat sen başkan kalırsan benim de statlara girişimi yasaklarsın artık.Ama göreceğiz sen bundan sonra o stada zor girersin gibime geliyor.
Olayın bir başka boyutu da spor sahalarına siyasetin sokulması halinde nelerin olabileceğini işaretidir.Kaldı ki insanların bastırılmış duyguları toplum içinde birden ortaya çıkar.Hele dünyada kitle hareketlerinin kontrolden çıktığı iktidarların devrildiği günümüzde bu tür olaylara zemin hazırlamamak için statlardan siyasetçiler elini çekmelidir.Tüm bunlara rağmen esas yadırganması gereken maç sonu yapılan açıklamalardır.Kulüp başkanı taraftarlarını ihbar ediyor.Devlet görevlileri ve bakanlar taraftara sövüyor hakaret ediyor.Başbakan aba altından sopa gösteriyor ve yeni para birimimiz ! olan Allah kuruşu ile stadın 600 trilyona mal edildiğini bunu kendi ceplerinden vermiş gibi lanse ediyor.Mecidiyeköy gibi İstanbul’un kalbinde ki Ali Samiyen stadının yerine yapılacak iş merkezleri plazaların nasıl bir rant getireceği göz ardı ediliyor.Ve en önemlisi dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde olmayacak şekilde yönetenlerin ıslıkla protesto edilmeleri yuh çekilmesi suç kabul ediliyor.
