Kamuran Akdemir

Kamuran Akdemir

AŞK MEVLANA DA KALDI

AŞK MEVLANA DA KALDI

   Sevda; güllerde, sevda çiçekler de, sevda mendillerde kaldı...
            Sevda; dalıp gittiğim deniz kenarın da, yosun tutmuş kayalarda, heyecanla aldığım bir gülde, özenle koyduğum vazo da, kuruttuğum defter arasın da, sevda kokladığım parfüm de, izlediğin  yıldızlar da, sevda göklerde, sevda havada asıldı kaldı...
           Sevda; kırık dökük bir bankta, okuduğum kitap da, çiçeklerin anlamların da, papatya falların da, şekersiz bir çay da, unutulmuş bir şarkı da, sevda kırık kalpler de kaldı.
            Rengârenk bir hayalde siyah beyaz oldu kaldı...
            Gülümseten anılardı bir albümde, hatırlamak zor olsa da hatırlamak için savaşmak kolaydı. Yaşarken acı verse de bitince gülümseten bir mucizeydi aşk. Aşk bir doğa harikasıydı. Aşk doğaya sığınmış, çiçeklerden yardım almıştı. Şiirler de hayat bulmuş, dizeler de saklanmıştı. 
            Göz göze gelmekten kaçan bir utanmaydı aşk. Kızaran yanaklardı, kırmızı gülleri imrendiren.  Çocukluktu, çocuklukla büyüyen, büyüdükçe küçülen. 
            Derin bir sızıydı. Sızlatırdı bir yanık yarası gibi. Durduğun yerde yanmaktı. 
           Alev aldı güller, Aşkla coşan gül tarlaları kurudu, susuz kaldı. İnsanlar aşkını anlatmak için güllerden yardım almayı bıraktı. Güller boynu bükük kaldı. 
           Aşk artık kendisini ikiz yataklarda, kabarık cüzdanlarda bulmaya başladı. Lüks arabaların ardına takılan, yüksek çözünürlü kredi karlarını takip eder oldu. Havuzlu villalar da, yedi yıldızlı otellerde yaşamaya başladı. Kalpleri artık sızlatmıyor eskisi kadar, cüzdanları boşaltıyor aşk ama adına aşk denebilirse tabii. Aşk bile artık aynaya bakamaz oldu. Kendi yüzünü görmek istemiyor.
            Yazmaktan tükenen kalemler yazmayı unuttu, aşk mektuplarına sığınmış aşklar eski kutular da yarım kaldı. Sandıklara kaldırılan yar kokulu eşarplar sandıksız kaldı…
Aşk uzaklar da, aşk bir köyde, bir kır bahçesin de, aşk ekin ektiğim toprakta, ayak vurduğum ıslak çamur da,  
AŞK! AŞK! AŞK! MEVLANA DA KALDI...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kamuran Akdemir Arşivi