Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Aşk yazacağım!

Benim gördüğüm rüyayı herkes mi görüyor, yoksa herkesin rüyası ben miyim?

Bu topyekûn bir rüya ve bu rüyayı hep beraber görüyoruz. Bir kişide toplanmış milyarlarca insanın hayali ve biz bu hayali hep beraber görüyoruz. Yoksa gerçekten hepimiz tek kişi miyiz? İyilikler de kötülükler de bir kişiden, yani ben-sen biriz ya, benim-senin toplamımız da biz olduğuna göre bizden mi çıkıyor?

Herkes bir köşede bir şeyler yazıyor ama okuyan yok! Ben de okumuyorum çünkü yazmaktan fırsat yok. Fakat ben yine de yazacağım. Bildiğimi, gördüğümü, hatta duyup da inandığımı bile yazacağım!

Aşk yazacağım; Sayfasız ve karşılıksız aşkları, “zaten yoktular” dedirten kadınları yazacağım. İhaneti yalanı, kalplere değil de sadece ağaç kovuklarına kazınmış sevdaları, dilsiz yürekleri, konuşan gölgeleri yazacağım.

Çalanları yazacağım; Yolsuzlukları, hırsızlıkları, rüşvet ve irtikâpları, nüfus hırsızlarını, ihalecileri, eksik malzemeli iş bitiricileri yazacağım.

Koltukçuları yazacağım; Makam-mevki ve koltuklarından güç alanları, bu güç ile eli uzun olanları, kendinden sonrakileri el altı elamanları olarak görenleri, yükseldikçe alçaltanları yazacağım.

Talepleri yazacağım; Müfettişlerin ispat etmiş oldukları haksız edinimleri ve geri ödeme taleplerini yazacağım.

Belediyeleri yazacağım; Kaçak elektrik kullandığı için ceza alan belediye meclis üyelerini belgeleriyle yazacağım. Meclise girebilmek adına bulunduğu partinin ilçe idare başına borcu üstlenilen otomobilleri, evleri, evin iç dekorasyonunu yapanları, hatta hediye edilen tabancaları hatta tefeci meclis üyelerini yazacağım.

Halkın umudu partilere sızan çeteleri yazacağım; Emek hırsızlarını yazacağım. Emeği çalınan işçiyi, umutları aşa doğranıp yutulan gençleri, tersanelerde ezilen bedenleri, döner sermayenin yine sadece sermayeye dönüşünü, çocuk emeğinin sömürülüşünü yazacağım. 

Toplum umudunu yazacağım; Boşa bel bağlanan, siyasi partilerdeki işgal, duyarsızlık, görmezlik, vurdumduymazlıkla askıda kalan umutları, ertelenen baharları yazacağım.

Açlığı yazacağım; Mutfağında aş yerine taş pişiren, pazar artıklarını gözleyen, çöpleri bekleyen, filesi boş dönen, sofrasında bir somunundan başka nafakası olmayan haneleri, yersiz-yurtsuz, çatısız insanları yazacağım.

Köylüyü yazacağım; Efendimizken kenara itilen, toprağına göz dikilen, hatta toprağı bile kalmayan, buğdayı savrulan, ekinleri çiğnenen köylüyü yazacağım.

İnsanımızı yazacağım; Kendi diliyle konuşamayan Kürt’ü, teskere yerine kefen kuşanan askeri, düşüncesiyle, inancıyla sorgulanan kesimi,  cebiyle itibar gören kimlikleri, ezen zengini, ezilen garibanı, kitap bekleyen okulları, konuşmaktan bezgin insanları, saygıyı bile ticarete döken cambazları, alışkanlıklarından sıyrılamayanları, insan sağlığı ile oynayanları, milletin meclisinde savrulan küfürleri Yazacağım.

Maaşına 3–5 kuruş zam gözleyenleri, zamlardan cepleri yananları, kasasında banknot balyalarını çoğaltanları, elini cebine boş atıp da boş çıkaranları, meydanlarda yapılan gafları, dostluğu çıkarlarda arayanları, çocukların eline oyuncak değil de taş tutuşturanları, savunduğu düşüncesini satanları, vatan - millet deyip de o değerleri peşkeş çekenleri, çalınan hayatları, namusunu satanları-namus uğruna dökülen kanları, birbirine arkasını dönmekten korkanları, şunları, bunları... Hepsini tek tek yazacağım ve her biri bu rüyanın içinde tek tek yerini alacak.  Ne de olsa hep beraber bu rüyanın içindeyiz, yine hep beraber aynı hayali paylaşıyoruz.

Yoksa hepimiz gerçekten tek kişi miyiz?

*Arşivden seçmeler.

 

 


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi