İlyas Öztekin

İlyas Öztekin

ASSUBAYLARIN YÜKSELEN ÇIĞLIĞI

ASSUBAYLARIN YÜKSELEN ÇIĞLIĞI


Bir kurum hakkında bilimsel araştırmalar yaparsınız çalışanların görüş ve düşüncelerine başvurursunuz, onların yaşama bakış açılarını sorunlarını dinler ve neticede bir yargıya varırsınız. Eğer bu kurumu anlatacaksanız elde ettiğiniz bu verilere kendi yorumunuzu da katıp yazılar yazar sorunlara çözüm önerileri getirirsiniz.
Aşağıda ki satırlar dışarıdan bakan birisinin yazdıkları değildir. Ömrünün otuz yılını TSK içinde ki küskünler ordusunun bireyi olarak geçirmiş askerliği yaşam biçimi haline getirmiş bir insanın kaleminden çıkanlardır.
TSK son yıllarda tarihin hiçbir döneminde yapılmayan bir karalama kampanyası ile karşı karşıyadır. Siyasi gücü elinde bulunduranlar yazılı ve görsel medyayı yargı organlarını STK’ları devletin diğer icra makamındaki birçok kurumunu etki altına almış ve geçmişe yönelik tasarı halindeki doğruluğu tartışmalı darbe planları suçlamasıyla birçok TSK mensubu tutuklanmış ve halen mahkemeleri devam etmektedir.
Yargılamaların haklılığı haksızlığı konumuzun dışındadır. Bu konuda tarih hükmünü verecektir. Ancak göz altıların başlangıcında bir sayın siyasetçi anayasa profesörünün TSK için yaptığı kâğıttan kaplan değerlendirmesinin haklılığı kendi içindeki sorunları çözemeyen haklı olduğu konularda bile direnç gösteremeyen birbirini ihbar edenlerle ortaya çıktı gibi.
Yıllarca birlik beraberlik içinde dünyanın en güçlü ordusu diye lanse edilen TSK. nın, aslında belli bir kesiminin mutlu azınlık bir diğer kesiminin mutsuz emekçilerden oluştuğu, yasaların yönetmeliklerin çağın gerisinde kalan maddeleri ve altta kalanın canı çıksın mantığı ile yönetildiği birlik beraberlik söylemlerinin kâğıt üstünde kaldığı savaşırken ülke için can verirken hastalanınca ölünce şehit olunca eşit görülmeyen, geleceklerinin ekonomik garantilerinin farklı olduğu, hiçbir zaman ayni işi yapan ayni riski taşıyan insanlar arasında hakkaniyetin gözetilmediği bir tarafın sürekli ezildiği yok sayıldığı anayasal haklarının görmezden gelindiği gerçeğini bu operasyonlar su yüzüne çıkardı.
AİHM kararları uyum yasaları yıllardır kapalı kutu olan ordu içindeki adaletsizliklerin artık dönülmez noktaya geldiği ve TSK’yı kendi içinde vicdani sorumluluk almak zorunda bırakmıştır. Assubayların insani yasal ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümünde dönülmez noktaya gelinmiştir. 1930’larda Prusya ordusundan alınan ceza yasaları ile susturulan, gelecekleri hükmedenin iki dudağı arasından çıkacak söze göre belirlenen, ayni işi yapan ayni riski taşıyanların arasındaki ücret uçurumu insan haklarına uluslar arası çalışma örgütü(İLO)un belirlediği çalışma saatlerine rahmet okutan çalışma saatleri gibi birçok sorunlarla TSK içindeki kangren olmuş yara artık tedavi edilmelidir.
Bu sağlıksız yapıyla hizmetler sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Ulusal medyanın konuya duyarlılığı ile kapalı kutu açılmış ve macun tüpten çıkmıştır. Cesaretle hakkaniyetle vicdanla bu sorunların üstüne gidilip en kısa zamanda çözümlenmesi gerekir. Bunları 30 yılı o kurum içinde geçmiş mutsuz çoğunluktan biri olarak TSK’nin birliği beraberliği ülkenin güvenliği ve bekası için dile getiriyorum. Gerçeklerle yüzleşme zamanı gelmiş ve geçmektedir. Aksi halde ‘Güçlü ordu güçlü millet sloganı’içi boş bir sözden öteye gitmeyecektir.
Elindeki uçağı denizaltıyı tankı topu silahı kullanan silah depolarının anahtarları boynunda asılı terörün hedefinde gece ile gündüzü fark etmeyen insanın canından başka değerli olacak bir şeyi olabilir mi. İşte o canın her gün birisi gidiyor. Arkasından ağıtlar yakıp timsah gözyaşları dökenler sağken o insanın sorunlarını çözdünüz mü? Nasıl yaşadığını biliyor musunuz? Günün 24 saatini çoğunlukla kışlada talimgâhta sınır boyunda çadırda mevzide hedefte geçiren bu topraklar için her an her dakika şehit olmaya hazır insanların sorunlarını ötelemek TSK. ya yapılacak en büyük ihanettir. 
Bu ordu milletin ordusudur. Siyaset kurumu milletin fertlerine eşit davranmak zorundadır.Şırnak da şehit düşen assubayın mektubunu okuyup gözleri dolan sayın başbakan ile kendiside bir astsubay çocuğu olan sayın başbakan yardımcısı siyasi şov yerine aylardır televizyon kanallarında yazılı ve görsel medyada ki assubayların çığlıklarını duyuyorlar mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
İlyas Öztekin Arşivi