Ayrılmasınlar diye tankların önüne yattılar

Mısır, bugün, 1989'da Tiananmen Meydanı, 1991'de de Moskova'da çekilen meşhur fotoğraf karelerini hatırlatan görüntülere sahne oldu. Ancak bu kez durum tam tersiydi. Dört tankı tek başına durdurmaya çalışan Çinli protestocunun ve ordunun darbe girişimine engel olmak için tankların üstüne çıkan Rus lider Boris Yeltsin'in aksine, yeni çatışmalar çıkmasından endişe eden Kahire'deki rejim karşıtları tanklar Tahrir Meydanı'ndan ayrılmasın diye önlerine yattı.

Protesto gösterilerinin 12'nci gününe girdiği Mısır'daı, Kahire'deki göstericilerin bugün Mübarek rejimine karşı isyan hareketinin sembolü Tahrir Meydanı'ndaki tankların alandan ayrılmasını engellemeye çalıştığı bildirildi.

Basın mensupları, göstericilerin motorları çalışan tankların gitmesine engel olmak için meydana giriş yollarında yere oturduklarını belirterek, ordunun meydanda kalması yönünde sloganlar attıklarını ifade etti.

Bu esnada, askerler ve göstericiler meydanı temizlerken, göstericilerin askerleri, Mübarek yanlılarının olası saldırılarına karşı kendilerini barikat gibi koruyan tahrip olmuş askeri araçları buradan kaldırmamaları için ikna etmeye çalıştığı belirtildi.

ARA FORMÜL ARAYIŞI   

Mısır'da Devlet Başkanı Ömer Süleyman, bugün dünyanın en kalabalık Arap nüfusuna sahip ülkesinin yakın gelecekteki kaderini belirleyecek bir zirve gerçekleştirecek. Ülkenin ileri gelen isimlerinin bir araya geleceği zirvede, "62 yıl halkıma hizmet ettim ama artık bıktım" diyen Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in görevlerini Süleyman'a devretmesini öngören anayasa maddesi ele alınacak.

Kendilerine "Akil Adamlar Konseyi" ismini veren grubun ortaya attığı önerinin kabul edilmesi halinde, Mübarek anayasada bulunan bir madde doğrultusunda tüm yetkilerini geçici bir süre için Devlet Başkan Yardımcısı Süleyman'a devredecek. Bu durumda Mübarek artık sembolik bir görev üstlenecek.

Reuters'e söz konusu zirve hakkında bilgi veren Diaa Raşvan, görüşmelere katılacak isimleri "ülkenin önde gelenleri" olarak nitelerken, CNN International aralarında liberal Vafd Partisi'nin de bulunduğu bazı muhalif grupların da toplantılarda yer alacağını bildirdi.

Ancak uzmanlar, böyle bir yetki devrinin yaşanan krizi hafifleteceğini, ancak sadece Mübarek'in değil müttefiklerinin de iktidardan ayrılmasını isteyen muhaliflerin bu hamleyi de yeterli bulmayacağını belirtiyor.     

Protestolar karşısında Eylül'deki seçimlerde aday olmayacağını açıklayan Mübarek, önceki gün ABC televizyonunda Christiane Amanpour'a verdiği röportajda, aslında görevi bırakmak istediğini ancak ülkeye kaosun hakim olmasından korktuğu için bunu yapamadığını söylemişti.

MÜBAREK, YENİ KABİNEYLE BİR ARAYA GELDİ

Bu arada resmi Mena ajansının bildirdiğine göre, Mısır Devlet Başkanı Mübarek, bugün yeni hükümetin bakanlarıyla bir toplantı yaptı.

İsyan hareketini yumuşatmak için geçen hafta oluşturulan yeni kabineyle Mübarek'in ilk buluşmasının ayrıntıları açıklanmadı.

Nobel barış ödüllü muhalif  lider Muhammed El Baradey ise Almanya'nın Der Spiegel dergisine verdiği demeçte, "Kansız bir geçişi nasıl yapabileceğimi incelemek için öncelikle komutanlarla görüşmeyi tercih ederim" dedi.

Baradey, yaklaşık 30 yıldır görevde bulunan Mübarek'i kabul edecek bir Arap ülkesinin şüphesiz olacağını, Bahreyn'den konuşulduğunu söyledi.

OBAMA: GERÇEK REFORM ŞART

ABD Başkanı Barack Obama da dün yaptığı açıklamada, Mısır'da sistemli geçiş dönemi için müzakerelerin, Mısır muhalefetinin geniş bir temsilini içermesi ve bu dönemin, daha iyi bir gelecek arayanların meşru şikayetlerini ele alması gerektiğini belirtti.

Beyaz Saray'da, Kanada Başbakanı Stephen Harper ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Mısır ile ilgili soruları yanıtlayan Obama, "Eğer, muhalefete yönelik sadece jestler yapılıp da muhalefetin baskı altına alınmasına devam edilirse, bu işe yaramaz. Eğer gerçek reform yerine, görünürde bir reform yaparsanız, bu etkili olmaz" dedi.

Mısır'daki gelişen olayları yakından takip ettiklerini belirten Obama, üç noktaya dikkat çekmek istediğini söyledi.

Yaşanan krize cevap olarak şiddet kullanımına karşı olduklarını belirten Obama, son günlerde Mısır sokaklarında, insan haklarını, uluslararası değer ve normları ihlal eden şiddet ve taciz olaylarının ortaya çıktığına dikkati çekerek, "Bundan dolayı şu güçlü ve açık mesajı gönderiyoruz: Gazetecilere saldırı kabul edilemez, insan hakları eylemcilerine saldırılar kabul edilemez, barışçıl protestoculara saldırılar kabul edilemez" dedi.

Protestoların 25 Ocak'tan bu yana sürdüğü Mısır'da sokaklar Çarşamba gününden bu yana muhaliflerle Mübarek taraftarları arasındaki çatışmalara sahne oluyor. İki grup arasındaki çatışmalarda resmi rakamlara göre 13 kişi öldü. BM İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Navi Pillay, şu ana kadarki gösterilerde ölenlerin sayısının 300'ün üzerinde olduğunu tahmin ettiklerini söyledi.

İSRAİL SINIRINDAKİ DOĞALGAZ BORU HATTINDA PATLAMA

Kahire'de iktidardaki siyasi krizin aşılması için çabalar sürerken, Mısır'ın İsrail sınırı yakınındaki bir doğalgaz boru hattında patlama meydana olduğu bildirildi.

Sina Yarımadası'nda El Ariş kenti yakınında bulunan doğalgaz boru hattında meydana gelen ve yangına yol açan patlamanın İsrail'e ulaşan boru hatlarına zarar vermediği bildirildi. İsrail Radyosu, yetkililerin buna rağmen önlem olarak gaz akışını kestiğini belirtti.

Patlamanın ardından konuşan Mısırlı bir güvenlik kaynağı, "Mısır silahlı kuvvetleri ve yetkilileri, akışın ana kaynağını kapatmayı başardı ve yangını kontrol altına almaya çalışıyor" dedi.

Kaynak, yetkililerin, "yabancı unsurları" sorumlu tuttuğu patlamanın, hattın Ürdün'e doğalgaz sağlayan kolunu hedef aldığını bildirdi.

Bir diğer güvenlik kaynağı da bölgede yüksek alarma geçildiğini belirtti.

Devlet televizyonunun haberinde de doğalgaz boru hattındaki patlamanın, sabotajcıların işi olduğu ifade edildi.