'Demokrasiniz güçlüyse AB ısrarı neden?'

'Demokrasiniz güçlüyse AB ısrarı neden?'
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bugün jet bir ziyaret için Ankara'ya geldi. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ile görüşen Fransa Cumhurbaşkanı, Gül ile düzenlediği ortak basın toplantısında "Türkiye demokrasi değerlerini taşıyor dediniz, Avrupa'
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bugün G-20 dönem başkanı sıfatıyla temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya geldi.

G-20 dönem başkanı sıfatıyla Ankara'ya gelen Sarkozy'yi Esenboğa Havalimanı'nda Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu, Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Bernard Emie, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve öteki ilgililer karşıladı.

 

Tam üyeliğe yine karşı çıktı

Çankaya öncesi; gazeteci Mehmet Ali Birand'ın sorularını yanıtlayan Sarkozy, doğu ile batı arasında köprü olan Türkıye'nin, yeri doldurulamayacak bir role sahip olduğunu, bu nedenle, Türkiye ile Avrupa Birliği'nin tam üyeliğe kadar gitmeksizin, mümkün olduğunca sıkı ilişkiler yürütmesı gerektığıne inandığını belirtti.

Sarkozy, "bunu dile getirerek kimseye hakaret etmiyorum ve hiçbır şekilde ülkenize duyduğum derin hayranlığı sorgulamıyorum" dedı.
 

Erdoğan: Bu konuyu ona soracağım

Başbakan Erdoğan ise, atv'de katıldığı bir programda, "Sayın Sarkozy ile daha önce konuştuk. Bu konularda bu şekilde konuşmaması konusunda uyarılarda bulunduk. Bu konuyu kendisine soracağım" dedi.

 

Gül ve Sarkozy ortak basın toplantısı düzenledi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'ye çalışma ziyaretinde bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirdikleri başbaşa görüşmenin ardından, Konuk Cumhurbaşkanı onuruna çalışma yemeği verdi. Gül ve Sarkozy, daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi.

Gül, buradaki konuşmasında, Sarkozy ile önce başbaşa, daha sonra heyetlerarası verimli görüşmeler yaptıklarını belirterek, Fransa'nın Türkiye'nin müttefiki olduğunu ve iki ülke arasında tarihi ilişkilerin bulunduğunu kaydetti.

Fransa'nın, Türkiye'nin 500 yıllık ilişkiye sahip olduğu çok büyük ve köklü bir ülke konumunda bulunduğuna işaret eden Gül, Türkiye'nin Fransa ile ilişkilerine daima önem verdiğini, Fransa'nın büyük bir lokomotif güç olduğunu bildiklerini ve bu çerçeve içerisinde Türk-Fransız ilişkilerini daha da geliştirme ve güçlü tutma konusunda kararlı olduklarını ifade etti.

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin ziyaretini G-20 Dönem Başkanı sıfatıyla yaptığını hatırlatan Gül, ''Kendisiyle de konuştuk, 1992 yılından beri bir Fransız Cumhurbaşkanı Türkiye'yi ziyaret etmediği için kendisini o şekilde de beklediğimizi paylaştık. Kendisi de gelme arzusu içerisinde olduğunu söylediler. Tabii ki gelirlerse memnun oluruz'' diye konuştu.

''Türkiye ve Fransa hem Avrupalı hem Akdeniz ülkesiyiz ikimizde. Dolayısıyla bir çok ortak çıkarlarımız vardır, bir çok ortak konularımız vardır'' diyen Gül, bu görüşmede ilgi alanlarına giren konuları geniş bir şekilde, açık yüreklilikle konuşma fırsatı bulduklarını, farklı düşüncelerini ve farklılıklarını açıklıkla konuştuklarını söyledi.

Görüşmede, iki ülke ilişkilerinin ne kadar eski olduğunu belirttiğini anlatan Gül, Birinci Fransuva ile Kanuni Sultan Sultan Süleyman arasındaki ittifakın bugünlere kadar devam ettiğini, bundan sonra da devam edeceğine inandığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''NATO içerisinde hep beraberiz ve ekonomik ilişkilerimiz 12 milyar avroya ulaşmış vaziyettedir. Potansiyelin çok daha büyük olduğunu biliyoruz. Türkiye'de 2 bine yakın Fransız şirketi faaliyet göstermektedir. Ekonomik ilişkilerimizin daha da gelişeceğine inanıyoruz. Sayın Sarkozy, G-20 çerçevesi içerisinde düşündüğü önemli bazı konular vardır. Dünya ekonomi düzeninin, tabiri caizse raya oturması, sık sık karşılaşılan büyük finans veyahut da ekonomik krizlerin tekrar ortaya çıkmaması ve bunlarla ilgili bazı tedbirlerler düşünmektedir. Bunları biz de paylaşıyoruz ve Cannes'da yapılacak G-20 zirvesine de destek veriyoruz. Bu konudaki çalışmalara da tabii ki önem veriyoruz.''


"Türk halkı tarafından en hassasiyet gösterilen konu"

Cumhurbaşkanı Gül, görüşmenin çok önemli boyutlarından birisinin Avrupa Birliği'ne yönelik düşünceleri olduğunu belirterek, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine 2004-2005 yıllarında başladığını ve bu konuda bir devlet stratejisinin bulunduğunu kaydetti.

Gül, şunları kaydetti:
''Beklentimiz de ahde vefa ilişkisi çerçevesi içerisinde bütün Avrupa Birliği'nin bize verdiği sözlerin arkasında durması ve müzakere sürecini başarı ile tamamlamamıza fırsat verilmesidir. Müzakere süreci bittikten sonra şüphesiz ki Birliğin bazı üyeleri, Fransa, Avusturya gibi referandum kararı zaten almışlardır, o zaman verecekleri karar ne olursa onu saygıyla karşılayacağımızı ama bu sürecin de işlemesine herkesin yardımcı olması gerektiğini açıkçası bu beklentimizi paylaştım. Bu konunun bütün Türk halkı tarafından en hassasiyet gösterilen bir konu olduğunu ve beklentimizin de dediğim gibi, müzakere sürecinin herhangi bir şekilde suni, bir şekilde engellenmemesi olduğunu bunları konuştum. Bütün Birlik için söylüyorum tabii bunları.''


"Ümit ederim daha büyük ziyaret gerçekleştirir"

Gül, görüşmede ele aldıkları Ortadoğu'daki son gelişmelerin gerçekten önemli olduğunu ifade etti. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bizler aynı zamanda Akdeniz ülkeleriyiz. Akdeniz'in diğer kıyısında olup bitenler bizleri hep yakından ilgilendirmektedir. Buraların bir an önce huzura kavuşması, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün, insan hakları, temel hak ve özgürlüklerin bütün bu bölgelerde hakim olmasını ve herhangi bir kaosa yol açmadan bu değişim sürecinin başarıyla bitmesini arzu ettiğimizi, bunları da paylaştık. Bütün bu konularda da Türkiye-Fransa arasında yapılabilecek çok şey olduğunu da yine paylaştık.''

Sarkozy'e fikirlerini paylaştığı için teşekkür eden Gül, kendilerinin de bütün fikirlerini açık yüreklilikle söylediklerini ifade etti.

Gül, ''Ümit ederim ki başında söylediğim gibi daha büyük ziyaret de uygun bir zaman da gerçekleştirilir'' dedi.



"Libya'da çok can kaybının olması hepimizi derinden üzmektedir"

Cumhurbaşkanı Gül, Libya'da yaşananlar karşısında Fransa'nın cezai yaptırım isterken Türkiye'nin bu konuya biraz daha çekinceli baktığını belirten bir gazetecinin, ''Kaddafi'nin katliamını önlemek için askeri müdahale düşünülebilir mi'' sorusuna karşılık, bütün bölgede çok köklü bir değişiklik yaşandığını söyledi. Gül, şöyle konuştu:
''Liderlerin yapamadığını halk yapıyor aslında. Temel hak ve özgürlüklerin çok bastırıldığı yerlerde neticede halk öne geçiyor. Eğer liderler reformu gerçekleştiremiyorsa, ülkelerinin demokratik, hukuki, ekonomik standartlarını yükseltemiyorsa sonunda bu tepkiler kaçınılmaz hale geliyor. Biz gerek Mısır da gerek Tunus da olsun gerek şimdi Libya'da olsun bunları çok yakinen takip ediyoruz. Önceden doğrusu takip ediyoruz ne olabilir, ne bitebilir diye.
Maalesef Libya'da çok can kaybının olması hepimizi derinden üzmektedir ve buna karşı çok duyarlıyız. Kesinlikle bugünkü dünyada insanların kabul edemeyeceği can kayıplarına müsaade etmemek gerekir şüphesiz ki. Bu konuyla ilgili gerekli temaslarımızı yapıyoruz. Şu anki Libya yöneticileriyle sürekli konuşuluyor ve bu konuyla ilgili Türkiye olarak bütün duyarlılığımızı gösteriyoruz. Ümit ederiz ki can kaybı burada kesilir ve neticede halkların arzu ettiği şekilde gayet açık, şeffaf yeni düzenler ortaya çıkar. Türkiye buna çok önem vermektedir. Bunu aslında bütün bölge için bir ilke, prensip çerçevesinde söylüyoruz. Kendi evinizi düzene koymazsanız, kendi evinizde köklü reformlar yapmazsanız, siyasi, ekonomik, demokratik reformlar, neticede bütün bunlarla karşı karşıya kalırsınız diye çok önceden beri konuştuğumuz konulardır.
Türkiye'nin, halkının büyük bir çoğunluğu Müslüman bir ülke olarak demokrasiyi, hukukun üstünlüklerini, AB'nin Kopenhag Standartlarını nasıl gerçekleştirdiği bütün bu bölgede çok yakinen takip edilmekte ve neticede tabii herkes (niçin bizde de olmuyor) diye bunları sorgulamaktadır. Libya tarihi olarak da dostumuz olan bir ülkedir. Dolayısıyla olup bitenlerden çok kaygılıyız ama çok yakından takip ediyoruz. Orada çok sayıda Türk iş adamı, teknisyen, işçi var. Şimdiye kadar 10 bine yakınını kısa süre içerisinde çıkartabildik. Diğerlerinin de can güvenliğine çok önem veriyoruz ama Libya halkının da Libya'daki bütün Libyalıların da can güvenliği birinci derecede önemlidir.''

 

Sarkozy: Her iki tarafın da kırmızı çizgilerini anlamaya çalıştık

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Türkiye ile mutabık kalmadıkları malum bir konu olduğunu belirterek, "Her iki tarafın da kırmızı çizgilerini anlamaya çalıştık. Gelecek için bir yol bulmaya çalıştık. Avrupa'nın istikrarsızlaşması ya da Türk toplumunun küçük düşmemesi, modernleşmesinin önüne engel çekilmemesi için uygun bir yol bulunması gerektiğini söyledik" dedi.

Abdullah Gül'ün saygı duyduğu bir devlet adamı olduğunu kaydeden Sarkozy, çok tecrübeli, bilge ve kanaatleri olan bir insan olarak tanımladığı Cumhurbaşkanı Gül'ü geçen yıl Fransa'da ağırlamaktan da mutluluk duyduklarına işaret etti.

Sarkozy, Türkiye'ye 1992'den beri Fransız Cumhurbaşkanının gelmediğine dikkati çekerek, bu 19 yıllık araya son veren Cumhurbaşkanı olmaktan mutlu olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin çok uzun zamandır uluslararası planda oynadığı rolün önemine çok inandığını dile getiren Sarkozy, Türkiye'nin bu rolünün tarihinin derinliğinden ve doğu ile batı arasındaki konumundan, özel coğrafi konumundan kaynaklandığını kaydederek, dünyanın istikrarı için inisiyatif alan bir Türkiye'ye ihtiyaç olduğunu belirtti.

Sarkozy, G20 dönem başkanı olarak Fransa için Türkiye'nin desteğinin çok önemli olduğunu ifade ederek, gündemlerinde uluslararası para sisteminin reformu ve hammadde fiyatlarının düzenlenmesi gibi çok zor, acil ve karmaşık konular olduğunu söyledi.

Büyük bir tarım ülkesi olan Türkiye için hammadde fiyatlarının düzenlenmesinin önemli olduğuna işaret eden Sarkozy, bu yüzden Tarım, Gıda, Balıkçılık, Kırsal Kesim ve Bölgesel İdare Bakanı Bruno Le Maire ile Türkiye'ye geldiğini ifade ederek, bu konuda Türkiye'nin oynayabileceği çok önemli bir rolü olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül'ün Fransa Cumhurbaşkanı olarak gelmesini de istediğini anlatan Sarkozy, bundan memnun olacağını belirttiğini, "Özellikle istanbul'a da gidebilirsek dedim. Dünyanın en güzel şehirlerinden bir tanesi, ziyaret ettiğim en güzel şehirlerinden biri İstanbul. 2011 yılı içinde bu ziyareti gerçekleştirebilirsek şeref duyarım" diye konuştu.

G20 dönem başkanlığı çerçevesinde en önemli G20 üye ülkelerine çalışma ziyareti gerçekleştirdiğine, ABD ve Çin'i ziyaret ettiğine işaret eden Sarkozy, Türkiye'nin şu anki süreç içindeki önemi bağlamında bir çalışma ziyaretinde bulunduğunu dile getirdi.

Sarkozy, nisan ayında bakanlar düzeyinde Türkiye'de hammadde fiyatlarının düzenlenmesi konusunda bir çalışma semineri düzenlenebilirse Fransa dönem başkanlığı olarak çok mutlu olacaklarını, Fransız-Türk eşbaşkanlığı altında bu seminerin yapılabileceğini, Cumhurbaşkanı Gül'ün buna olumlu baktığını kaydetti.

Sarkozy, "Ekonominin daha fazla istikrarsızlaşmaması için bu sorunları hızlı bir şekilde çözmemiz gerekiyor" dedi.

"G20 Fransa dönem başkanlığı sırasında, Türkiye'nin uluslararası bir rol oynama planında G20 çerçevesinde de işbirliğine çok inanıyoruz" diye konuşan Sarkozy, Gül ile görüşmelerinde nükleer konulardan bahsettiklerini, Türkiye'ye nükleer alanda sınırsız bir işbirliği önerdiklerini, bunun Türk demokrasisine, Türk toplumunun istikrarı ve ekonomik potansiyeline duydukları güvenin bir ifadesi olduğunu vurguladı.

Demokrasiniz güçlüyse AB ısrarı neden?

Sarkozy önce Cumhurbaşkanı Gül'ü 'Ne kadar güveniyor gazetecileriniz toplumun geleceğine. Keşke Fransız gazeteciler de böyle olsaydı. İnsan ülkesini severek de gazetecilik yapabiliyormuş' diyerek tebrik etti.

Türkiye-AB ilişkisi için üyelikten başka yollar da bulunabileceğini dile getiren Sarkozy, bir gazetecinin sorusunda belirttiği 'Türkiye'nin güçlü demokrasi' sözüne gönderme yaparak "Türkiye demokrasi değerlerini taşıyor dediniz, Avrupa'da durum böyle değilse neden üye olmak konusunda bu kadar ısrarcısınız diye sorabilirim. Bu söylediklerinizde bir çelişki yok mu" diye konuştu.

Görüşmelerinde ayrıca terörle mücadele gibi konulardan da bahsettiklerini dile getiren Sarkozy, "Fransız demokrasisi açık bir şekilde Türk demokrasisinin yanındadır bu konuda" dedi.

Türkiye ile mutabık olmadıkları malum bir konu olduğuna dikkati çeken Sarkozy, şunları kaydetti:
"Bu konudan devlet adamları olarak bahsettik. Her iki tarafın da kırmızı çizgilerini anlamaya çalıştık. Gelecek için bir yol bulmaya çalıştık. Avrupa'nın istikrarsızlaşması veya Türk toplumunun küçük düşmemesi veya modernleşmesinin önüne engel çekilmemesi için uygun bir yol bulunması gerektiğini söyledik.
Farklı görüşmelerimiz olabilir, buna rağmen iyi ve yakın ilişkilerimiz olabilir. Birlikte çalışmaya ve birlikte geleceğin yollarını aramaya devam edeceğiz. Bu şekilde Türkiye, modernliğe doğru yol almaya devam edecek ve Avrupa siyasi birliğinde zaten karmaşık olan bir işi mevcut gündemde de devam ettirecektir."

 

Erdoğan - Sarkozy ortak basın toplantısı

Başbakan Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile bir araya geldi. Erdoğan, Sarkozoy'i Başbakanlık Merkez Bina'nın önünde karşıladı. Erdoğan ve Sarkozy, daha sonra makam odasına geçerek, burada gazetecilere açıklamalarda bulundular.

Sarkozy'e ''değerli dostum'' diyen Erdoğan, 19 yıllık bir süreçten sonra Türkiye'de bir Fransız Cumhurbaşkanını görmekten mutluluk duyduğunu söyledi. Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
''Tabi G-20 dönem başkanı olarak ve bizler de bir G-20 üyesi olarak bir aradayız. Sayın Cumhurbaşkanımız ile gayet verimli geçen bir görüşme yaptılar. Şu anda da aramızda gerek ikili gerekse heyetler arası bir görüşmemiz olacak. Gerek G-20, gerek bölgedeki gelişmeleri değerlendirme, Avrupa Birliği sürecini değerlendirme fırsatımız olacak. Tabii ben ailece de kendilerini ülkemizde görmek isterim. Fakat bunu daha sonra telefi edeceklerini söylediler. Temenni ederim ki en kısa zamanda bunu da gideririz. Türkiye-Fransa arasındaki ilişkiler tabii çok geniş çaplı bir zeminde yürüyor. Gerek NATO'da bulunan iki ülke ve bunun yanında ticari noktadaki ilişkilerimiz de çok ciddi. Geleceğe yönelik atabileceğimiz adımlar olabilir. Tüm bunlarla birlikte Türkiye'nin tarihten gelen sürecinde Fransa'nın siyasi noktadaki ilişkileri Türkiye'yle çok çok geniş.
Temennim odur ki bundan sonraki süreçte yere sağlam basan adımları birlikte atalım. Özellikle tabii bu geleceğimizi beraber inşa etmenin önemli bir adımı olacaktır. Bu ziyareti bu noktada da önemsiyorum.''

 Anıtkabir'i ziyaret etti

Çalışma ziyareti çerçevesinde Ankara'ya gelen Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Anıtkabir'i ziyaret etti.

Sarkozy, Atatürk'ün kabrine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.

Misak-ı Milli Kulesi'nde Anıtkabir Özel Defterini imzalayan Sarkozy, deftere şunları yazdı: "Türkiye ile Fransa arasındaki dostluğu pekiştiren Mustafa Kemal Atatürk'e saygılarımla."

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, defteri imzalamasının ardından Anıtkabir'den ayrıldı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.