Pohl, Erdoğan’ın Alman Kalkınma Bankası’nın (KfW) Diyarbakır Belediyesi’ne verdiği krediyi kastettiğini belirterek, bankanın tüm kredileri, Türk Hükümetiyle yapılan anlaşmalar ve Hazine Müşteşarlığı’nın onayıyla verdiğini söyledi.
Almanya Birliği Günü nedeniyle dün akşam Ankara Büyükelçiliği’nde resepsiyon düzenlendi. Pohl, resepsiyonda gazetecilere özetle şunları söyledi:
“KfW ve Uluslararası İşbirliği Kurumu (GIZ) Alman Hükümeti adına tüm dünyada 120’den fazla ülkede mali ve teknik işbirliği projeleri gerçekleştiren önemli kuruluşlar arasındadır. KfW ağırlıklı olarak altyapı projeleri için krediler vermektedir. GIZ ise kapasite artırım projeleri gerçekleştirmektedir. İki kuruluş Türkiye’nin her yerinde projeler yürütmektedir.
KfW ve GIZ Türk devlet kurumlarının başvuruda bulundukları projeleri yürütmektedirler. Projeler Türk bakanlıklarının ve kurumlarının işbirliğiyle yürütülmektedir. Proje başvuruları ve projelerin uygulama aşamaları DPT, Hazine Müsteşarlığı, Çevre ve Dışişleri bakanlıklarının dahilinde gerçekleşmektedir. Diyarbakır’da değil Kayseri’de de atık su projesi gerçekleştiriliyor. Bu iki kuruluşun Türk partnerleriyle özellikle Hazine ile çok iyi işbirliği var.
Yanlış anlama var
Haberlerden edindiğimiz izlenim; KwF’nin Diyarbakır’daki atık su projesi kastediliyor. Biz bir belediyenin projesini finanse etmeden önce Hazine Müşteşarlığı başvuruları inceliyor. Projenin finansmanını Hazine, yerel yönetime aktarıyor. Krediyi verebilmemiz için Almanya ile Türkiye arasında hükümetler arasında anlaşma imzalanmak zorunda. İhaleler her proje için uluslararası standartlara uyulmaktadır. Türkiye’de siyasi Alman vakıfları var. Onların altyapı projelerinde işi yok.” Pohl, soruşturmanın başlatılıp başlatılmadığıyla ilgili soru üzerine “İnceleme ve soruşturma için bir neden yok” dedi.
