Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Bazı koltuklar büyüktür, herkes dolduramaz!


Ey siyaset sen nelere kadirmişsin!

Solcu diye, dürüst diye, pisliği temizleyecek diye, hantallıktan kurtaracak diye, delege ağalarını bitirecek diye yoluna umut serdiklerimiz, önce kirlenmiş ilçe başkanları kolektifiyle işbirliği yaptılar, daha sonrada darbe talepçisi oldular. En beteri ise kıvırırken ülkeyi bu hale getirenlerden medet umar çıktılar...

Önce, yapılacak olan seçime hazırlık yapmanız için atamanız yapıldı.

Siz verilen görevi yerine getirmek için kadronuzu kurup her şeye rağmen tüm kuralsızlıklar dâhilinde formalite seçimi kazandınız. Artık seçilmişsiniz, burnunuz “Kaf dağına” değer.

Yüksekten uçmaya heveslenmiş altında kalacağı sözler etmeye başlayıp “İki farklı görüş bir arada oturuyorsunuz, bunu ‘biz’ sağladık” gibi afakî feveranlara kapıldınız!

 “Biz istemezsek burada olmazsınız” böbürlenmeleri eşliğinde hamaset yapıp, söz isteyene; “SUS DİNLE” diye yüksek sesle emreder hale geldiniz!

Zorda kalınca; “Soruları toptan alıp sonra cevaplayacağız” diyerek formalite seçimle de olsa sizi oraya getiren üyeyi azarlamaya başladınız!

Eskinin temsilcisi olduğunuzu unutarak “Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” deyip, kendini pirüpak yeni addederek emektar üyeyi tehdide başladınız.

Çok ilginçtir ki, üyenin yıllardır şikâyet ettiği delege ağalarını kendiniz koruyup, delege ağasıyla işbirliği yapmayı hemen kabul ettiniz. Hani siz solcuydunuz?

Kurumda köksüz olduğunuz için kim doğru kim yanlış, kim delege ağası kim sade üye iç bir şey bilmediğinizden dolayı mevcudun kucağına düştünüz. Hani siz akıllıydınız?

Seçimle gelen bayanların başına atama başkan getirtmeyi de ihmal etmediniz. Hani siz demokrattınız?

Öyle acemisiniz ki; önce evet diye imza atıp, sonra imzasını reddedip protesto etmek için Taksim meydanında figanı feryat eden organizasyonu örgütlersiniz, ancak bahanelerle liderlik etmeyip adalara tüyersiniz!

Lakin zaman hızlı geçmektedir, bir türlü görev verenleri memnun edememiştir!

Edemeyeceği de artık aşikârdır, kaçarı kalmamış, “teoriyle pratik” örtüşmemiştir!

Kendisine makam kazandırana hiçbir şey kazandıramama kanaati olgunlaştıkça görevden azledileceği kaygısı başlamıştır.

Atanmayı kabul edenler görevden alınınca neden veryansın ederler, bunu bir türlü kabullenememiştir.

Sizi oraya atayanların oradan almaya da kudretlerinin ve de yetkilerinin olduğunu bilmiyormusunuz? 

Siz ‘kişisel menfaatiniz’ gereği atanmayı kabul ettiğiniz sürece onlarda hem göreve atayan hemde görevden alan olacaktır. 

Evet, çok yakında daha fazla panikleyeceksiniz!  

İşte o an gelince bu kezde ötekileştirdikleriniz size kulaklarını tıkayacak(!) 

Kısacası; Bazı koltuklar büyüktür, herkes dolduramaz!


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi