Bu yazımızdan dolayı ülkemizde dürüst çalışan binlerce meclis üyesi alınmasınlar, kendilerine bir pay çıkartmasınlar. Mevcut düzende her işte olduğu gibi Belediye meclis üyeliğinde de olması muhtemel Hırsızlık, suiistimal, irtikâp, Rüşvet, sahtecilik,  İş takibi, ihaleye fesat, imar yolsuzluğu vb konuları yazmayacağız.

Partilerde kıran kıran savaşa neden olan belediye meclis üye listelerinin açıklanmasıyla başlayan tartışmalar yapılan bir seçimden yapılacak diğer seçime kadar hep sürmüştür sanırım bundan sonrada sürecektir.

Yüzlerce adayın yarıştığı üyelik koltuğuna oturmanın mali olarak büyük bir getirisi yok. İşin garibi meclis üyesi olmak için talep umulmayacak kadar çok. Maaş almayan ancak oturum başına 115 TL kazanan üyeler, kentin imar planınından su ücretine tüm ayrıntıları belirleme gücüne sahip.
Partilerde çalkantılara yol açan liste savaşlarında tüm mücadele sadece belediye meclis üyeliği koltuklarına oturabilmek için ise bu vatansever meclis üyelerimizi çok şey borçluyuz. (Aldıkları huzur hakkını 115 TL değil 1115 TL yapılması için kampanyalar düzenlemeliyiz!) Meclis koltuğuna oturan üye, kentlerin geleceği için büyük ve önemli kararlara imza atıyor. Bu imzayla araziler imara açılıp, var olan imarı iptal edilebiliyor.

İlçe belediye meclisleri her ayın ilk pazartesi, Büyükşehir belediye meclisleri ise her ayın ikinci pazartesi toplanıyor. Hafta içi günlerde süren toplantılarda, meclis üyelerine, belediye başkanına ödenmekte olan aylık brüt ödeneğin günlük tutarının üçte birini geçmemek üzere meclis tarafından belirlenecek miktarda huzur hakkı ödeniyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin her bir üyesi katıldıkları oturum başına şu anda net 115 TL huzur hakkı alıyor.

Ülkemizde yapılan genel seçimlerde parti genel başkanı yani lider, yerel yönetim seçim süreçlerinde ise genellikle belediyenin vitrini ve yürütmesinin başı olan başkan adaylarının niteliği ön plandadır.

Sokakta hep belediye başkan adayları tartışılır, karşılaştırılır, vaatlerinin neler olduğu ortaya konulur. Ancak belediye yönetiminin temel taşı olan ya da olması gereken belediye meclis üyeleri bu tartışmalarda hemen hiç yer alamaz. Adeta yok sayılır. İnanın ülkemizdeki binlerce belediye meclis üyesini ne halk tanır, ne de merak eder.

İşin iç yüzü ise hiçte öyle değildir. Belediyelerin aldıkları kararlar ve gerçekleştirdiği icraatlarda ne kadar önemseneceğini belirleme bakımından belediye meclis üyelerinin nitelikleri son derece önemlidir. Kentin geleceğini belirleyen çok önemli kararlar bu meclislerce alınır. Başkan, yasayla kendisine tanınan bazı görevlerin dışında çoğunlukla meclisin aldığı kararları uygulamakla yükümlüdür.

Yerel demokrasi açısından çok önemli bir görev olan belediye meclis üyeliğinin belirlenme biçimi bu noktada önem kazanmaktadır. Siyasal partiler hangi ölçütlerle meclis üyelerini belirlemektedir? Siyasal partiler nezdinde yerel meclis üyeliği ne anlama gelmektedir? Parti teşkilatında çeşitli görevlerde bulunmuş olmak; etnik, hemşerilik ya da cemaat ilişkileri ile belli bir oy tabanına sahip olmak, vb. özellikler belediye meclis üyeliği için geçerli nitelikler olabilir mi? Elbette, siyasal partilerin içinde hizmet vermiş olmak önemlidir, ancak bunun yanında meclis üyeliği için daha farklı niteliklerin de bulunması gerekmez mi?

El kaldırıp indirmek dışında belediye meclis üyeleri ne iş yapar, görev ve sorumlulukları nelerdir, eğitim ve sosyal düzeyleri ne kadar önem taşır, icra ettikleri mesleklerinin üstlendikleri görevde bir önemi var mıdır?

Son zamanlarda halkımızın kafasına takılan ve hoşumuza da giden sorular artık yerel siyasi sohbetlerde de sık sık konuşulur oldu.

Halkımız, genel anlamda kanun, yönetmelik, mevzuat gibi tüzel meseleleri pek sevmez. Onlar icraata bakar, gördükleri ve hissettiklerine inanırlar!

Meclis üyelerinin şu parka bu isim verilsin, şu okulun önüne kasis yapılsın, “tanıdıklarının” işe alınmasının ya da işten çıkarılmasının sebebi nedir, karşı mahalledeki arazinin nazım imar planı neye göre yapıldı! Gibi konularla ilgilenmesi elbet ki olması gereken doğal bir görevdir. Tabi ki, bu tür meseleler, kentin sorunlarıdır bu istekleride takip etmelidir.

Ancak kazın ayağı hiçte öyle değil!

Hemen her belediyede, bu tür konular, araştırma, soruşturma ve öneriler gündeme getirilir ve çözümleri araştırılır. Sadece bu tür klasik belediyecilik hizmetleri ile kent bir yere götürülemez. Böyle olunca da kentle ilgili  Cazibe Merkezi, Sanayi Kenti, Turizm Kenti, Eğitim Kenti yapacağız gibi iddialara da: Hadi Canım Sen de!’ derler!

Meclis çalışmalıdır, üyeler fikir ve proje üretmelidir. Akademisyenlerle, esnafla, halkla, memurla, bilirkişilerle velhasıl çözüm üretme adına kimlerin katkı sağlayacağı umuluyorsa görüşülmeli ve o kent için çalışılmalıdır.

Yoksa el kaldır el indirle bu iş olmaz.

Biz belediye meclis üyesi kimdir dedik lakin rotamızı şaşırdık, şaşırmamızda çok normaldir çünkü çok çetrefilli bir konuyu küçücük köşemize sığdırmaya çalıştık, ona göre yazdık. Aslında o kadar çok yazılacak durum varki, Biz o yazılacaklarıda yazmaktan geri durmayacağız, bu aralar istihbaratlarımız çok iyi çalışıyor yakında çooookkk şeyler yazacağız. Yakında bekleyin efendim...

Yarın; Belediye başkanı kimdir?