Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Beş maymun mu, Üç maymun mu?

Geçenlerde bir toplantıda kürsüde konuşan CHP Genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Toplantı salonunun en ön kısmının bir tarafında dünden bugüne her zaman “Öz be öz” liderci olanlar, ön kısımların diğer tarafta dünkü Baykalcı ve Önder Sav’cı, şimdiki yeni Kemalciler; kısacası her iki tarafta da “Öz” Kemalci ve “Hakiki” Gandici” olduğunu iddia eden koltukperest lider severler. Arada kalmış erdemlileri tenzih edelim onlar alınmasın(!)

Toplantıdaki diğer bir üçüncü kesim ise sessiz çoğunluk. Partinin başarısından başka beklentisi olmayan koltuksuz sandalyesiz ayakta kalmış partililer. Onlar salonun duvar kenarında ayakta olanlar.

Bu tablo bana aşağıdaki bilimsel deneyi hatırlattı…

Kafese beş maymun koyarlar. Ortaya da bir merdiven konur ve tepesine de iple bir kangal muz asılır. Her bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerine soğuk su sıkılır. Her bir maymun aynı denemeyi yapar, buz gibi soğuk suyla ıslatılır. Bütün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanırlar.

Bir süre sonra muzlara doğru hareketleneni diğer maymunlar engellemeye başlar. Su kapatılıp maymunlardan biri dışarı alınır, yerine yeni bir maymun konulur. İlk yaptığı iş, koşup muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur. Fakat diğer dört maymun buna izin vermez ve yeni maymunu bir de döverler.

Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla değiştirilir. Ve o da merdivene ilk yaptığı atakta dayak yer. Bu maymunu en şiddetli ve istekli döven de biraz önce diğerleri tarafından engellenen ve ilk dayağı yiyen birinci yeni maymundur.

Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. Bu da ilk atağında diğerleri tarafından cezalandırılır. Diğer dört maymundan yeni gelen ikisinin en yeni gelen maymunu niye dövdükleri konusunda hiç bir fikirleri yoktur ama en iştahlı dövenler de onlardır.

Sonra en baştaki ıslanan maymunların dördüncü ve beşincisi de yenileriyle değiştirilir. Ama tepelerinde o bir kangal muz hala asılı olduğu halde artık hiçbiri merdivene yaklaşmamaktadır.

Neden mi?

Çünkü burada işler böyle gelmiş ve böyle gitmektedir.

İşte bu nokta organizasyonel (yada toplumsal) negatif öğrenmenin şartlanmanın başladığı yerdir.

Artık insan kötü yönetilmeyi ve maymun davranışını kanıksarsa, hatta hayatından memnun (Başkalarının Maymunu)olmaya başlar, “kurulu düzenin savunucusu olup karşı çıkana da en çok ve en iştahla engel olur”.

Kısacası kraldan çok kralcıdır.

İyilik güzellik yenilik yapmanın yasak olduğu başkalaşmış bir parti veya kurumdasın.

Ya; lideri ve ahvalini tartışmasız kabullenmeli biat etmelisin, “o zaman sana bu partide bu kurumda yaşam alanı verilecektir”.

Ya da; sende yoksun.

Ya; bizden ol bizim dediklerimizi yap, ya da; yok ol diyen baskıcı zihniyete geçmişte karşı çıkanlara bu gün aynı teslimiyetçiliği itaatkârlığı neden yaptıklarını soranlara, ne yapalım şartlar bunu istiyor, ya var olacağız denileni kabullenip, ya kabullenmeyip yok olacağız.

Bir partinin kurumun kapısından girdikten sonra yanlışları hataları ve de bir takım olumsuzlukları görmeye başlarsın, yaptığın eleştirilerin sonu gelmez olur, hep yanlışı yok etmek için uğraşır durursun, sonunda teslim bayrağını çeker ya beş maymun olur başkalaşıp itaatkârlaşırsın ya da üç maymunu oynamak zorunda kalırsın.

Veya son seçenek olarak dışlanma pahasına liderin görmediği veya etrafındaki görünmez duvar tarafından engellenen görüntüyü yani başkalaşımı, hileleri, entrikaları, görevden almaları, naylon üyeleri kısacası tüm yolsuzlukları liderin veya kurmaylarının görmesi için haykırmaya devam edersin. Onlarda görmüyorsa çeker gidersin(!)

Son söz olarak; CHP gerçekten bu partiye inanmış olanları yüzde yüz kapasiteyle çalıştırmak istiyorsa genel merkezde başlayan değişimi İl’den ilçeye hatta kılcal damar örgütlenmelerine kadar her alanda hayata geçirmelidir.

Bu değişimi de “mevcut koltukta oturanlarla koltuk için çığırtkanlık yapanları yer değiştirerek yapılamaz”. Bu değişim tamamen sil baştan yeni ve şaibeye hiç bulaşmamış erdemli partililerle olmalıdır. Yoksa şapka değişir, baş değişir, vücut aynı kalır. Bu durumda vücuttaki hastalık devam eder.

 

 


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi