Kamuran Akdemir

Kamuran Akdemir

BİR UMUTTUR HAYALLER

BİR UMUTTUR HAYALLER

  Her gün bitimi aynı kordon boyunda yürüyorum. Ellerim ceplerim de… Oldum olasıya severim ellerim ceplerimde yürümeyi.  Az ileride bir banka oturuyorum.
                Derken önümden o geçiyor. Beni görünce şaşırıyor, “Sen ne arıyorsun burada?” diye soruyor…  Ben yıllardır buradaydım zaten, diyorum daha da şaşırıyor. Sohbet ediyoruz biraz, nişanlanmışsın, diyorum tekrar şaşırıyor. Kızın mavi gözleri güzeldi, diyorum bir daha şaşırıyor.    

                Ağaçların şırıltılarının duyulduğu, sessiz, sakin ikişer katlı evlerin olduğu taş sokaktaki evinizin karşısın da altı aydır oturan benim diyorum ve o artık şaşırmaktan yoruluyor. Kalkıyoruz, aynı sokaktaki ayrı hayatlarımızı barındıran evlere koşup yataklarımıza gizleniyoruz. Ben onu düşünüyorum, o beni… Ara sıra saklandığımız yorgandan kafamızı çıkarıp camdan karşı ki eve bakıyoruz ama yakalanmaktan korkarak tekrar yorganı zırh gibi üzerimize kapatıyoruz.
                Günler geçiyor, akşamları o sokaklarda herkes evinin önünde kendisine çay bahçesi kuruyor. Biz ilk günler evimizden çıkıp bir türlü o masa da birleşmeye cesaret edemiyoruz. Uzun zamanlar sonra bu da oluyor.
Cesaretleniyoruz…
 Gözleri benden hep kaçıyor, koşarak nefes nefese kalmış bir çocuk gibi titriyor bakışları… Onun bu halini her zaman çok seviyorum. Gülümsüyorum ona, sinirleniyor ama ben onu sinir etmeye bayılıyorum. Bazen onu o masa da bırakıp ben arkadaşlarımla çıkmayı tercih ediyorum, bazen de o beni bırakıp gidiyor. Ben öksüz çocuklar gibi boynumu büküyorum böyle zamanlarda.
                Biz kordon da karşılaştığımız o günden sonra hiç konuşmuyoruz ama o kadar çok şey yaşıyor, biriktiriyor, gizliyor ve anlatıyoruz ki birbirimize…
                Yıllar önce deli divane bir aşıktık ikimizde ama yıllar bizi ayırmıştı. O kadar yorulmuştuk ki özlemekten. Ben öylesine bıkmıştım ki onsuzluktan sonunda dayanamayıp tam da onun evinin karşısında ki eve kiracı gittim. O BANA GELMEYİNCE BEN ONA GİTTİM. Onun şehrine… onun penceresinin önüne… şimdi artık her gece görüyoruz birbirimizi. Kim bilir daha neler yaşayacağız. Artık özlemek yok bize. Siz, siz de özlüyorsanız eğer bence sizde onun evinin tam karşısına taşınmalısınız. Böylece her gece görürsünüz onu..
                 Neyse şimdi gitme vaktidir… o beni bekler… camın önünde, çiçekliklerin arkasına saklanmış beni bekler. Saat gece yarısı oldu. Bu tarz rüyalar da olmasa insan uyumak için bu kadar istekli olur mu? Size de tatlı rüyalar sevgili okurlar. Kendi hikayelerinizi yazdığınız iyi geceler… iyi hayaller…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kamuran Akdemir Arşivi