BİZ DE BİR BAŞKASININ KÖTÜSÜYÜZ?
KİM BİLİR
BELKİ BİZ DE
BİR BAŞKASININ KÖTÜSÜYÜZ?
Arkadaşlar!
Giydiğin hiçbir kıyafeti sözde beğenmezler. Saçlarını, kaşlarını, yaşını, başını her noktanı itinayla eleştirirler. İncitmek istemez gibi, dost acı söyler ayağına, ufak ufak iliştirirler. Dikkat edin, sizin hiçbir şeyinizi beğenmeyen bu arkadaşlarınız çok değil, en fazla bir yıl sonra üzerlerinde aynı tarz kıyafetlerle ve saç-başla çıkarlar karşınıza.
Dost acı söyler, hep söyler… Acısı, tatlısı çok fark etmez aslında onlar için. Bir şeyler söylesin de ne olursa olsun. Hele bazı tilki arkadaşlar vardır ki, onlar en tehlikeli olanlardır. Gülümser, öper, sever ve dürter. Nasıl dürttüğünü o an anlamazsın. O gülümsüyor ya, sen de saf-salak gülümsersin o anda. Onu uğurlayıp kendi başına kaldığında anlarsınız ne demek istediğini. Bu defa başlar vah-tühler. “Ben ona, orda niye bunu demedim?”
Üzülmeyin ve üzmeyin kendinizi, bundan sonra sıra onlara da gelecek. Herkes haddini ve yerini bilecek.
Facebooktan her gün onlar için iliştirdiğiniz lafları üzerlerine almıyorlar mı? Yüzlerine söyleyemiyor musunuz? Gelin sizinle bahar temizliği yapalım.
Yol verelim. Bu kitaptan bir tane de onlara hediye edelim.
Bir liste çıkarın ve sizi üzenleri tek tek yazın. Bir bir hayatınızdan çıkarın.
Kalbur da un eler gibi… Çok kolay, çok rahat, çok relax…
Bakın nasıl rahatlayacak ve mutlu olacaksınız. Küsüyorlar mı, bırakın küssünler… Çekilin yavaş yavaş, uzaklaşın onlardan.
Unutmayın; kötüler asla iyi olamazlar. Ara sıra iyi taklidi yaparlar o da geçer. Herkes eninde sonunda özüne döner. Bu böyledir. Deli kız, deli nine, deli oğlan deli dede, kötü de daha kötü olarak sürer gider.
Başa çıkamadığınız yerler de en büyük silahınız olsun kahkahalar. Aman nasıl sinir bozar. Size laf iliştirdiğini anladığınız yerde gülün onlara. Lütfen deneyin bunu ve o yüz ifadelerini çizin bir tabloya. Ömür boyu asılı kalsın evinizin en sevdiğiniz duvarında.
Kötüyle lafla başa çıkamazsınız. Bu yüzden konuşmak sizi tüketir sadece. Başınız ağrır, çeneniz ağrır, içiniz çekilir. Elinizde ne kalır peki?
Hiç!
Püfffff!
Uçtu gitti boşuna nefesiniz.
İnsanlar maalesef ki kötüler. Kim bilir, belki biz de bir başkasının kötüsüyüz. Bilemeyiz… Hepimiz sözde melekleriz kendi içimizde.
(-Kadın Nasıl Çıldırır- kitabımdan)
BELKİ BİZ DE
BİR BAŞKASININ KÖTÜSÜYÜZ?
Arkadaşlar!
Giydiğin hiçbir kıyafeti sözde beğenmezler. Saçlarını, kaşlarını, yaşını, başını her noktanı itinayla eleştirirler. İncitmek istemez gibi, dost acı söyler ayağına, ufak ufak iliştirirler. Dikkat edin, sizin hiçbir şeyinizi beğenmeyen bu arkadaşlarınız çok değil, en fazla bir yıl sonra üzerlerinde aynı tarz kıyafetlerle ve saç-başla çıkarlar karşınıza.
Dost acı söyler, hep söyler… Acısı, tatlısı çok fark etmez aslında onlar için. Bir şeyler söylesin de ne olursa olsun. Hele bazı tilki arkadaşlar vardır ki, onlar en tehlikeli olanlardır. Gülümser, öper, sever ve dürter. Nasıl dürttüğünü o an anlamazsın. O gülümsüyor ya, sen de saf-salak gülümsersin o anda. Onu uğurlayıp kendi başına kaldığında anlarsınız ne demek istediğini. Bu defa başlar vah-tühler. “Ben ona, orda niye bunu demedim?”
Üzülmeyin ve üzmeyin kendinizi, bundan sonra sıra onlara da gelecek. Herkes haddini ve yerini bilecek.
Facebooktan her gün onlar için iliştirdiğiniz lafları üzerlerine almıyorlar mı? Yüzlerine söyleyemiyor musunuz? Gelin sizinle bahar temizliği yapalım.
Yol verelim. Bu kitaptan bir tane de onlara hediye edelim.
Bir liste çıkarın ve sizi üzenleri tek tek yazın. Bir bir hayatınızdan çıkarın.
Kalbur da un eler gibi… Çok kolay, çok rahat, çok relax…
Bakın nasıl rahatlayacak ve mutlu olacaksınız. Küsüyorlar mı, bırakın küssünler… Çekilin yavaş yavaş, uzaklaşın onlardan.
Unutmayın; kötüler asla iyi olamazlar. Ara sıra iyi taklidi yaparlar o da geçer. Herkes eninde sonunda özüne döner. Bu böyledir. Deli kız, deli nine, deli oğlan deli dede, kötü de daha kötü olarak sürer gider.
Başa çıkamadığınız yerler de en büyük silahınız olsun kahkahalar. Aman nasıl sinir bozar. Size laf iliştirdiğini anladığınız yerde gülün onlara. Lütfen deneyin bunu ve o yüz ifadelerini çizin bir tabloya. Ömür boyu asılı kalsın evinizin en sevdiğiniz duvarında.
Kötüyle lafla başa çıkamazsınız. Bu yüzden konuşmak sizi tüketir sadece. Başınız ağrır, çeneniz ağrır, içiniz çekilir. Elinizde ne kalır peki?
Hiç!
Püfffff!
Uçtu gitti boşuna nefesiniz.
İnsanlar maalesef ki kötüler. Kim bilir, belki biz de bir başkasının kötüsüyüz. Bilemeyiz… Hepimiz sözde melekleriz kendi içimizde.
(-Kadın Nasıl Çıldırır- kitabımdan)