Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Bizim duvar yazıları 2

Bir kurumu; başta liyakatsiz amir, kibir, seçkincilik, hak etmeyene yakını olduğu için verilen görev, beceriksiz yardımcı, kendini yenilemeyen kanaat önderleri, eğitmenler ve en önemlisi koltuk kaygısı taşıyan yöneticiler önce “zulme” sonra “yok oluşa” götürürler.

Siz birbirini övmekten gübrelenenler; sizden biri olmaktansa yalnız kalmayı tercih ederim.

Makama kendin için oturuyorsan biz olamayacaksın, öyleyse bizim içimizde yerin yok.

Şimdi bir şey diyeceğim, muhatapları anlamayacak, muhatabı olmayanlar üzerine alınacak.

Çevrenizde pişmemiş kişiler varsa sakın ha pişmesine yardımcı olmayın, o pişmez aksine sizi yakar!

Kime sorsanız "Emek Kutsaldır" der. Peki; neden en ucuza emek satılır?
Çünkü Kapitalizmde başta din ve emek olmak üzere, en kutsallar en ucuza satılır!

Lütuf kültürüne alıştırılmış toplumlarda "Hak verilmez, alınır" derseniz siz istenilmeyen hatta toplum tarafından dışlanan olursunuz. Yılmayın ve haykırın "Hak verilmez, alınır"!

Belki sizin kadar güçlü olmayabilirim, lakin size boyun eğmeyecek kadar güçlü olduğumu çok iyi biliyorum!

Ödül verilerek alınan sadakat, kaybetmemek için ihanete dönüşür.

Belki her şeyi ve herkesi yenebilirsiniz lakin kendinizi asla, onun için kendinizle savaşmayın.

Bulunduğu anı kurtarmak isteyenler geleceği kaybederler.

Yar olacağın insan var, yaralayacağın insan var.

Hep onlar haklıdır, çünkü hiçbir zaman haksızlıklarını görecek kadar büyük olamayacak bu nedenle de hep küçük kalacaklardır.

Bin değil bir dostunuz dahi olsa siz dünyanın en zengin insanlarından birisiniz.

Doğru olmanın bedeli; dosttan yana zenginlik, dünyalıktan yana fakirliktir.

Bu gün seni terk etti diye üzülme, yarında gittiği yeri terk edecektir.

Bu gün oturduğun yerde dün başkası oturuyordu, dikkat et yarında başka birisi otururken senin bir yerlerin açıkta kalacaktır.

Kapitalizme yandaş olmak, kendi terinden ayran yapıp düşmana ikram etmektir.

Bu ülkede söylenen sözün doğruluğuna değil, söyleyen insanın gücüne değer verilir. Şayet ki koltuğun varsa yanlışların doğrudur, lakin koltuğun yoksa söylediğin doğrular hiç önemli olmadığı gibi bazı güce tapanlar tarafından itibarsızlaştırılırsında.

Dün'ü bugüne ertelediysen, sakın ola ki bugünü de yarına erteleme, aksi durumda dün kadar geç kalmış olursun. Çünkü dün artık ulaşılamayacak kadar uzakta kalmıştır…

 


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi