Başa geçene baş oldu diye övgü dizen, ölene timsah gözyaşları döken, gidenin arkasından bile bakmayan, ahde vefayı dahi beceremeyenlerin “kötü yönetiliyoruz” demeye hiç hakları yoktur. Önce yaranmayı, yalanmayı ve yalakalığı bırakacaksın sonra hakkım diyeceksin. Eğerki bunları bırakamıyorsan senin ot gibi yaşamaktan başka hiçbir hakkın yoktur.

Sizi en yakınınızdaki insanlar görmüyorsa, siz gözlerinizi uzağa çevirin, uzak diye korkmayın, sizde ışık var ise uzaktan da görülürsünüz.

Ben dostumu da düşmanımı da unutmam. Dostumu yüreğime, Düşmanımı hafızama kazırım.

Ağlamak belki ruhunuzu yıkar lakin temizlemez.

Başkalarının başarısızlıklarından kendisine başarı çıkartan küçük insanlardan olmayınız.

Başlamasını biliyorsan, Bitirmesini de bileceksin.

Şüpheden arınamamış birisine kendinizi anlatmanın yolu bazen susmaktır, susmak dışında başka yol yoktur. Sizin için ne düşünüyorsa siz osunuzdur.

Her şeye değil, haksızlığa başkaldırı hedefine yönelik en etkili yoldur.

Komşunun evinde kavga olması bizim evimizde huzur var anlamına gelmez.

Bir şey bir yerden uzaklaşıyorsa, orada bir şey değil çok şey aramak gerek.

Öyle isimler vardır ki kalem yazdıktan sonra kırılmak ister.

Sırrını duyup seni satacak değil, sesini duyacak seni anlayacak dostların olmalı.

İçindeki hevesi dışındakilerin kırmasına müsaade etme.

Son zamanlarda sertleşmeye, hele birde sövmeye başladıysanız; İnanınız ki siz artık dünyayı iyice tanımaya başlamışsınız, hatta hayatın ne mal olduğunu çözmüşsünüz demektir.

Siz baş olmayı becerirseniz, sürü arkanızdan gelir.

Biz, zorda olsa köre renkleri, sağıra nota öğretmenin yolunu seçtik.

Hamallığın en güzeli ve en zoru; sır küpü olup, sır yükü taşımaktır.

Cesaret yaşamın anahtarıdır, hiç kimse korkarak yaşamanın tadına varamaz.

Ağzına geleni söyleyen çeneye sahip olan, duymak istemediği sözü duyan kulağa sahiptir.

Bazı koltuklar suni deridendir oturunca terletir. Ter tuzludur kaşındırır. Öyleyse ne Şam’ın şekeri ne arabın yüzü.

Küçücük şeylerden insanı tanıyabilirsiniz. Mesela; bakışından, susuşundan, kaçışından…

Sidik yarışı, sığ ve basit insanların yarışıdır. Bu yarışın muhataplarından biri muhakkak bir gün karşınıza çıkar sizi de kendine benzetmek ister. Siz siz olun onun var olduğunu ona hissettirmeyin, yaptıklarını görmeyin. Aksini yaparsanız onun sığ bataklığına sizde düşmüş olursunuz...

Lüzumu halinde kapınızı çalanlar, işleri bitince kendi kapılarını kapatıyorlarsa, siz kapınızdaki zili ve tokmağı kaldırın-ki bir daha geldiğinde kapınızı çalamasın!

Size verilen emanet görevleri amacınıza ulaşmak için basamak yapmayın. Şayet ki yaparsanız, gün gelir basamakların önündeki paspas olmaktan kurtulamazsınız!

Mezarlık üzerine ev kurulmaz, şayet ki kurarsanız içinde cinler top oynar...

Bin yanlıştan bir doğru çıkmaz.