Mehmet Mert

Mehmet Mert

Böyle siyasilerimize böyle meclisler!

Böyle siyasilerimize böyle meclisler!

 Siyaset çok ilginç bir alan. Merak ediyorum; siyaset ile uzaktan yakından alakası olmayan insanlar bu açığı nasıl kapatıyorlar.

Hoş aslında çok fazla şey kaçırmazlar ama yine de iyi veya kötü anlamda bir boşluk oluşur.

Mesela ben bir ara iş yoğunluğundan Fenerbahçe maçlarına fazla ilgi gösteremedim.

Stada gidemedim.

Takımı takip edemedim.

Gerçekten o günlerde bunun eksikliğini ciddi anlamda hissetmiştim.

***

Siyaseti yaptığımız işten dolayı çok fazla askıya alma şansımız yok ne yazık ki.

1991 ve 2016.

25 yılı geride bıraktık.

Yazıyoruz.

Çiziyoruz.

Takip ediyoruz.

Konuşuyoruz.

Kafa patlatıyoruz.

Gazeteciliğin zaten ana gövdesi siyasette oluşmuyor mu?

Bütün yayın organlarından, televizyonu, gazetesi, dergisi, radyosu, içlerinden alın siyaseti.

Geriye ne kalır, siz düşünün.

***

Dolayısıyla siyaset ile iç içe olanlar, Türkiye genelinde birçok siyasetçiyi bireysel olarak, ayrıca da genellikle TBMM'yi de çok yakından takip ederler.

TBMM'de yaşanan en küçük tartışma anında gündeme oturur.

Herkesin diline dolanır.

Şu parti vekili şuna şunu dedi.

Bu parti vekili ona öyle bir laf çaktı ki.

Hatta çoğu zaman kavga, küfür, yumruk da havalarda uçuşur.

***

İşte Türkiye genelinde TBMM ne ise ilçelerde, şehirlerde, belde belediyelerinde de belediye meclis toplantıları odur.

Seçim ile listelere girerek mahallesinin, mensubu bulunduğu siyasi partili insanların, çevresinin, caddesinin, hatta köyünün haklarını o meclis toplantısında koruyup kollamaya çalışan belediye meclis üyeleri genellikle (TBMM’de başbakanın eleştirildiği gibi) belediye başkanını eleştiri yağmuruna tutarlar.

Yeni öneriler sunarlar.

Yapılan işler ile ilgili, belediye hizmetleri ile ilgili açık yakalayıp mecliste gündeme getirmeye çalışırlar.

***

Bu eleştirilere ise çoğu zaman belediye başkanı arada bir de belediye başkanı ile aynı siyasi partiden meclise seçilen belediye meclis üyesi cevap verir.

Zaman zaman sözler çarpışır ve arada birçok sert tartışmalar ile birlikte, küfürlerin, yumrukların havada uçuştuğu da görülür.

Aslında her belediye meclis toplantısına o şehrin halkının da ilgi göstermesi, davet edilmesi, katılması gerekirken ne yazık ki (istisna durumlar ve seçim ortamı dışında) halk belediye meclislerine pek ilgi göstermez.

***

Yine 20 yılı aşkındır bölgemiz ilçelerini takip etmeye çalışan bir basın mensubu olarak her ilçemizin kendisine has bir belediye meclis oturumu gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz.

Aslında belediye meclis toplantıları bir anlamda o meclislere başkanlık yapan belediye

başkanlarının hal ve hareketlerini, karekter ve davranışlarını, kişisel özelliklerini yansıtır.

Kısaca bu özelliklerden bahsedelim.

Mesela Silivri'de Selami Değirmenci başkanken biz ona arada bir 'hırçın Selami' derdik. Zira Selami başkan çok kısa sürede parlar, hararetlenir, kükrer ve yine kısa süre sonra da ortamı sakinleştirirdi.

Hüseyin Turan ise daha sakin temkinli ve ılımlı bir siyaset izlemesine rağmen belediye meclis üyelerinin zaman zaman hakaretlerine ve salvolarına maruz kalabiliyordu.

***

Çatalca'da aslında oldum olası seviyeli bir siyasi üslup göze çarpıyor. Gülay Atığ zamanında belediye başkanı kadın olduğu için olsa gerek düzeyli bir siyasi ortam oluşmuştu, daha sonra bu durum Fırat Aykut ve İsmail İp gibi siyasetin beyefendilerinden olan kişiler ile de devam etti.

Son iki dönemdir başkanlık yapan Cem Kara'yı da zaman zaman Selim Güçbilmez gibi hareketli ilçe başkanaları ve bazı muhalefet meclis üyeleri terletse de Çatalca diğer ilçelere oranla yine sakin meclisler yaşıyor.

***

Aslında bölgemizde en sert tartışmalar Esenyurt meclisinde yaşanır.

Esenyurt'ta oldum olası siyaset çok hareketlidir.

Zira bu ilçe Gürbüz Çapan gibi ünü Türkiye sınırlarını aşan bir siyaset adamı yetiştirmiştir.

Çapan'dan sonra göreve gelen ve son üç dönemdir belediye başkanlığı yapan Necmi Kadıoğlu da adından sıkca söz ettiren belediye başkanları arasında olmayı başardı.

Üstelik Esenyurt'ta diğer ilçelerimiz gibi sadece iki siyasi parti yarış halinde değil. AK parti ve CHP'nin yanı sıra burada HDP ve MHP'de belediye meclislerinde zaman zaman güçlü muhalefet yapmaktalar.

Bu çeşitlilik de belediye meclis oturumlarına yansıyor ve çok daha sık tartışmalar, gerginlikler Esenyurt belediye meclisinde yaşanabiliyor.

***

Avcılar mesela Tahsin Salihoğlu zamanında çok sakin bir ilçeydi. Mustafa Değirmenci zamanında biraz hareketlendi ama Handan Toprak zamanında Avcılar'ın hareketi Esenyurt'u bile geride bıraktı.

Avcılar'da yaşanan belediye meclis toplantıları, ANAP iktidarının zamanında gerçekleşen TBMM toplantılarını anımsatır oldu.

***

Beylikdüzü'ne gelirsek bu ilçemiz maalesef belediye oldu olalı ülke genelinde çok iyi bir imaja sahip olamayan ilçeler arasında görünüyor.

İlçe olmadan önce; Yakuplu, Gürpınar, Kavaklı gibi adı rant ve kavgalarla gündeme gelen belede belediyelerinden sonra Beylikdüzü'de de bu imaj devam etti.

Eski başkanlarından ikisi tutuklandı.

Günlerce hapis yattılar.

Beylikdüzü ilçe olduğu günlerde (2002-2004 yılları arası) belediye meclis toplantıları adeta Teksas’ta yaşanan kovboy kavgaları gibi geçmekteydi.

Vehbi Orakçı zamanında da bu kavga devam eder oldu. Yusuf Uzun zamanında ortalık biraz sakinleşti gibi görüldü ama bu sakinliğin sebebi muhalefet olan CHP kendi içerisinde bir kavgaya tutuşmuştu.

Şimdi ise Ekrem İmamoğlu zaman zaman çetin Ak Parti muhalefeti ile karşılaşmakta.

İmamoğlu gerek parti içi muhalifler ile mücadele ederek gerek ise diğer siyasi partiden muhalifler ile mücadele ederek ciddi bir çaba sarf etmekte.

***

Büyükçekmece'de beş dönemdir belediye başkanlığı yapan Hasan Akgün'ün işi diğer belediye başkanlarına oranla daha kolay.

Ancak bu kolaylığı sağlayan durum kavgacı siyaseti benimseyen Akgün'ün tutumundan ziyade Büyükçekmece'de muhalefet kanadını oluşturan siyasilerin çok daha ılımlı siyaset anlayışını benimsemelerinden kaynaklanıyor. Ayrıca CHP'li üyelerin de tecrübesi Akgün’ün yükünü omuzlarından alıyor.

Şayet muhalefet azıcık sert girmeye görsün, görün o zaman siz şenliği.

***

Kısaca; TBMM'de gerginliği seven, kavgayı seven, ağzı bozuk siyasilerimiz yüzünden nasıl yumruklaşmalar havada uçuşuyorsa, yerelde de aynı özelliklerde olan siyasilerimiz yüzünden belediye meclis toplantılarımız zaman zaman kavgalara, gürültülere sebep olmakta.

O halde ne yapmak lazım; yerel seçimlerde belediye meclis üyeleri listelerini hazırlarken, o kişinin ne kadar oy getireceğine değil, ne özelliklere sahip olduğuna, bilgi ve birikimine, niteliklerine, kariyerine, belediyeye ve ilçe halkına ne verip vermeyeceğine bakmak lazım.

Aksi halde böyle belediye meclis üyelerine böyle meclis toplantısı der geçeriz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Mert Arşivi