AB Bakanlığı’nda başarısızdı.Bu yüzden gitmeliydi.Ama bu sebepten değil de  rüşvet ve yolsuzluk yüzünden gitti.Onun yerine getirilen milletvekili de  ünlüydü fakat onun ünü başka ve bir alandaydı.Bu zat,Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı iken,üç Ermeni ve bir Rum parlamenterin Konsey Başkanlığı’na verdiği, Güneydoğu Anadolu’da bir Kürt devleti kurulması önerisine,oradaki yedi AKP milletvekiliyle birlikte  imza atmış,bu davranışıyla ünlenmişti.

Rum ve Ermeni parlamenterlerin,Parlamenterler Meclisi Başkanlığı’na verdikleri önergelerinde,Güneydoğu Anadolu’da sadece bir Kürt devletinin kurulması istenmiyor,bölgede güvenliği sağlamakla görevli Türk Ordusu’nun da derhal bölgeyi boşaltması isteniyordu.Önergede Türk Ordusu’nun  faşist olduğu ve bölge halkına zulmettiği de iddia ediliyordu.

Türk’e ve Türkiye’ye karşı olan bu önerge ne yazık ki 26 Haziran 2011 günü,o zamanki Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı,şimdiki AB Bakanı’nın da onayıyla kabul edildi.Öneriye sadece konseyde Türkiye’yi temsilen bulunan CHP Milletvekilleriyle bir Azeri parlamenter karşı oy kullandı.

İşte bizi bundan böyle Avrupa’da bu şahıs temsil edecek.Haklarımızı bu şahıs koruyacak.Türkiye’yi AB’ye bu şahıs taşıyacak.Gerçi AKP’nin Türkiye’yi AB üyesi yapmak gibi bir derdinin olmadığı öteden beri biliniyor.Çünkü şeriatçıların gözünde AB,bir Hristiyan kulübüdür.AB Havucuyla Türkiye’deki yarı aydın liberallerin,döneklerin,ikinci cumhuriyetçilerin yıllardır  koşulsuz desteğini alan Erdoğan şimdi çok yalnız.Ona payanda olan çapsızlar,”yetmez ama evet”çiler şimdi nedamet  türküleri söylüyorlar,başka sularda yüzüyorlar.

Erdoğan’ın ŞİÖ’ye göz kırparken AB Bakanlığı’na,AB’de bizden çok,bize karşı olanlara hizmet etme aşkı olan birini getirmesi,şekilsel bir eylemdir sadece.Usulen yapılan bir iştir.Yeni Bakanın,Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı’yken  yaptığı iş dışında,başkaca yaptığı bir şey yoktur.

Bu nedenle bu şahsın,AB Bakanı olarak ünlenme ihtimali de yoktur.Sokaktan on kişiye,”AB Bakanımız kim” diye  sorulsa,adını bilen tek kişi çıkmaz.Hele 17 Aralık travmasından sonra hiç çıkmaz.

Bilinen darbımeseldir.Kadına,”eşinin adı ne?” diye sormuşlar.Kadın da,”kalıcı olmadığım için sormadım” demiş.