Show yapan siyasiler nasıl anlaşılır?

Siyaseten boş duran, hiç bir faaliyet yapmayan il ve ilçe örgütlerinin başkan ve yöneticileri, genellikle reklam olacakları yerlerde (Kurultay salonları, gösteri, miting ve toplantılarda) muhakkak dev pankartlar hazırlayarak kendilerini göstermenin bir yolunu bulurlar.

Kendi bölgesinde esamisi bile yokken son günlerde miting, gösteri ve önemli günlerde dev pankartlar, sosyal medyada sözüm ona bol bol çalışma fotoğraflarını görüyorsanız, biliniz ki o faaliyeti yürüttüğünü iddia eden kurum ve bireyler kesinlikle çalışmamaktadır. Sadece Show yaparak günü kurtarmanın telaşıyla kendini göstermek ve bunun sonucu özellikle yerel koltukları kapmanın peşindedirler.

Bunlar kendi siyasi partisinin başta ideolojisi, ilkeleri, temayülleri nedir bilmediği gibi normal sohbetlerde bunların tam karşısındadırlar. Ne yazık ki günümüzde bunlar rağbet görmekteler. Siz siz olun bunlara rağbet etmeyin, asla inanmayın.

Ayrıca medyayı da iyi kullanırlar. Genel başkan veya Genel Başkan yardımcıları ile aynı karede görünerek üyelere yukarıyla ne kadar yakın ilişkide olduğunu göstermek adına bol bol fotoğraf çektirmekten de geri durmayı genelliklede yanlarında fotoğrafçı taşırlar. (Bu fotoğraf heveslileri yüzünden kim gazeteci kim değil buda pek anlaşılmaz.)

Hangi parti olursa olsun, zihniyet değiştirilip arıza giderilmedikçe; dün gidenin yerine, bugün gelen olacak, ancak iktidar ve muhalefet anlayışı hiç değişmeyecektir.

Muhalefetken eleştirdiğin olumsuzluklar nedense sen iktidar olunca yakana madalya oluyorsa; sen sadece mevcut koltukta “o” değil “ben” oturmalıyım diye hak arayıcısı oldun demektir.

Başkalarının kolu kopartılırken ses çıkartmayanlar nedense kendi kıllarına dokunulunca tırnaklarını çıkartıp son ses çığlığı basıyorlar…

***

Show yapan siyasiler ne yapar?

Adam sabah fırına ekmek almaya gidiyor ve yazıyor; Sevgili yol arkadaşlarım bu gece fırıncı esnafını ziyaret ettik.

Arabasını servise götürüyor yazıyor; Sevgili yol arkadaşlarım bugün oto tamirci esnafını ziyaret ettik.

Muhtardan ikametgâh çıkartmaya gidiyor yazmaya devam ediyor; Sevgili yol arkadaşlarım bugün muhtarları ziyaret ettik.

Yolda pastaneye giriyor yazmayı sürdürüyor; Sevgili yol arkadaşlarım bugün pastacı esnafını ziyaret ettik.

Bıkmıyor devam ediyor, herhangi bir makam vasfı olmadığı halde, makam sahibi gibi mesajlar yayınlıyor.

Sevgili dostlar bu canlı türevlerine itibar etmeyin. Bunların dur durağı yoktur. Makam dahi verseniz dimağları doyumsuzdur, en üst makamdan sonra “yaratıcınız benim” diyecek kadar fütursuzlardır, hemen fark edersiniz!
***

Siyasi partilerde demokrasi nasıl çalışır?
Önce işine gelen birini malum göreve atarsın.

Sonra kafana göre yönetimini belirler, peşinden alt birimlerinde örgütlenmesi için tüm imkânları seferber edip, istediği gibi bir “teşkilat” (örgüt demiyoruz, örgüt tabandan tavana gönüllülük esasına göre olur) kurmasını sağlarsın.

O teşkilatla “delege” (seçici) belirlemesini, sonrada kendi belirlediği o delege ile seçime girip kendilerini onaylatmasını sağlarsın.

En sonunda onaylanan itaatkâr delege ile kendini seçtirir ve buna “DEMOKRASİ” denilmesini istersin.
Sonrada solculuktan bahsedersin.

Utanmadan da kendinden güçlü olandan “Demokrasi” beklersin(!)

_______________________

twitter.com/HasanHinisli