İki gündür CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilali Dokuzcanı arıyorum ancak bir türlü ulaşamıyorum. Dokuzcanı İstanbul’da Parti içi eğitim amaçlı İYEM kursundan beri yani 2003 den beri tanırım, son genel seçimlerinden bu yana dahada samimiyizdir. Sevgili Hilalin Bu güne kadar telefonuma çıkmadığı olmamıştır, en azından kısa bir süre sonra dönmüştür. Ne yazık ki bu aralar ulaşamıyorum.

Çok ilginçtir ki, Genel Başkan yardımcılarını, PM ve YDK üyelerini ararım, telefonuma yanıt verirler, meşgulseler muhakkak bir süre sonra dönerler.

Kadın Kolları Eski Genel Başkanlarından Zühal Samlıyı gece saat 2 de arasam birkaç çalmadan sonra telefonuna açar. Deniz Pınar Atılgan keza aynı, ancak Hilal Dokuzcana ulaşmak sanırım bundan sonra dahada zorlaşacak.

Peki, Ulaşsaydım ne diyecektim!

Hal hatır sorduktan sonra, sadece tek sorum olacaktı, oda; Sevgili Başkan, Fatma Şahine, “Keşke siz başkan olsanız, Başkan olmanızı isterim, Kadınlara bakış açınız çok güzel” diye övgüler dizen İstanbul Kadın Kolları Başkanı Yüksel Çavuşoğlu’na ne yapmayı düşünüyorsun?

Evet, sadece bunu soracaktım Sevgili Hilal…

Artık zamanı geldi açıklanmasında hiçbir sakınca yok!

Bir süre evveldi, Hilal Dokuzcan İstanbul ilinin atanmış yönetiminde İl Başkan yardımcısı, Deniz Pınar Atılgan ise Kadın Kolları Genel Başkanı.

Deniz Pınar Hanım aradı ve “Hasan,Yüksel Çavuşoğlu’nu tanıyormusun?” Ben; “Yok ablacım tanımıyorum, ancak hemen araştırabilirim.”  Dedim ve yarım saat sonra döndüm güvenli arkadaşlarımdan edindiğim gerekli bilgiyi verdim. Ancak o güne kadar İstanbul Kadın Kolları il başkanlığı için Dr. Handan Toprağın adı geçiyordu, nasıl olmuştu da Yüksel Çavuşoğlu birden ortaya atılmıştı, anlama güçlüğü çektim.

Lakin biraz araştırınca Yüksel Hanımın şuan il saymanı olan Ümran Köksüzün bir arkadaşının arkadaşı olduğunu, Ümran Köksüzün ise Füsun Sökmen ile akraba olduğu duyumunu aldım. Kadın Kolları Başkanı olamayan Füsun Hanımın yerine Yüksel Hanımı getirmek istedikleri bilgisine ulaşınca, “bu kadarda olmaz” diyerek, kişilerin kendi siyasi istikbali uğruna Türkiye’nin en köklü partisinin ülkenin en büyük ilinde bir egoya kurban edilmesine müthiş derecede üzülmüş ve o günden sonrada ta ki 3 hafta evveline kadar İstanbul il binasından içeri adımımı atmamıştım…

Telefonda Ulaşamadığım Hilal Dokuzcana şimdi buradan soruyorum; Sevgili Hilal Dokuzcan, Videosu her yerde yayınlanan Yüksel Çavuşoğlu hakkında ne düşünüyorsun?

Evet, sadece bu kadar sevgili arkadaşım, başkaca bir sorum yok(!)

Ayrıca İstanbul Gençlik kolları Başkanına; Aman ha dikkat et sevgili genç kardeşim! Bak İl Başkanı video kanıtlı yaptığı eylemi teyit etti, ancak başkalaştırarak. İstanbul Kadın Kolları Başkanı video kanıtlı (kesin ihraç olması gereken) resmen parti suçu işledi. Sakın ola ki sen bunları kendine örnek alma. Partinin ilke, tüzük ve temayüllerine uy yeter. Onların gittiği yoldan gidersen seninde sonun bunlardan farksız olacaktır…

Son sözümüz yine İstanbul CHP Kadın Kolları Başkanına; Bu affedilmez bir yanlıştır, partiyi yakarışa hapsetmektir. Bu bir sadaka isteme metodudur. Siz ki benim/bizim dedelerimizin ülkeye emaneti bu partiyi seviyesizleştiremezsiniz. Bizlerin onuru, çocuklarımızın geleceği için derhal istifa edin. Ey kadın kolları yönetimi; Yüksel Hanım gereğini yapmazsa istifa ederek bu kişinin yaptıklarına ortak olmayarak Başkanlık görevinden derhal düşürmelisiniz!