CHP’yi sol şeridin en sağında da görebilirsiniz. CHP’yi birçok eksikliğinden dolayı eleştirebilirsiniz de. CHP’yi sosyalist bir parti olarak görmeme hakkınızda var. CHP’de zaten “Ben sosyalist bir partiyim, rejimi değiştirip sosyalist bir sistem kuracağım” demiyor. CHP “Ben sosyal demokrat, katılımcı bir partiyim. Sistemi değiştirmek diye bir derdim yok. Benim tek derdim katılımcı demokrasidir, sosyal demokrasinin değerleridir. Bu değerler doğrultusunda vatandaşıma bir yaşam biçimi istiyorum.” Diyor.

Çok ilginçtir ki etnik kimlikle siyaset yapan bir parti olmasına rağmen BDP, CHP’yi en ağır suçlayan durumundan bir türlü ayrılamıyor, ayrılmaya da niyeti yok. BDP biliyor ki, geçmişte; o günkü CHP lideri Diyarbakır’a gelince meydanları silme dolduruyordu! Bugün Kılıçdaroğlu neden o meydanları doldurmasın? Ya doldurursa ve CHP eski popüleretasını yeniden yakalarsa?

***

CHP Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı, geçenlerde sosyal ağların birinde; İktidar dünyevi değerlere dayanıp, meşruiyetini bu değerlerden almadığında, bugün Ortadoğu coğrafyasında yaşandığı gibi, cennet hayali ile işlenen cinayetler siyasal eylem, cinayete azmettirenler de lider sayılıyor! Orta çağ yönetme biçimleri ve iktidar olma yöntemleri, kendi orta çağlarını aşmış olanların işine yarıyor. "Günah" anlam, biçim ve işlev mi değiştiriyor? En doğru olan, inancı olması gereken yere, insanların ruhunu besleyecek yüce noktaya taşımak. İnancı, siyaset aracı olmaktan çıkarmak, siyasetin tüketici doğasından korumak, sakınmak... İnsanlara bu dünyada cenneti yaşatmak... İlahi cenneti tasavvur etsinler, insan öldürmeden tevekkülle beklesinler diye... Böyle bir yazı paylaştı.

Bende bu yazıya şöyle bir yorum yaptım “Maraş olaylarında ‘bir alevi kellesi 5 cennet demektir’ sözüyle cahil güruhu galeyana getirmek için kullanılan cümle. Ne acıdır ki bu sözle galeyana gelen ve yüzlerce alevi canına kıyan canilerin birçoğu şimdi cehennem'de zebanilere hesap vermekteler. Bu aralar ise Rojavada bir Kürt öldüren cennete gider fetvaları verenler kanın kurumasına izin vermiyor. Sanırım bu durum daha on yıllarca devam edeceğe benziyor.”

***

Evet, CHP’de ‘bireyselde olsa’ siyasal çözüm üretmek isteyen, bunun için çabalayan yöneticilerin olduğu gerçeği artık inkârı mümkün olmayan bir durum olmasına rağmen, trende ters oturarak ileriye bakmayan, inatla halen geçmişte yaşayan, üretimden yoksun bazı çakaralmaz paslanmış tüfeklerin, CHP’yi oligarşinin payandası olmakla suçlamasını ben artık ciddiye bile almıyorum.

CHP’nin etnik kimlikle siyaset yapmayan, onun yerine sol siyaseti içselleştirmiş Perihan Sarı gibi solcu kadrolara daha çok ihtiyacı var. CHP üst yönetiminde (PM)10 tane Perihan Sarı standart’ında siyasetçinin olması inanın hem CHP için, hemde Türkiye için oldukça iyi olacaktır…