CHP NEREYE?-1

Anamuhalefet partisinin kendi tabanında yaptığı araştırmaya göre,partili seçmenlerin yarıdan  fazlası CHP’nin,adına “barış süreci” denen sürece aktif olarak katılmasını,süreci yönlendirmesini istiyor.Oysa CHP susarak ve zaman zaman da olumsuz tavır takınarak hem tabanına ters düşüyor hem de ülkenin bu en yakıcı sorununun dışında kalıyor.
Çünkü CHP,bu zamana dek birçok konuda olduğu gibi bu çok önemli konuda da hazırlıksız yakalanmış,tutarlı bir strateji belirleyemediği için sendelemiştir.
Süreç başladığında, parti içinde mesele çok boyutlu olarak ele alınıp etraflı bir durum değerlendirmesi yapılmadan AKP’ye karşılıksız kredi verilerek zaman kazanılmak istenmiş fakat geçen süre zarfında da bir strateji belirlenememiştir.
 CHP,güvenmediğini söylediği Erdoğan’a,terörün çözümü konusunda karşılıksız kredi vermekle strateji hatası yaptığını geç anlamıştır.Erdoğan bu krediyi şükranla karşılamadığı gibi Kılıçdaroğlu’na, ”sen kendin krediye muhtaçsın!” diyerek bu krediyi baştan reddetmiştir.Bu reddediliş nedeniyle  tekrar sarsılan CHP,prestijini kurtarma adına ayaküstü söyledikleriyle kendini,istemeyerek de olsa sürecin karşısında bulmuştur.
CHP,zaman zaman parti içindeki belli milletvekilleri aracılığıyla sürece karşı olmadığını deklare etse de,çelişkili tutumu nedeniyle ne sürece karşı olduğunu anlatabilmiş ne de sürecin yanında olduğunu…
CHP’nin,Erdoğan’la Öcalan’ın başlattığı barış  sürecine destek veremeyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu’nun öne sürdüğü tek gerekçesi,CHP’nin süreç hakkında hiçbir şey bilmediğidir.Yani Erdoğan’la teröristbaşı arasında yapılan dolaylı görüşmelerde nelerin pazarlık konusu yapıldığını CHP’nin bilmemesidir.
Bu mazeret,çok yönlü haber kanalları olması gereken anamuhalefet partisi için  inandırıcı değildir.Yani özür kabahatten büyüktür.Çünkü aylar önce Oslo’da başlayıp İmralı’da süren ve ülke için hayati önemi olan bu olayın özünün ne olduğunu anamuhalefet partisinin bilmediğini söylemesi affedilecek bir durum değildir.Bu olay üstüne dünya konuşuyor;yerli-yabancı basın çarşaf çarşaf yazıyor ama CHP,”olay hakkında bir şey bilmiyorum” diyor.
Bu partiyi yönetenler,sadece İmralı görüşmelerinin basına sızdırılan tutanaklarına baksalar,onu okusalar,Erdoğan’la Öcalan arasında yürütüldüğünü söyledikleri görüşmelerde nelerin pazarlık konusu yapıldığını,nelerin alınıp verildiğini göreceklerdir.Ama işin en başında ilk düğme yanlış iliklendiği için diğer düğmeler bir türlü yerini bulamıyor.Ne dense,ne yapılsa yanlış oluyor.
CHP kendi yaptığı araştırmayı yeniden önüne koyarak o araştırmanın gösterdiği doğrultuda yeni politika belirleyerek,öyle yada böyle  sürece müdahil olmalıdır.CHP’nin,kurduğu bu devletin yıkılmasına, “olup bitenler hakkında bilgim yok” diyerek seyirci kalması bağışlanamaz.
M.Kemal,Padişah Vahdettin’in ve onun işbirlikçi hükümetinin,işgalcilerle ne tür alış-veriş içinde olduğunu bilmediğini söyleyerek ülkenin işgaline bigane mi kaldı?
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi