Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

CHP, Sol olursa iktidar olur?

Sosyal demokrat siyaseti belirleyen “ana unsur”, mevcut düzen yani “emperyalizmin son modası [yenidünya düzeni]ile sosyalist dünya görüşü arasındaki amansız savaştan arta kalan siyasal söylemlerden ibarettir. Bir diğer adıyla “emek” ile “sermayeyi” uzlaştırmaya çalışan üretim araçlarını kamulaştırmayan siyasi ara sistem.

Nasıl ki şeriat korkusu ılımlı İslam söylemini şirin gösterip rağbeti artırıyorsa, Sol mücadelenin ivme kazanması ile yani mücadelenin yükselişe geçmesine paralel olarak sosyal demokrat siyasette komünizm karşıtı olarak toplum içinde muteber hale gelip itibar kazanmaya başlar.

 Bu durum tersine döndüğünde ise; Türkiye gibi doğu batı arasında sıkışıp kalan ülkelerde mümkünse uzaktan kumanda baskıcı sağcı totaliter faşizan hükümetler veya sosyal demokratlarında pastadan pay aldığı sözüm ona sol-sağ koalisyonlar tarafından yönetilmeye başlar. Aslında sosyal demokrasi ortalarda yoktur sadece ismen bir parti ve içini dolduran aynı zihniyet yani sağcılar vardır.

Bilindiği gibi kapitalizm pastadan pay kapma savaşının yaşandığı en vahşi sistemdir.

Kapitalist sistemde radikal dönüşümlerden korkan orta ve küçük burjuvazi dededen kalma veya kendi kazanımları olan bir takım hakları (işyeri, ev, arsa, arazi, dükkân, araba, mücevher vs) kaybetme korkusu adına merkez sağ partilerde siyaset yapar veya siyasetçileri desteklerler.

12 Eylülden evvel yükselen sol değerler karşısında nasıl ki MC hükümetlerine yoğun ilgisi olduysa, şimdilerde de bu kategoride yer alan orta ve küçük burjuvazi bir kısmı komprador işbirlikçi burjuvazinin desteklediği iktidarı desteklerken orada yer bulamadığı için veya yerel iktidar olan il ve ilçelerde de CHP’yle flört etmektedir.

CHP’nin yerel iktidar olduğu yerlerdeki koltuk sahiplerinin sınıfsal durumuna baktığınızda bunu net olarak görürsünüz.

Bahsettiğimiz aynı kişiler ve onların zihniyeti “CHP tabanına bu durumu yerleştirmek adına” da sürekli manipülasyon yaparak; “Parasız hiçbir şeyin olamayacağını, sade emeğin hiçbir şey ifade etmediğini, muhakkak paralı adamlar koltukta oturmalı ki, İl veya ilçe merkezlerinin giderinin karşılanmasından” dem vurup dururlar.

Bakınız siyasi partiler yasasında dahi, üyelerden aidat toplamak ve aldığı oy oranında her partiye hazine yardımı var! Bu para gelirinin temel nedeni ise; Partilerin para babalarının tekeline geçmemesi adına nispi de olsa sosyal bir sorumluktur.

Üyeler kendi aralarında topladıkları aidatlarıyla bir partinin giderini karşılayabilirler. Bunun için tek şart parti okulu ve okulda alınacak eğitimin içinde partili olma bilincinin yerleştirilmesidir.

Sosyal demokrasi “Emek ile sermayenin aynı platformda barışık bir şekilde yaşama” biçimiyse; Merkez sağ, sermayeden yana, Sosyal demokrasi ise emekten yana ağırlık koyuyorsa(!) İlkesel anlamda yerelde iktidar olduğu belediyelere ve orada görev alan üst düzey makam sahiplerinin sınıfsal durumuna baktığımızda bu durumu net olarak görmemiz gerekir!

Ne yazık ki belediyelerdeki mevcut duruma baktığımızda; koltuklar, ya orta ya da küçük burjuvazi tarafından işgal edilmiş veya sınıf atlama egosu zirve yapmış her yolun mubah olduğunu savunan iş takipçilerinin o makamlarda oturduğunu görmekteyiz.

CHP yüzünü emeğe dönmedikçe, iç çelişkilerini bitiremeyip, temsil ettiği sınıfların içinde ağırlığını netleştirmeyip müteahhit köklü iş takipçisi siyasilerin taleplerinden silkelenip kendine gelmedikçe, yukarıda yapılan “değişim” sadece söylem olarak kalır ve sadece adı  “değişim” olur!

Kısacası; CHP, vahşi kapitalizm karşısında alternatif olmak istiyorsa; siyaseten yapacağı yegâne şey, Sol’u içselleştirmiş yöneticilere sahip olmasıdır…


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi