Mehmet Mert

Mehmet Mert

CİNDORUK VE GENEL SEÇİM...

CİNDORUK VE GENEL SEÇİM...

2011 Haziran’ında gerçekleşecek genel seçime 5-6 ay kala gördüğümüz kadarıyla AKP dışında hiçbir parti hazır değil.
İktidarın en yakın adayı CHP kurultaylar ile, PM seçimleri ile, MYK seçimleri ile ve bir birini şikayet etmeleri ile uğraşa dursun. AKP kanadı şimdiden %40’ı garantileyip oyunu artırmayı hedef almış durumda.
Haziran’a kadar böyle giderse de adamlar haklı.
DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk geride bıraktığımız hafta sonu Büyükçekmece’deydi.
Ben de alandaydım ve önce dışardan sonra içerden bir gözlem yapayım dedim.
İlçe Başkanı Maksude Özdoğan hariç Cindoruk’u adeta eskiler mangası karşılıyordu.
Şu eski belediye başkanı, bu eski ilçe başkanı, o eski meclis üyesi v.s.
Adeta eskilerden bir demet sunulmuştu Cindoruk için.
Gerçi Cindoruk’un kendisi de eski TBMM başkanı ya neyse!
 
Dışarıda bekleyen 300-400 dolayında vatandaşlara baktığınızda ise onların bir kısmı mevcut yönetimde olanlar, bir kısmı iktidarın gitmesi için dua edenler, bir kısmı DP’de ne var ne yok, heyecan var mı diye merak edenler.
Büyük bir bölümü ise hakikaten yeni arayışlara, yeni yüzlere, yeni söylemlere ihtiyaç olduğunu düşünen duyarlı vatandaşlar.
 
Bir ara bu vatandaşların arasına attım kendimi ve ne düşünüyorsunuz diye sordum!
Çoğunluk ‘Cindoruk ne kadar da iyi konuşuyor’ dese de aslında bu söylemleri kimin söylediğinin de önemli olduğunu vurguluyorlar.
 
Bir tarafta 15-16 Ocak 2011’de Olağan Kongre hazırlığı içerisine girerek yeni, aktif, sürükleyici ve potansiyel sahibi genel başkan arayışında olan DP’li eski kuşaklar!
Diğer tarafta ‘acaba yine bişeyler olabilir mi bizim partiden’ diye düşünen Demokrat Parti’li yurttaşlar.
 
Aslında her iki tarafında ortak bir düşüncesi var.
Daha demokrat bir iktidar.
Daha adaletli bir hükümet.
Daha çağdaş bir Türkiye yönetimi.
V.S.
Bakalım bekleyip göreceyiz.
Açıkçası ben ümidimi kaybetmek istemiyorum.
Ülkenin yarısından fazlasının bir partinin peşinden gitmesini de doğru bulmuyorum.
Daha beterleri gelecekse yeni maceralara atılmanın da doğru olduğunu düşünmüyorum.
Gerçekten Türkiye için, insani politikalar üretmek için çabalayanların da hak ettiği yerlere gelmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bütün bunları düşünmekle beraber kurtuluşun ise galiba bilinçli ve sağduyulu toplumun çoğalmasıyla gerçekleşeceğini söylemek en doğrusu.
İyi haftalar…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Mert Arşivi