DENİZ KUVVETLERİ NEDEN HEDEF ALINDI?

Balyoz fırtınası en çok Deniz Kuvvetleri’nde estirildi;hasar en çok burada oldu.Bu Kuvvet Komutanlığı’nın bütün amiralleri malum gerekçelerle ağır cezalara çarptırılarak bu komutanlıkta amiral bırakılmadı.Şu anda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na getirilecek Amiral yok.

Bunun özel bir nedeni var mıydı? Neden Deniz Kuvvetleri özellikle hırpalandı? Asıl hedef Deniz Kuvvetleri’ydi de, Kara ve Hava Kuvvetleri’ne mensup subaylar,bu sinsi planı perdelemek için mi Balyoz dosyasına iliştirildiler?

İşin bu tarafı biraz karanlık ama net olan,Deniz Kuvvetleri’nin özellikle hedef alındığıdır.Neden Deniz Kuvvetleri hedef tahtasına oturtuldu? Çünkü;

1-Deniz Kuvvetleri son yıllarda savaş gemileri yaparak bu alandaki dışa bağımlılığımızı azaltma yoluna  girmişti.Yıllardır Türkiye,askeri araç-gereçlerini,büyük paralar ödeyerek Nato ülkelerinden satın alıyordu.Deniz Kuvvetlerinin yerli savaş gemileri yapmaya yönelmesiyle bu alandaki dışa bağımlılığımız hızla azalıyordu.

2-Öteden beri ABD ve AB ülkeleri,Boğazlardaki egemenliğimizi kırmak  için Montrö Anlaşması’nın kendi lehlerine göre yeniden düzenlenmesi gayreti içindeydiler.Deniz Kuvvetleri’miz bu oyunun da karşısında duruyordu.Montrö Antlaşması’yla Boğazlardaki haklarımızdan asla taviz vermeyeceğimizi,ülkemiz üzerinde sinsi emeller besleyenlere,milli duruşuyla gösteriyordu. 

3-Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aramaya kalkışınca Erdoğan önce karşı çıktı,etkili olamayınca,”biz de ararız” diyerek Kıbrıs açıklarına eski bir sondaj gemisi gönderdi.Erdoğan Akdeniz’de,Yunanistan adına petrol arayan İsrail’le karşı karşıya gelmek istemiyordu.

Türk kamuoyunun bu konu üzerindeki dikkati dağılınca Erdoğan,sondaj için gönderilen eski gemiyi sessizce geri çekerek petrol arama işinden vazgeçmek istedi fakat Deniz Kuvvetleri,Doğu Akdeniz’de Türk varlığını hayati önemde gördüğü ve o suların Yunan-Rum-İsrail konsorsiyumuna bırakılmasının doğru olmayacağını düşündüğü için Türk arama gücünün orada kalmasını sağladı.

TSK’nin millici refleksinin tam olarak kırılmadığını görenler,Mart Tezkeresi’nin Meclisten geçişini engellediğine inandıkları Türk  Ordusu’na yaptıklarını bu kez, fazlasıyla Deniz Kuvvetleri’ne yaparak onu da çökertmeyi kararlaştırdılar.Darbe planlama,komutanlara suikast düzenleme,Türkiye aleyhine casusluk yapma,fuhuş çetesi kurma iddiaları ortaya atılarak Deniz Kuvvetleri darma duman edildi.Bu komutanlıkta Amiral bırakılmadı.

31 Mart gerici ayaklanmasını bastıran ilerici subayların,işbirlikçi Hürriyet ve İtilaf Partisi hükümetince,türlü gerekçelerle Bekirağa bölüğüne hapsedilerek hayatlarının karartılmaları gibi,Deniz Kuvvetleri’nin yurtsever Amiralleri de Silivri’ye tıkılarak ağır cezalara çarptırıldılar.

TSK’ye yönelik bu saldırıyı  protesto etmek için Genel Kurmay Başkanı Org. Koşaner’den sonra,Deniz Kuvvetleri Komutanı olacak olan  Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner de  istifa etti.Güner,Deniz Kuvvetleri’ndeki son  Oramiraldi.

Başbakan bile,”terörle mücadele edecek komutan kalmadı” diyorsa iş ciddi boyutlarda  demektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi