Emeviler ikidarlarını sürdürmek için İslamiyet’i özünden saptırıp şekilciliğe indirgediler.Gösterişe yönelerek Müslümanları aldattılar.Dine hurafeler soktular.O zamana dek meşveret yeri olan camide konuşmayı yasaklayıp insanları,cami duvarlarına astıkları  tespihleri çekerek susmaya zorladılar.

Bu yüzden Emevi devri kısa sürdü ama onların İslamiyet’e soktukları hurafeler,dini çıkar aracı olarak kullanmak isteyen Sünni İslam dünyasında yüzyıllarca sürdü, sürüyor.Atatürk,Müslüman Türk toplumunda bu sahtekarlığa son verdi.Laikliği getirerek dinle ,devlet işlerini ayırdı.Böylece ilerlemenin önü açıldığı gibi İslamiyet de çıkar aracı olarak kullanılmaktan kurtarıldı.

Son yıllarda ne yazık ki Türkiye,Atatürk’le girdiği çağdaş uygarlık yolundan saptırılarak karanlığa doğru çekilmeye başlandı.İktidar gücünü ellerine geçirenler Atatürk’ün Cumhuriyetini yıktılar,şeriata dayalı ikinci Cumhuriyeti kurmak için çırpınıyorlar.Bunun için fütursuzca dini kullanıyorlar.Uygarlıktan,ilerlemeden yana olan Cumhuriyetçi kamuoyundan gelecek tepkileri azaltmak için din kisvesine bürünüyorlar.Dincilik yapıyorlar.”İnandığımız gibi yaşamak istiyoruz”mugalatası yapıyorlar fakat aslında yaşadıkları gibi inanmak istiyorlar.Yani dini kendilerine uyduruyorlar.Hemen her gün bunun değişik örneklerini veriyorlar.

-Siyasi propaganda afişlerini camilere asabiliyorlar.Maun Suresi şiddetle yasakladığı halde kamu malını talan edebiliyorlar.Yolsuzluklarını,”günah işleme özgürlüğümüz var” diye savunabiliyorlar.Rüşvet parasıyla Umre’ye gidiyorlar,Umre için topladıkları paraları cebe indiriyorlar.Sıraya ve sınava girmeden yakınlarını yüksek ücretlerle devlet memurluklarına getiriyorlar.İslamiyet,”ölüleri hayırla yadedin” dediği halde her gün Atatütürk’e küfrediyorlar.Bakara-makara diyerek Allah’ın kelamıyla alay edebiliyorlar.Çıkarlarına hizmet için yalan söylemeyi reddeden imamı ordan oraya sürüyorlar.Dinlerarası diyalog uğruna Papa’nın telkinleriyle Kelime-i Tevhid’den Hz.Muhammed’in adını çıkarabiliyorlar.

Niçin yapıyorlar bütün bunları? Çıkar için.

Atatürk bu din bezirganlarının maskelerini indirdiği,çıkar kapılarını kapattığı için ona kin besliyorlar, düşmanlık ediyorlar.Büyük kurtarıcının ,”softa sınıfının din simsarlığına izin verilmemelidir.Dinden menfaat temin edenler iğrenç kimselerdir” dediği unutulmadan bu din tacirleriyle mücadele kesintisiz sürdürülmelidir.Aksi takdirde Türkiye kendini Ortaçağın karanlığında bulacaktır.Ortadoğu ülkelerine özgü debdebeli saraylar, Osmanlıca’nın hortlatılmak istenmesi vb.girişimler bu yönelimin işaret fişekleridir.