Ökkeş Ağaoğlu

Ökkeş Ağaoğlu

Ekmeleddin, ‘Atatürk İlke Ve İnkılaplarını Savunuyorum’ Desin!

 

HANİ meşhur bir atasözü vardır, “Yüze yüze kuyruğuna geldik” diye...
Biz de çatı aday diye diye sonunda “Bu işi başaracağız” galiba diyerek
övünüp durduk. Durduk durmasına da, heyecan ve mutlu bekleyiş de had
safhasına varmıştı.
Tam da burada aniden karşımıza bir çatı aday çıkarıldı. Ama bu çatı
aday ne tarafsız ilkelerin savunuculuğunu yapabilirdi... Ne de siyaset
adamlılığını.
Bir defa bize tarafsız olduğu kadar, Atatürk ilke ve inkılaplarını
savunan bir adam lazımdı.
Bekledik de, ne oldu?..
Hiç...
Beklediğimizle kaldık...
Bütün gençlikle birlikte, CHP ve MHP’nin “çatı adayımızı
belirleyecekler” ifadesine takılıp kaldık.
Oysa durum böyle mi olmalıydı?..
Tabii ki hayır.
Ama nedense CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu, yine eski sosyal demokrat Kemal
Derviş’le görüştükten sonra Ekmeleddin’in ismi öne çıkmış(mış.)
Allah aşkına  söyler misiniz, “Bunun neresi çatı adayı” arayışı?..
Bunun neresi “Türk gençliğinin beklentilerine cevap verebilecek” bir aday?..
Ne olursa olsun Ekmeleddin, Türk gençliğine ve Türkiye Cumhuriyeti’nin
yapısına uygun bir cumhurbaşkanı olması için Türk gençliğini anlaması
gerekir.
Neden mi?..
Bakın bir röportajında kendisine sorulan bir soruya Ekmeleddin ne demiş:
SORU: “Gezi protestolarını izlediniz mi? Bu protestoları İslam
dünyasında nereye koyuyorsunuz?”
EKMELEDDİN: “...Bu mesele çevre hassasiyetiyle doğdu. Ve doğduğu nokta
haklıdır. İnsanların çevre konusunda, şehrin düzenlenmesi konusunda
bir fikir beyan etme hakkı vardır. Şahsen ağaçların kesilmesine
karşıyım ama, tarihi binaların yeniden inşa edilmesine taraftarım. Biz
zaten İstanbul’da çok şey yıktık. O bakımdan Gezi olaylarının
başlangıç noktasını anlayışla karşılıyorum. Fakat sonra aldığı şekil
beni rahatsız etti. Orada gelip arabaları yakmak, dükkanları
yağmalamak ve ateşe vermek, bunlar kabul edilecek şey değil...”
Hadi buyrun bakalım...
Burdan yakın...
Ekmeleddin’in verdiği bu cevap sizce doğru mu?..
Elbette değil.
Bir defa Ekmeleddin şunu demeliydi:
– “Gezi parkındakilere öylesine biber gazı sıkmak... Öylesine
coplamak... Öylesine tomalarla - momalarla saldırmak suçtur.
Meydandaki insanlar senin halkındır. Ayrıca AKP‘nin ‘Gençlik yaktı -
yıktı’ ifadeleri de yanlıştır. Çünkü Halk TV ve Ulusal Kanal’dan
naklen izledik. Atatürk Cumhuriyeti, Türkiye’ye yakışandır. Ve
Cumhuriyet bu topraklardan sökülüp atılamayacaktır. TC’nin bile
varlığına dayanamayan AKP, mutlaka adaletin karşısına çıkacaktır. Ben
de Atatürk Cumhuriyeti’ni hayatım pahasına olsa bile yaşatacağım ve
koruyacağım.”
İşte biz (yani Türk milleti olarak), Ekmeleddin’den bunu duymak
istiyoruz. Ama nedense adam bir defa kafaya kazımış Gezi olaylarındaki
durumun karşısında olmayı. Ne yaparsanız yapın, ne ederseniz edin, bu
kuşku sürekli halkın kafasında olacak.
Bir defa Gezi olayları çevrecilikle doğan bir özgürlüğün olduğu
kadar... Yeşili korumanın... Ve en önemlisi de Cumhuriyet ilke ve
inkılaplarını savunmanın temelidir.
Ekmeleddin ilk başta bunu iyi okumalıdır.
Burası Mısır değil...
Burada 100 seneye yakın bir cumhuriyetin temel taşları vardır. Bu
temel taşların en önemlileri de Taksim Meydanı’nda kutsal olarak
durmaktadır.
Bu kutsallar arasında Atatürk Kültür Merkezi de vardır.
Taksim Parkı da vardır.
Ve tabii ki de Taksim Meydanı da vardır.
Ama nedense AKP zihniyeti bu alanı ve onun maneviyatını kabul etmediği
gibi... Neredeyse o alanın isimlerini de yok etmek için elinden geleni
yapmaya çalışmaktadır.
Ama bu niyeti anında bertaraf eden Türk halkı (hem de memleketin bütün
kentlerindeki alanlarında) Taksim’in Cumhuriyet ilkesini yaşatmak ve
yıktırmamak için yürüyüşler düzenlediler.
Parklarda toplandılar ve konuştular.
“Atatürk’e nasıl sahip çıkarız?” diye düşündüler.
Eğri oturup, doğru düşündüler.
Ve sonunda CHP’nin sosyal demokrat yapısına güvenerek Atatürk
ilkelerini koruyacağından şüphe etmedikleri çatı adayını beklediler.
Peki ne oldu?..
Ekmeleddin çıktı karşımıza.
Peki neden bu kadar gizlilik içersinde yapıldı bu seçim?
Kimbilir belki de adayın yıpratılmaması için olabilir. Ama şu anda bir
ay’ı aşkın bir zaman varken, yine de yıpratılmayacak mı hükümet
tarafından?
Elbette yıpratılmak istenecek.
Oysa bağımsız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının karşısına çıkıp da,
“Siz kimi istiyorsunuz?” diyerek Ekmeleddin’in o zaman ismi ortaya
çıksaydı iktidar tarafından yıpratılabilecek miydi?..
Asla yıpratılamayacaktı. Hatta yıpratmak isteyenin bütün sözleri
ağızlarına tıkanacaktı. Çünkü çatı adayı, büyük halk kitlelerinin
gönlünde yer edindiği için, muhalefetin çatı adayı mayası tutmuş
olacaktı.
İlk başta CHP ve MHP bunu böyle kabul edip yapsaydı daha iyi olmaz mıydı?..

HALKIMIZ MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ DİYE MEYDANLARA ÇIKTI...

Bu halk “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek meydanlara çıktı.
Polisten dayak yedi, yılmadı.
Meydanlarda biber gazlarıyla öldüler, yılmadı.
Gözlerine plastik mermiler sıkıldı ve kör oldular, yılmadı.
Polisin yanında acayip tipli adamların ellerinde palalarla ve coplarla
saldırmalarına karşı durdu, yine yılmadı.
Şimdi bu zorluklardan geçen halkımız Ekmeleddin’in “Politikaya sıcak
bakmadığı” ifadesini ne şekilde düşünmelidir?..
Hatta halkımız, bu ifadeyle, “Türkiye Cumhuriyeti’ni koruyamayacağı
veya koruyacağı anlamı mı taşıyor?” diye kendini sürekli
sorgulayacaktır.
Eğer Ekmeleddin olumsuz çıkarsa, o zaman halkımız, “Yahu insan size
(Kılıçdaroğlu’na ve Bahçeli’ye) demez mi, hani Mustafa Kemal’in askeri
nerede?..” diye?..
Bunu size sormazlar mı?..

SİYASET ARENASINDA CUMHURBAŞKANI TARAFSIZ OLAMAZ Kİ?..

Kimse kimseyi kandırmasın. Bir defa İslam ile ilgili bir kuruma, bir
dönem başkanlık yapmış kişinin İslami anlayış karşısında tarafsız
kalmasına imkan yoktur. Hatta böyle bir şeyi asla düşünmeyin. Genel
seçimlerde dahi bu kişi oyunu kullanmayacak mı?..
Mutlaka bir taraf olacaktır ve siyasetin en alasını da bu makamda
yapacaktır. Öyle olması da gerekmektedir. Çünkü demokrasinin gereği de
budur.
İşte tam da burada halkımızla birlikte asıl bizlerin korkusu şudur:
“İslam İşbirliği Teşkilatı’nda ve diğer kurumlarda görev yapmış bir
kişi ya İslami düşünceyle hareket ederek Çankaya’da kararını
verirse!.. Yani sizin anlayacağınız, o makamda asla tarafsız
kalmayarak sonradan yavaş yavaş, sindire sindire dini vecibeleri ön
plana çıkarırsa o zaman ne olacak?”
Röportajındaki, “Eski ve tarihi binaların yeniden kurulmasını isterim”
demesiyle Gezi gençliğine göndermede bulunuyorsa, o zaman neyi, nasıl
düşüneceğiz?..
İşte halkımız bundan korkuyor.
Ne olursa olsun Çankaya için çatı aday Ekmeleddin olamaz demiyoruz.
Ama kafalardaki şüphelerin kaybolması için ve de halkımızın bu konuda
rahat etmesi için, derhal televizyon kanallarına çıkarak Atatürk ilke
ve inkılaplarını yaşatacağını ve destekleyeceğini açıklaması gerekir.
Bunu yapabilir mi?..
Siz asıl buna kafa yormalısınız.
Bu adayın (Ki daha aday değildir), Amerika’nın ve ona bağlı kişilerin
aracılığıyla Türkiye’ye dayatılması varsa... Ya da Kemal Derviş’in
aklınca muhafazakar oyları alarak Erdoğan’ın karşısına kuvvetli bir
aday olarak çıkarılması varsa... Açıkça kamuoyuyla bunun paylaşılması
gerekir.
Kısaca değinirsek eğer, Ekmeleddin’in hemen şimdi, “Topçu Kışlası’nın
yeniden yapılmasına...” Ve “Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılarak
yerine cami yapılmasına” karşı çıkacağını açıklamalıdır. Çankaya’ya
çıktığında da buna aynen devam etmelidir.
İşte o zaman tarafsızlığını koruyacak... Atatürk Cumhuriyeti’nin
bağımsız bir devlet oluşuna katkıyı böylece göstermiş olacaktır.
Daha yolun başındayız.
Bekleyip hep birlikte göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ökkeş Ağaoğlu Arşivi