Sevgili Okuyucularımız, 4 haftadır devam eden konumuz  “ANADOLU’DA GÖLLER BÖLGESİ ÜZERİNDE ETKİLİ ÇEVRE SORUNLARI.” na bölgenin diğer 3  göllerinden de bahsedip konuyu kapatıyoruz. Dünyada sınırları içinde en çok göl bulunan Isparta’nın kalan gölleri Eber Gölü, Suğla Gölü, Kovada Gölü, ve bu gölleri tehdit eden çevre sorunlarını size sunuyorum. Eber Gölü, Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde bulunan Türkiye’nin 12. Büyük gölüdür. En derin yeri 21 metredir. Eber, Avşar Türkmenlerinin bir obasıdır.  Göl adını bu Avşar obasından almıştır.

  Eber Gölü, İç Anadolu Bölgesindeki Akarçay Havzasında, yüzey alanı 125 Km2 yi bulan, bir tatlı su bataklık olan, kuzeyinde Emir Dağları ve güneyinde Sultan Dağları, denizden 967 metre yükseklikte olan bir çöküntü gölüdür.  Göl Türkiye’nin en ilgi çekici göllerindendir. Çok büyük bir göl olmasına rağmen üzerinde bulunan kamışlardan dolayı büyük bir kısmı göl değil çayırlık gibi görünür. Özellikle avcıların uğrak yeridir. Yüzeyinin çoğu yüksekliği beş hatta altı metreye ulaşan kırmızı kamışlarla kaplı olan Eber Gölü, sığ kıyılarında su bitkileri ve etrafında diğer bitkiler yetişir.
 
Bir çok göçmen su kuşları avlanmak , kamış adalarda kuluçkaya yatmak ve bazıları kışlamak için Eber Gölüne gelirler. Tehdit eden Çevre Sorunları,  Eber Gölü bir zamanlar kuş cenneti görünümünde ve yüzeyinde su çiçekleriyle bezenmiş iken, bugün yanına yaklaşılmayacak kadar kirletilmiştir.  Tehdit eden en büyük sorun, Afyonkarahisar şehrinin atıkları ile Şeker ve Alkolid Fabrikasının atıklarıdır.  Diğer bir tehdit unsuru da, atıkların Eber Gölünde biriktikten sonra gölün arıtma vazifesi nedeniyle süzülen temiz suyun Akşehir Gölü’ne aktarılmasıdır. Gölde ekonomik değeri en yüksek olan kamış üretimi yapılmakta ve sazan, turna ve aynalı sazan balığı bulunmaktadır. 

Suğla Gölü, Türkiye’nin Konya ilinin güneybatısında yer alan, yağışlı yıllarda  alanı iyice genişleyen kurak yıllarda kuruyarak alüvyonlu tabanı ile iyi bir tarım alanı oluşturan bir göldür. Suyu tatlıdır.  Gölü tehdit eden çevre sorunları ise,  yanlış sulama politikalarına kurban olan sulak alanlar içersinde örnek teşkil eder. Bir zamanlar yüz ölçümü 16.500 hektara ulaşan Suğla Gölü, bu gün kış ve bahar aylarında yaklaşık 2500 hektarlık bir alanı kaplar. Yine devletin bilgili mühendisleri gölün ana su kaynaklarını keserek Çumra Ovası’na aktarmıştır. Geriye tarım arazileri kalmıştır. Kovada Gölü, Isparta ilinde yer alan küçük bir göldür. Eğirdir Gölü’nün doğal uzantısıdır ve Eğirdir Gölü’nde bulunan fazla su kanalla Kovada Gölü’ne akmaktadır.

Çevresi zengin bitki örtüsüne sahiptir ve yüzlerce çeşit hayvan barındırmaktadır. Bu özelliğinden dolayı “Milli Park” niteliği almıştır.  Tehdit eden çevre sorunları, Göl yüzeyinin büyüklüğü ve su kuşlarının sayısal olarak çokluğu nedeniyle kuşlara ve karasal memelilere yönelik olarak gerçekleştirilen yasadışı avcılık faaliyetleri bütün çabalara rağmen sergilenmektedir.

Bu durum kuşların ve karasal memelilerin azalmasına sebep olmaktadır.  Ayrıca, Milli Parkın özellikle kıyı kesimlerinde gerçekleştirilen rekreasyonel faaliyetler sonucu ortaya çıkan fiziksel atıklar görsel boyutta kalıyor olsa da kirliliğe neden olmaktadır. Evet, sevgili okuyucularımız, Göller Bölgesindeki sorunlarımızı böylece açıkladık. Biz de İstanbul’umuzun su ihtiyacını karşılayan Göl Havzasındayız. Göl çevresinde yaptığımız her kirlilik bize ilerde sorun çıkaracaktır. Yarın su sıkıntıları yaşamamak için bilinçli hareket edeceğiz. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.