ERDOĞAN’IN KORKULARI

Usta korkuyor.Korkularıyla boğuşuyor.Bu yüzden sinirleri çok bozuk.Herkese kızıp bağırıyor.İstiyor ki kimse kendisine karşı çıkmasın,eleştirmesin.Herkes ona biat etsin.Yetişme tarzı,kültürü böyle.Ülkedeki kişiler,kuruluşlar,yazarlar,bir yana,komşu ülkelerin yöneticileri,hatta Birleşmiş Milletler de  onun istediği gibi hareket etsin istiyor.Kimse onun sözünün üstüne söz etmesin,tekerine çomak sokmasın.Birileri bir şeyler desinler ama son sözü söyleyen yine o olsun istiyor.
Onun,korkularının pençesine düştüğü,orada kıvrandığı o denli belli ki,mezarlıktan geçerken ıslık çalan adam misali,kendini korkmadığına inandırmak için yersiz kükrüyor.Hayali düşmanlar yaratarak ona saldırıyor.Etrafa korku salarak ,”ben buradayım” mesajı vermeye çalışıyor.
Halkımızın ve dünyanın hayretle izlediği bu davranışları sergilerken diktatörleşiyor,çelişkilere düşüyor,gerçek dışı,tutarsız  sözler ediyor.Bir toplantıda kendisini dinleyenlere,”Taksim olayları nedeniyle üzüldünüz mü?Üzülmeyin.Taksim’den daha büyük Kazlıçeşme var”diyerek onlara aslında kendi korkularını aktarıyor.Onlar üzerinden kendi ruh halini sergiliyor.
Dünyanın gıptayla izlediği Taksim direnişini yaparak yasal gösteri ve yürüyüş haklarını kullanan gençlerin evlerine 12 Eylülvari gece baskınları düzenleyerek gençlerden ve onların özgürlük taleplerinden ne denli korktuğunu gösteriyor.Her türlü uçuş güvenliğini tehlikeye atarak gece bir buçukta hava alanında,bindirilmiş kıtalarla miting yapıyor fakat gündüzün Taksim’de gençlere mitingi yasaklıyor.Ona bunu yaptıran korkusu…
Tencere tavayla sokağa çıkıp kendini protesto eden ev kadınlarından da çok korkmuş olmalı ki tencere tavayla gösteri yapmayı önce “hava civa” diyerek hafife alır gibi etti,sonra ”gürültü oluyor” gerekçesiyle yasakladı.
Özgürlük ve demokrasi talebiyle ayağa kalkan  gençlik eylemlerinin arkasında faiz lobisinin bulunduğunu söyleyerek,11 yıldır sarmaş dolaş olduğu  bu rant kesiminden artık korkar hale geldiğini haykırdı.Yurttaşlara,yıllık faiz gelirleri trilyonları bulan bankaların kredi kartlarını kullanmamalarını salık verdi.Tıpkı muhalif gazeteleri almamalarını söylediği gibi.Korkusu ona bunu da söyletti.
Akıl hocalığını yaptığı Mursi’nin 48 saat içinde  yok edilişinden,kendi hesabına sonuç çıkardığı için  o denli korktu ki,o günden beri hep Mursi’ye ağıtlar yakıyor,onun gidişinden duyduğu derin üzüntüyü,endişeyi dile getiriyor.Yani Mursi üzerinden kendi savunmasını yapıyor.Derdinin darbe karşıtlığı ve demokrasi havariliği olmadığını,korkularını dillendirdiğini  herkes biliyor.
Taksim olayından sonra gündem belirleyemeyen adam konumuna düştüğü için kızıyor,kaygılanıyor.Bu nedenle bir yandan Taksim direnişçilerini tüm yurtta gece baskınlarıyla bir bir toplarken,bir yandan da siyasi hayata ve gündeme hala hakim olduğu izlenimini yaratmak için,mutabık kalınan 48 maddeyi çıkartmak amacıyla muhalefete taktiksel çağrı yapıyor.”Yıkılmadım,ayaktayım” demek istiyor.
Muhalefet imdadına koşmazsa,bu yaz Ustanın işi çok zor.  
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi