Esenyurt nereye koşuyor?

 Günlük gazeteleri okurken, çok üzücü haberlerle karşılaşıyoruz. Bu olaylar her yerde yaşanıyor ancak İstanbul’da, genellikle; Bağcılar, Esenler, olayların meydana geldiği İlçeler içinde en çok adı geçen İlçeler oluyor(du).  Tabii ki bunun oralarda yaşayanlarla ilgisi yok, Bu İlçelerin nüfusunun, yoğun olmasından kaynaklanıyor. 

Fakat, bu ilçelere, yeni bir rakip çıktı. Esenyurt.  Hemen hemen her gün, maalesef, burada geçen, üzücü olaylar okuyoruz.  Bugün, Gazetemiz yazarlarından, İlyas Öztekin bu konuyu çok güzel ifade etmişti. Camiler konusunda, bende bir şey ilave etmek istiyorum.

Camiler, her gün tıklım tıklım değil. İnsanların camilere sığmaması gibi, ibadetlerini yapmasına engel olan bir durum yok.  Ben, her mahalleye bir de, Kütüphane ve spor alanları yapılsa diyorum.  Sonuçta “Kütüphane” de bir ibadethane değil mi?  Gençlerin olanaklarını arttırıp, uyuşturucu batağına düşmekten kurtarmak, spora, müziğe yönlendirmek, ibadet değil mi?

Daha önce okuduğum bir haberde,  buraya “Beton yurt” denmişti. Bence, bu ünvanı, sonuna kadar hak ediyor. Yapılmış binalar, yapımı devam eden inşaatlar, baktıkça dehşete düşürüyor. Bu kadar insana, nasıl haklı ve yeterli hizmet verilebilecek? 

Bugün, orada, son günlerde birçok aileyi üzüntüye boğan, gencecik çocukların ölümüne sebep olan, o uyuşturucu illetinden, 25 yaşında bir genç daha, hayata veda etti.  Haberde; Acılı baba, uyuşturucu satıldığını iddia ettiği, Parkı ve Park’ın işletmecilerini suçlamış.  Eylem yapan bir gurupta, işletmeyi taşlayıp, Polisin, görevini yapmadığını öne sürmüşler. Acılı baba” Devlet, önlem almıyor” diyerek, isyan ediyor.  Evlat acısı, çok zor şey. Allah kimseye göstermesin.

 Aile çok acılı olduğundan, doğal olarak bir şeyler söylüyor. Devlet, halkın can güvenliğini, refahını sağlamaktan sorumlu. Ancak her şeyi, Devletten beklemek, ne kadar doğru? Bu genç, bu kadar bağımlı hale gelene kadar, ailesi neden farkedip, önlem alamıyor?  Parasını nerelerde harcadığını, niçin denetlemiyor?   Gençler neden, neyi çözemedikleri için, uyuşmak istiyor?  Gencecik çocuklar için endişeleniyorum. 

Canım çok sıkılıyor.

Ve bir trajik olay daha; Düşünsenize, burnunuzdan et aldırmak için hastaneye gideceksiniz, iki bacağınızı, hastane enfeksiyonu yüzünden kaybedeceksiniz.  Talihsiz kadın, hastaneye dava açtı mı acaba? Yoksa, kaderim böyleymiş deyip, sineye mi çekti? Sineye çekmiş olmalılar ki, protez bacak için, hayırseverlerden yardım beklediğini ifade etmiş.

Böyle bir olay, Amerika yada Avrupa’da yaşansa ne olurdu sizce?  Alışveriş merkezinde yürürken kaza ile montu bir yere takılıp ta yırtılırsa, AVM ‘ye, ihmal yüzünden, tazminat davası açabilen,  vatandaşların olduğu ülkelerden bahsediyorum. Vatandaşı, tatilde kaza yaptığında, uçak yollayıp, kendi ülkesinde tedavisini sağlamaya çalışan, insanın insanca muamele gördüğü ülkelerden. Bu ülkede, şansa yaşıyoruz.  

Güçsüz olanlar; Güçlü olanların yanında hep haksız ve hep kaybeden. 
Canım çok sıkılıyor. 
Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi